Ortadoğu
Suriye'de Dabi isyanı
Ülkeye gönderilen Arap Birliği gözlemcilerinin faydasız olduğunu savunan muhalifler, heyet başkanı Sudanlı General Dabi'yi istemiyor.
Haberin Öne Çıkanları
38 kişi öldü
'Başarıya ulaşamaz'
Kitlesel cuma eylemi

arap birliği gözlemcilerinin suriye’deki çalışmalarından tatmin olmayan ülkedeki muhalifler, heyete başkanlık eden sudanlı general mustafa dabi’nin görevden alınmasını istiyor.
uluslararası af örgütü dabi'nin 1990'larda ülkesinde yaşanan 'işkence' ve 'kayıp’ vakaları konusunda sorumlu tutulduğuna dikkat çekti.
amerika birleşik devletleri’nde (abd) yayımlanan foreing policy dergisidabi’nin bir insani misyonun başında görülebilecek en uygunsuz kişi olduğunu okurlarıyla paylaştı.dergideki yazıda, gözlemci heyetinin başkanı dabi'nin, sudan'ın darfur'daki ‘soykırım’ sırasında yapılan en acımasız vahşetten sorumlu tutulan ‘cancavid’ adı verilen milislerin kurucusu olmakla suçlandığına işaret edildi.
dergi, uluslararası ceza mahkemesi tarafından, darfur'da işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçlardan sorumlu tutulan, hakkında tutuklama kararı çıkarılan sudan devlet başkanı ömer el beşir'e en bağlı kişilerden biri olarak nitelendirdiği dabi'nin böyle bir suçlamayla bile herhangi bir insan hakları eylemcisinin kanını dondurmaya yeteceği belirtti.
şiddetin arttığını iddia ediliyor
suriye’deki muhalifler dabi’ye olan tepkilerinin yanında gözlemci heyetinin yaptığı bütün çalışmaların göstermelik olduğun düşünüyor. muhalifler, devlet başkanı beşar esad gözlemcilerin ülkeye girişine izin vererek daha fazla uluslararası yaptırımdan kurtulmayı amaçladığını savunuyor.
60 kişiden oluşan gözlemci heyeti suriye’deki görevlerini üç gün önce başladı. buna rağmen ülkedeki şiddetin azalmadığı, tam tersine arttığı öne sürülüyor. gözlemcilerin perşembe günü incelemelerde bulunduğu hama, dera, ve idlib kentlerinden bile ölüm haberleri geldi. aktivistler toplam ölü sayısının 38’i bulduğunu bildirdi. bu nedenle muhalifler birleşmiş milletler (bm) tahminlerini göre dokuz ayda 5 binden fazla insanın öldüğü ülkedeki şiddeti azaltacağı düşünülen arap birliği’nin misyonunu şüpheyle karşılamaya başladı.
gözlemcilerin hükümet yetkililerinin belirlediği bölgelere ziyaretlerde bulunduğunu ve bu nedenle adil bir inceleme yapamadıklarını savunan muhalifler, bölge halkının da kendileriyle temasa geçmesinin engellendiğini savunuyor.
arap birliği heyetinden adının açıklanmasını istemeyen bir gözlemci al jazeera’ye yaptığı açıklamada suriye’deki durumu ‘çok tehlikeli’ olarak tanımladı. yetkili, özellikle hums’un sürekli bombalandığını belirterek kentin bazı bölgelerinin muhalif askerlerin oluşturduğu özgür suriye ordusu’nun kontrolünde olduğunu söyledi. aynı kişi, böyle giderse arap birliği misyonunun başarıyla ulaşamayacağını ifade etti.
cuma eylemine hazırlık
ingiltere merkezli çalışan suriye insan hakları gözlemevi, birçok kentte muhaliflerin ayaklanma çağrılarını yinelediği ve cuma günü ülke çapında büyük eylemler planlandığını duyurdu.
al jazeera’ye konuşan hadi abdullah isimli aktivist, gözlemcilerin hums’ta yaşananlara açık bir şekilde tanık olduğunu, askerin protestoculara nasıl ateş ettiğini gördüklerini, sokaklarda cesetlere rastladıklarını ancak bu durumu raporlarına geçirip geçirmemekte tereddüt ettiklerini söyledi. şam’ın duma semtinde yaşayan bir başka aktivist ise gözlemcilerin halkla sağlıklı bir şekilde görüşememesinden yakındı.
gözlemci heyetine başkanlık eden mustafa dabi’nin, hums’taki ilk günkü incelemelerinin ardından kentte korkulacak bir şey olmadığı yönünde açıklaması muhaliflerden büyük tepki almıştı. dabi bunun üzerine geri adım atarak 20 kişilik bir grubun kentteki çalışmalarına devam edeceğini ifade etmişti.
al jazeera’nin perşembe günü bağlantı kurduğu bir başka isim olan suriye devrimi genel konseyi hums yetkilisi ebu rami de gerçeklerin gözlemcilerden saklandığını belirtmiş, heyetin kaldığı otelin çevresinin askerler tarafından kuşatıldığını anlatmıştı.
rami, “otelin etrafındaki bazı binalarda da keskin nişancılar konuşlanmış. biz komisyonun çalışmalarının yönlendirildiği korkusunu taşıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.
aynı konseyin üyelerinden faysal feyzu ise gözlemcilerin önceden belirlenmiş ve sakin bölgelerde dolaştırıldığını belirtmişti.
suriye’nin yönetimini 2000 yılında babası hafız esad’ın ölümüyle devralan beşar esad’a karşı isyan özgürlük ve demokratik reform talepleriyle mart ayından beri devam ediyor.
ordudan ayrılarak muhaliflerin safına geçen askerilerin de silahlı mücadeleye başlamasıyla son aylarda ülkedeki şiddetin dozu iyice arttı. şam hükümeti operasyonların sivillere karşı değil silahlı ‘terör’ örgütlerine karşı yapıldığın savunuyor.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar