KRONOLOJİ: SURİYE'DE İÇ SAVAŞ

suriye'de, 15 mart 2011 tarihinde devlet başkanı beşar esad yönetimine karşı başlayan ayaklanma ve günden güne artan şiddet sürerken, kürtlerin silahlanıp yaşadıkları bölgelerden rejim güçlerini uzaklaştırmaları ülkenin bölünme senaryolarını da gündeme getirdi. batılı gazetelerin ortaya attığı senoryaya göre, suriye dört ayrı devlete bölünebilir.

düne kadar kimlik mücadelesi veren suriye kürtleri, şimdi artık özgürlükten söz ediyorlar. kürt gruplar, ülkenin kuzeyinde kontrolü ele almaya başladı

kürt kaynaklara göre, rejime bağlı askerler kürt bölgesindeki kubane ve amude kentlerinenden çekildi. kürtler, askerlerin haseke vilayetinin en büyük kenti olan kamışlı'yı da terketmesini istedi, şam'a ültimatom verdi.

kürt bölgesindeki bu hareketliliğin zamanlaması dikkat çekici. suriye'deki iki farklı kürt siyasi grup, iki hafta önce kuzey irak'taki toplantıda birleşme kararı almıştı.

new york times, the guardian ve şarkül evsat gazetelerine göre, kürtlerin bu hamleleri suriye'nin bölüneceğine işaret.

bir haftadır gündemde tutulan senaryo, ülkenin dört devlete bölüneceğini savunuyor. kürtlerin türkiye ile irak sınırı arasındaki bu bölgede mini bir devlet kurması söz konusu.

zira, haseke vilayeti sınırlarında nüfusun yüzde 80'e yakını kürt.

sünni devleti

ülkede nüfusun  yüzde 70'ini oluşturan sünniler için ise suriye'nin ortasında büyük bir devlet öngörülüyor şam ve halep gibi kilit şehirler de sünni devletin içinde gösteriliyor. şam zaten suriye'nin bir minyatürü gibi,  nüfus dağılımı ülke geneline benziyor.

halep'te de nüfusun yüzde 80'i sünnilerden oluşuyor. geri kalan kısmı alevi, kürt ve hristiyanlardan oluşuyor.

yeni suriye senaryolarında arap alevilerine de akdeniz kıyısında bir devlet kurgulanıyor.  lazkiye  ve tartus kentlerini içeriyor. senaryoda alevi devletinin oturduğu coğrafyada önemli bir ayrıntı göze çarpıyor. arap alevileri ülkede rusya'nın müttefiki. tartus kenti de yeni suriye'deki alevi devleti içinde yer alacağından, rusya akdeniz’deki tek deniz üssünü de kaybetmemiş olacak.

ülkede hristiyan batının en çok kaygılandığı unsurlardan biri de hıristiyan ve dürzi azınlık. onlara da lübnan ve ürdün sınırında devlet öngörülüyor. yani suyu bol golan tepeleri'nin suriye tarafında kalan bölümü de dürzi-hıristiyan.

üstelik bu senaryoyu ortaya atanlar, dürzi ve hıristiyan azınlığın güneyde olmasının israil'in de işine geleceğini savunuyor. güneydeki gayri müslim devletin, sünni suriye devletiyle israil arasında tampon olacağını düşünüyorlar.

kaynak: al jazeera