Ortadoğu
Suriye'de isyanın ikinci yılı
15 Mart 2011'den bu yana süren ayaklanma ve iç savaşta en az 70 bin kişinin öldüğü ülkede yine hükümet karşıtı gösteriler düzenlendi.
Haberin Öne Çıkanları
Şam'da yoğun önlemler
'Halkla Dayanışma Haftası'
Silah yardımı AB gündeminde

suriye'de yönetim karşıtı isyanda iki yıl geride kaldı. ülkenin çeşitli kentlerinde ayaklanmanın başlamasının yıldönümü nedeniyle düzenlenen gösterilerde, rejim yine protesto edildi.
15 mart 2011'de başlayan isyanın ikinci yılı olması nedeniyle, suriye yönetimi başkent şam'da güvenlik önlemlerini üst düzeye çıkardı. hükümet karşıtı protesto gösterilerine katılan silahlı gruplar ise rejime yönelik saldırıları artıracakları tehdidinde bulundu.
ülkede yasaklı olan müslüman kardeşler örgütünün suriye kolu da istanbul'da bir toplantı düzenledi. toplantıda 15-22 mart tarihleri arası 'suriye halkıyla dayanışma haftası' olarak ilan edildi.
yayımlanan bildiride, "suriye halkına, milli birlik ve beraberliği koruyarak, tek bir sesle tüm suriye'de ve kamplarda, tüm dünyada suriye devrimini ihya etmek için çeşitli çalışmalar, gösteriler ve yürüyüşler düzenlemeleri için çağrıda bulunuyoruz" ifadelerine yer verildi.
'arap baharı'ndan esinlendi'
kuzey afrika ve ortadoğu ülkelerinde 2010 sonunda başlayan ve daha sonra 'arap baharı' adını alan halk hareketi iki yıl önce suriye'ye sıçramıştı. çok sayıda kentte meydanlara ve sokaklara dökülen suriyeliler; demokratikleşme, ekonomik refah, yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık talebiyle gösteriler düzenlemişlerdi. 50 yıldır iktidarda olan baas partisi rejimine karşı düzenlenen gösterilerde, protestoların başlıca hedefi suriye devlet başkanı beşşar esed olmuştu.
reform talebiyle başlayan gösteriler kısa sürede şiddete dönüşmüş, şam rejiminin sert müdahalesi suriyelilerin isyanını daha da büyütmüştü. muhalifler rejimle silahlı çatışmalara başlamış, onların safına zamanla ordudan kopan çok sayıda askerin de katılmasıyla çatışmalar şiddetlenmişti.
bm verilerine göre ordu birlikleriyle silahlı muhalifler arasındaki çatışmalarda en az 70 bin kişi hayatını kaybetti.
yaklaşık bir milyon suriyeli evlerini terk ederek, komşu ülkelerdeki kamplarda yaşamaya başladı. iki buçuk milyon kişi de ülke içinde yer değiştirmek zorunda kaldı.
şam'la diplomatik ilişkiler kesildi
suriye yönetiminin isyana karşı tavrı ise başta batılı ülkeler olmak üzere uluslararası toplumun önemli bir kesiminin tepkisini çekiyor. abd, avrupa birliği (ab) ve bölge ülkeleri suriye'ye karşı ambargolara başlarken, çok sayıda ülke de şam'la diplomatik ilişkileri kesmiş durumda. suriye'nin arap birliği üyeliği de halen askıda.
güçlü ülkelerin desteğini alan ülke dışındaki suriyeli muhalifler ise siyasi olarak belirli düzeyde örgütlenseler de, iki yılın sonunda geldikleri konum tartışılıyor. uzun uğraşlara rağmen halen sürgünde bir geçiş hükümeti kuramayan muhalifler arasındaki bölünmüşlük, esed rejimine karşı ayaklanmada önemli bir zaafiyet olarak görülüyor.
silah desteği dublin'de görüşülecek
iki yılın sonunda avrupa ülkeleri de suriye'de çözüm konusunda bölünmüş durumdalar. ingiltere, fransa ve italya suriye'ye karşı uygulanan silah ambargosunun kaldırılarak muhaliflerin daha fazla silahlandırılmasını istiyor. almanya'nın öncülüğünde çok sayıda ab üyesi ise bunun ülkedeki durumu daha da karmaşık hale getireceğini savunuyor.
avrupa birliği (ab) konseyi başkanı herman van rompuy perşembe günü brüksel'de başlayan ab zirvesi'nde, birliğe üye ülkelerin dışişleri bakanlarının 22-23 mart tarihlerinde irlanda'nın başkenti dublin'de yapacakları toplantıda suriye'ye silah desteği konusunu masaya yatıracaklarını söyledi.
ab dışişleri bakanları geçen ay suriye'ye silah ambargosunu 'öldürücü olmayan' ekipmanlara ve teknik desteğe izin verecek şekilde değiştirerek haziran'a kadar uzatmıştı.
ambargonun kaldırılması için ab liderlerine çağrıda bulunan fransa cumhurbaşkanı francois hollande, muhaliflerden silahların doğru kişilere gideceğine dair garanti aldıklarını söyledi. libya'daki tecrübenin yeniden yaşanmaması gerektiğini hatırlatan hollande, silahların radikal olmayan gruplara ulaşmasını istediklerini belirtti.
almanya başbakanı angela merkel ise silah yardımı konusunu görüşmeye hazır olduklarını ancak bunun hemen sonuca bağlanabilecek bir konu olmadığını belirtmişti.
moskova ve pekin'den destek
uluslararası toplum son iki yılda büyük oranda suriye yönetimine cephe alırken; rusya, çin ve iran gibi gibi önemli aktörler şam'ın yanında yer aldı. bm güvenlik konseyi'inde suriye'ye yaptırım öngören karar tasarıları, moskova ve pekin'in vetosuna takıldı.
iki ülke de suriye'de çözümün ancak siyasi diyalogla mümkün olabileceğini savunurken, bu yöndeki çabalar devam ediyor.
suriye yönetimi muhalefeti diyaloğa davet ederken, şam karşıtları ise esed'in iktidar koltuğunu terk etmediği çözüm planlarına tereddütlü yaklaşıyor.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar