arap birliği dışişleri bakanları, mısır’ın başkenti kahire’deki toplantılarında suriye’deki son gelişmeleri tartışacak. örgüt, hükümet karşıtı gösterilerin kanlı şekilde bastırılmasına son vermesi yolunda, şam yönetimine baskı yapabilir. the associated press haber ajansına göre, kahire’deki toplantı bazı körfez ülkelerinin çağrısı üzerine yapılıyor ve örgüt suriye’nin üyeliğinin askıya alınmasını değerlendirebilir.

adının açıklanmasını istemeyen bir yetkili, suriye’nin üyeliğinin askıya alınması ve bunun ülkede kan dökülmesini durdurmaması halinde, arap birliği’nin başka önlemleri de değerlendireceğini söyledi ancak bu önlemlerin neler olabileceği hakkında yorum yapmadı.

suriye’de yaklaşık altı ay önce başta reform talebiyle düzenlenen gösterilerde zamanla, devlet başkanı beşar esad’ın istifası istenmişti.

birleşmiş milletler’e (bm) göre gösterilerde 3000’den fazla kişi ölürken, bazı körfez ülkeler suriye rejiminin göstericilere karşı sert tavrını protesto edip şam’daki büyükelçilerini geri çekmişlerdi.

bm'den karar çıkmadı

bm güvenlik konseyi ise rusya ve çin’in vetoları yüzünden, suriye’deki şiddet olaylarını kınamış değil.

konseyin daimi olmayan üyelerinden olan ve gelişmekte olan ükelerin bloğuna mensup ülkeler olarak görülen hindistan, brezilya ve güney afrika da, bm güvenlik konseyi’ndeki oylamada çekimser kalmıştı.

new york merkezli insan hakları kuruluşu human rights watch (insan hakları izleme örgütü) üç ülkeyi bu tavırları nedeniyle eleştirdi.

üç ülkenin güney afrika'nın pretoria kentindeki forumu öncesi örgütten yapılan açıklamada, suriye rejiminden saldırılara son vermesini talep etme fırsatının kullanılması istendi.

insan hakları izleme örgütü’nün orta doğu direktörü nadim houry; hindistan, brezilya ve güney afrika’nın suriye’deki gelişmeleri oturarak izleyemeyeceğini söyledi. 

ülkede cumartesi günü güvenlik güçlerinin 10 yaşındaki bir çocuğun cenaze töreninde muhaliflere ateş açması sonucunda üç kişi ölmüş, 20 kişi yaralanmıştı.

silah kaçakçılığı

öte yandan suriye'de rejim karşıtı gösteriler sürerken, ülke sınırındaki silah kaçakçılığı artış gösteriyor. uluslararası kriz grubu’ndan peter harling, suriye sınırında kaçakçılık yapan grupların son dönemde ülkeye silah sokma eğilimine girdiğini aktardı. harling’e göre ülkedeki çatışma ortamından faydalanmak isteyenler, para kazanmak amacıyla silah pazarını hareketlendiriyor. silahların başta lübnan olmak üzere, irak, yemen ve libya’dan geldiği ifade ediliyor.

harling’e göre ülkedeki alevi köyleri de dahil olmak üzere, her iki taraf da hızlı bir şekilde silahlanıyor.

lübnan’da faaliyet gösteren hizbullah grubundan hasan nasrallah, suriye rejimine desteğini belirtmiş ve esad ile görüşmelere devam etmişti. iran yönetimi de, suriye’deki alevi topluluğun da desteğiyle şam yönetiminin arkasında duruyor.

beşar esad, ülkedeki kanlı olaylardan ve muhalif hareketten ‘dış güçleri’ sorumlu tutmuştu.

ülkedeki muhalif isimlerin en büyük destekçisi ise güçlü sünni gruplardan biri olan müslüman kardeşler.

orta doğu’daki sünni rejimler başlarda batılı ülkeler kadar net bir tavır koyamasalar da esad’a karşı son dönemde daha dik bir duruş sergiliyor.

kaynak: al jazeera ve ajanslar