Beyşehir'in kadın balıkçıları

Türkiye'nin en büyük tatlı su gölünde, kadınlar her gün sabahın ilk ışıklarıyla 'rastgele' diyor.

Konular: Yaşam

Haberin Öne Çıkanları

Evlenince başlıyorlar

'Ekmek parası'

'Kadınlara tavsiye etmem'

Yanlarına köpekleri Beethoven'ı da alan Şimşek çifti, birlikte kürek çekiyor, ağ atıp topluyor. [AA]

beyşehir gölü'nde balık miktarı azalsa da özellikle göle kıyısı olan köylerde kadın balıkçılar, eşleriyle birlikte mesai yapıyor.

türkiye'nin en büyük tatlı su gölünde sayıları bir zamanlar 2 bini bulan balıkçı kayığı sayısı, çeşitli nedenlerle bugün parmakla gösterilecek kadar azaldı. halen balıkçılık yapanlar arasında, göle kıyısı olan köylerden eşleriyle birlikte ava çıkan kadın balıkçılar da bulunuyor.

beyşehir ilçe merkezinde yaşayan şerife (52) ve mustafa şimşek (60) çifti de evlendikleri günlerden bu yana yaklaşık 18 yıldır bu işi birlikte yürüten avcılardan.

yanlarına köpekleri beethoven'ı da alan şimşek çifti, birlikte kürek çekiyor, ağ atıp topluyor.

'kadınlara tavsiye etmem'

1994 yılından beri balığa çıkan, 1996 yılından beri de kendi imalatı kayığı sahip olan şerife şişek, eskiden sudan korktuğunu anlatıyor. balıkçılığı zor olduğu için başkalarına tavsiye etmese de, geçim sıkıntısı mesleğini bırakmasına izin vermiyor:

''bekarken çıkmazdık, balık tutmasını bilmezdik bile, denizden de korkardık. bu işi eşimle birlikte 18 yıldır yapıyorum. herkes yapamaz ki bunu. zor bir meslek. ancak benim köyüm olan, göl kıyısındaki gölkaşı'nda balığa herkes kendi eşiyle gider. bu işi kadınlara tavsiyem etmem, başka bir iş yapsınlar. ben av dönüşü ikinci bir iş olarak simitçide çalışıyorum. zor oluyor, akşam yorgunluktan nasıl yattığımı bilmiyorum. ancak ne yapacaksın, geçim dünyası.''

haftanın her günü eşiyle birlikte avlanmaya çıktıklarını anlatan şimşek, yedi günün kendilerine yetmediğini söylüyor:

''hafta dokuz gün olsa dokuz gün de çıkarız balığa... çünkü paraya çok ihtiyacımız var. 1998 yılından beri emekliyim. söylemesi ayıp 860 lira emekli maaşı alıyorum ancak ev kirası, elektrik, su parası, telefon derken yetmiyor.'' 

'ağladım, korktum, heyecanlandım'

karadiken köyünde çiftçilik yapan ibrahim yaldız da eşiyle birlikte 20 yıldır avlanmaya çıkıyor. 

asıl mesleğinin konfeksiyon olduğunu ancak izmir'den döndükten sonra tekrar balıkçılığa başladığını anlatan yaldız, ''ne diyelim, hayat bu... hem çiftçilik hem de balıkçılık yapıyoruz'' diyor.

cansez yaldız ise 20 yıldır balıkçılık yapıyor. iş zor olsa da çok zevkli zamanlar da yaşadığını söylüyor:

''biz başka işimiz olmadığı için vazgeçemiyoruz ancak bayanlara tavsiye etmem, onlar yapmasınlar. ilk balığa çıktığım günü dün gibi hatırlıyorum. hem gittim hem ağladım, korktum, heyecanlandım. şimdi ise göle çıkıyor, ağ atıp çekiyorum.'' 

kaynak: anadolu ajansı

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;