Gezi Parkı eylemleri
'Yaralılar gelince ayakkabılarını çıkarmadılar'
Gezi protestoları sırasında Dolmabahçe'de göstericilerin sığındığı caminin güvenlik görevlisi camiye ilk gelenlerin ayakkabılarını çıkardığını ama daha sonra yaralılar gelince ayakkabıları çıkarmamaya başladıklarını söyledi.

gezi parkı eylemleri kapsamında 7'si yabancı uyruklu 255 tutuksuz sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması istanbul 55. asliye ceza mahkemesi'nde yapıldı. duruşmada 2 haziran günü beşiktaş'taki protestolar sırasında bezmi alem camisi'ne sığınan göstericilerin ayakkabılarını çıkarıp çıkarmadıkları ve camide içki içip içmedikleri sorusuna yanıt arandı. müşteki sıfatıyla duruşmaya katılan iki polis memurundan biri "görev yaptığım süre içerisinde kişisel manevi değerler açısından bir fiille karşılaşmadım" derken, bezmiâlem valide sultan camisi'nin güvenlik görevlisi camiye ilk gelenlerin ayakkabılarını çıkardığını, yaralılar gelmeye başlayınca ayakkabılarını çıkarmamaya başladıklarını söyledi.
39 şüpheli ve avukatının katıldığı duruşmada, daha önce ifadesi alınmayan yedi kişinin sorgusu yapıldı. ayrıca iki polis memuru 'müşteki', caminin güvenlik görevlisi de 'tanık' sıfatı ile dinlendi. duruşmanın bir bölümünü chp istanbul milletvekilleri umut oran ve mahmut tanal da izledi.
"önce ayakkabıları çıkardılar, yaralılar gelince çıkarmamaya başladılar'
göstericilerin sığındığı dolmabahçe'deki bezmâlem valide sultan camisi'nin güvenlik görevlisi naif uçar, 2 haziran günü akşam saat 18.30 sıralarında işbaşı yaptığını belirtirken şunları söyledi:
“akşam namazından sonra caddede kalabalık toplandı. caminin imamı halil necipoğlu kalabalık olunca 'camiyi kapat' dedi. camide bulunan birkaç kişiyi dışarıya çıkararak camiyi kapattım. sonra kalabalık gittikçe çoğaldı. kalabalık camiye ait demirleri söktü. levazım kapısındaki brandaları aldıklarını gördüm. ancak alanı tanımam. camiden aldıkları malzemelerle polis gelmesin diye set kurdular. 2-3 bin kişi vardılar, belki de fazlaydı. daha sonra 15-20 kişilik beyaz gömlekli bir grup geldi. bunlar caminin kapısını zorladılar. kapı hafif açılınca imam halil necipoğlu 'kapıyı aç' dedi, açtım. ondan sonra camiye girildi. içeriye girenler ilk önce ayakkabılarını çıkardılar, yaralılar gelmeye başlayınca ayakkabılarını çıkarmamaya başladılar. camiyi bölümlere ayırmaya başladılar; eczane, cerrahi gibi. ayakkabı raflarını ters çevirip içine ilaç koydular. motosiklet kullanan kuryeler ilaç getiriyordu. içeride bir kişinin sigara içtiğini gördüm, çıkarmak istedim ama çıkmadı. gidip doktora söyledim, doktor bu kişiyi dışarıya çıkardı. içeride bin kişi vardı. bunların yüzde 10'u sarhoştu."
'bira kutusu hafiften doluydu, büzülmüştü'
hakim protestolar sonrası çokça tartışılan soruyu da caminin güvenlik görevlisine sordu. naif uçar, hakimin “içeride bira kutusu gördün mü? içeride bira, alkol kullanan oldu mu?" şeklindeki sorusuna, “caminin tümüne hakim değildim ama bir tane bira kutusu gördüm. caminin kadınların ibadet ettiği yerde pencerenin kenarında bira kutusu gördüm. hafiften doluydu, kutu büzülmüştü. kutuyu kullanan şahsı görmedim. kutuyu cami tamamen boşaldıktan sonra gördüm. cami boşaldıktan sonra yaptığımız kontrolde çok sayıda plastik su şişeleri, ilaç kutuları, gazete gibi şeyler çıktı. cami kullanılmaz haldeydi, dış kameraları kırılmıştı" yanıtını verdi.
