Kimsenin duymadığı çocuklar
Türkiye'de işitme engelli çocuklara müfredat izin vermediği için dudak okuma öğretilmiyor, öğretmenler ise işaret dilini bilmiyor.
Haberin Öne Çıkanları
Anadilde eğitim alamıyorlar
Kendi dillerini yaratıyorlar
Öğretmenler yetersiz

başbakanlık işitme engelliler idaresi tarafından 2002 yılında yapılan araştırmaya göre türkiye’de yaklaşık 100 bin işitme engelli var. bunların bazıları biraz duyuyor, bazıları cihaz ile sadece sesleri algılayabiliyor. kimileri de tamamen sessiz. duysun duymasın kendi aralarında işaret dili ile anlaşıyorlar. ancak, işitme engellilerin anadili olan işaret dili eğitimlerinde yasak olduğu için kullanılamıyor.
okullardaki öğretmenler işaret dilini bilmiyor, işitme engelli öğrenciler de dudak okumayı bilmiyor. kısacası türkiye’de işitme engelliler anadillerinde eğitim alamıyor.
istanbul’da yaşayan efe özgür, 2,5 yaşında. oyun hamurlarıyla oynarken efe’nin akranlarından farklı olduğu anlaşılmıyor, yaşıtları gibi hareketli ve meraklı. tek fark, efe’nin doğuştan duyma sinirlerinin olmaması.
anne aylin özgür, efe’yle kendi aralarında özel bir dil olduğunu söylüyor. aylin özgür, “her ne kadar bir eğitim almasanız da kendi dilinizi yaratıyorsunuz, bu kendi içinize hapsetmek gibi bir şey. dolayısıyla da herkesin anlayacağı ortak dil, işaret dili. bu nedenle biz anne, baba, dede, babanne olarak işaret dili öğreniyoruz” diyor.
türkiye’de bugün kaç tane işitme engelli var tam olarak bilinmiyor, yapılan son araştırma 2002 yılına ait. bu araştırmaya göre, ülkede 100 bin işitme engelli var. bunların bir kısmı da efe özgür gibi ‘total işitme kaybı’ bulunan çocuklar, yani hiç duymayanlar.
'müfredat izin vermiyor'
bu çocuklar hiç duyamadıkları gibi, türkiye’deki işitme engellilere yönelik mevcut eğitim sistemi yüzünden herhangi bir eğitim de alamıyorlar.
anne aylin özgür, “efe’nin şu aşamada eğitimi mümkün değil, müfredat buna izin vermiyor. çünkü müfredat kesinlikle duyan, az duyan ya da bir şekilde işitme cihazıyla veya bir ameliyatla duyum elde edilen çocuklara göre hazırlanmış. işaret dili öğretilmediği için, sözele dayalı olduğu için” diye konuşuyor.
eğitimden soyutlanan çocuklar
milli eğitim bakanlığı, 1953 yılında alınan bir kararla türkiye’deki bütün işitme engelliler okullarında işaret dili kullanımını resmen kaldırıyor. bunun sonucunda da total işitme kaybı olan binlerce çocuk eğitimden soyutlanmış oluyor.
işitme engelliler okullarında eğitim, görsel ağırlıklı ve konuşmaya yönelik yapılıyor. yani çocuklara kavramlar resimlerle veya yazıyla anlatılıyor. ve çocuklara dudak okuma öğretilmeye çalışılıyor.
tiv genel koordinatörü melike argis şehirli, “bizim eğitimimiz doğal işitsel, sözel yöntem dediğimiz konuşmaya dayalı. ağır sağır dediğimiz çocukları eğitemiyoruz. dudak okumayı öğretiyoruz ama bu da tam değil” şeklinde bilgi veriyor.
eğitmenler işaret dilini bilmiyor
hiç duymayan çocukların sorunları bununla da bitmiyor, dudak okuma yöntemi için de öğretmenler ile öğrencilerin birbirini anlaması gerekiyor.
ancak, çocukları eğitecek kişiler işaret dili eğitimi alamıyor. akademisyen deniz ilkbaşaran, “türkiye’deki en büyük sorun işitme engelli okullarında öğretmenlik yapan, yapacak olan bireylerin eğitimleri esnasında işaret dili eğitimi almamaları” diyor.
bu kişiler, işitme engelli okullarında ilk kez sınıflara girdiklerinde hiçbir iletişim kuramıyorlar, öğrenciler ilk bir kaç ay öğretmenlerine işaret dilini öğretiyor.
yurtdışında ise bu konuda eğitim tamamen farklı. avrupa ve amerika birleşik devletleri’nde işitme engellilere eğitim hem dudak okuma hem de işaret diliyle veriliyor. öğrenciler zaman içinde hangi yöntemde daha başarılı olursa o tercih ediliyor.
kaynak: al jazeera
Yorumlar