ifadesi alınan yedi şüpheliden celal akgün, gözaltına alındığı sırada işkence gördüğünü öne sürerek, “haseki hastanesi'nin raporunda var. karakolda ifade verdim. dolayısı ile bu ifade bir bakıma zorla alınmıştır. suçsuzum, beraatimi istiyorum" dedi. dinlenen diğer altı sanık da olaylarla ilgileri olmadığını söyleyerek beraatlerini istediler.
polis memuru: kişisel manevi değerler açısından bir fiille karşılaşmadım
sanıkların sorgularının ardından müşteki sıfatı ile dinlenen polis memuru fuat yıldız, gezi olayları sırasında dolmabahçe başbakanlık çalışma ofisi etrafında görev aldığını belirterek, “orada tedbir amaçlı görev aldım. görev yaptığım süre içerisinde kişisel manevi değerler açısından bir fiille karşılaşmadım. bana yönelik salonda bulunan şahıslardan suç unsuru teşkil eden bir olay olmamıştır. bu nedenle ben şikayetçi değilim" dedi. yine müşteki sıfatı ile dinlenen polis memuru muammer kayaoğlu, barodan kendisine avukat atanmasını isteyerek, “barodan avukat tahsisi ile şikayet hakkımı kullanacağım" dedi.
üç şüpheli hakkında yakalama kararı
ifadelerden sonra mahkeme, kendilerine tebligat yapıldığı halde duruşmaya katılmayan fırat kahyaoğlu, mert kaan kuyumcuoğlu ve seza karaca hakkında da yakalama kararı çıkardı. ifadesi alınan sanıkların duruşmalardan 'vareste (azade) tutulmasına' karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı 6 mart 2015 tarihine erteledi.
1,5 yıldan 11 yıla kadar hapis istemi
istanbul cumhuriyet savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, eylemcilerin dolmabahçe bezmiâlem valide sultan camii'ne girmek istedikleri, cami müezzini fuat yıldırım'ın grubun içeri girmesine engel olmaya çalıştığı, yıldırım ve caminin güvenlik görevlisinin kırılan kapının arkasına kalaslar koyarak eylemcilerin içeriye girmesini engelledikleri ifade ediliyor.
iddianamede cami güvenlik görevlisinin mahkemede anlattıklarına benzer şekilde, "eylemcilerin camideki ayakkabılıkları ters çevirerek tezgâh gibi kullanmaya çalıştıkları" ifade ediliyor. ayrıca "motosikletli kişilerin camiye sürekli ilaç taşıdıkları, tıbbi atık ve içeride yiyecek, içecek artıkları ile içerinin kirletildiği, cami içine zarar verildiği, cami içindeki güvenlik kameraları ile minber kısmında arapça yazılar bulunan perdelerden bir kısmını çaldıkları; daha sonra polisin yaptığı incelemede, pencere önünde içi boş ezilmiş halde bira kutusu ile müezzin bölümünde boş sigara kutusu, söndürülmüş sigara izmaritleri bulunduğu, eylemcilerin camininin dışına da zarar verdikleri" kaydediliyor.
istanbul cumhuriyet savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, dolmabahçe'deki bezmiâlem valide sultan camisi'ne girilmesi olayı ve taksim çevresinde 31 mayıs ve 1 haziran tarihlerinde yaşanan eylemler yer alıyor. iddianamede, 7'si yabancı uyruklu 255 sanığın, "2911 sayılı toplantı ve gösteri yürüyüşleri kanunu'na muhalefet", "görevi yaptırmamak için direnme", "kamu görevini usulsüz üstlenme", "kamu malına zarar verme", "özel kıyafetleri usulsüz kullanma", "suçluyu kayırma", "ibadethaneyi kirletmek suretiyle zarar verme" ve "hırsızlık" gibi suçlardan 1 yıldan 11 buçuk yıla kadar değişen hapis cezasıyla cezalandırılmaları isteniyor.
kaynak: dha, aa
Yorumlar