Onlarınki yalnızca 'pozitif yaşamlar'

HIV+ kişilerin toplum içinde karşılaştıkları ön yargılar ve bu bireylere uygulanan 'ötekileştirme' politikaları, onlar için düzenli doktor kontrolüne gitmekten ya da her gün bir sürü ilaç kullanmak zorunda olmaktan çok daha zor.

Haberin Öne Çıkanları

Erken teşhis önemli

İşini kaybedenler var

Doğru bilinç şart

HIV+ olduğu için işini kaybeden ya da izini kaybettirip başka bir hayata tutunmaya çalışanların ortak isteği AIDS konusunda doğru bilincin yerleşmesi.

çalıştıkları yerlerde, hatta hastanelerde ve yakın çevrelerinde ayrımcılıkla karşı karşıya kalan hiv pozitif (hiv+) kişilerin tek isteği hiv ve aids konusundaki yanlış bilgilerin toplumdan hızla elenmesi, yerlerine bilimsel doğruların kabul edilmesi.

aids'in hiv+ bireylerin ancak gerekli tedaviye erişemedikleri ya da çok geç tanı aldıkları takdirde yaşamak zorunda oldukları bir evre olduğunun bilinmediği, hiv+ pozitif bireylerin doğrudan 'aids hastası' gibi yanlış bir etiketlemeye maruz kaldıkları ya da aynı havayı solumakla ve dokunmala hiv'in bulaşmadığı konusunda hala eksik bilgilerin kulakta kulağa dolaştığı bir toplumda tüm bunlarla mücadele etmek zorunda olanlar var. 

pozitif yaşam derneği aracılığı ile ulaştığımız hiv+ kıvanç ve ö., önyargılara, ayrımcı tavırlara ve yanlış bilgilendirmeye maruz kalmış türkiye'deki binlerce hiv+ bireyden yalnızca ikisi.

'yorucu, zorlu ve zahmetli bir durum'

kıvanç 35 yaşında. altı yıl önce hiv+ olduğunu öğrenmiş. şu anda gerekli takip ve tedavilerini aksatmadan herkes gibi hayatına devam ettiğini söylüyor.

türkiye’de hiv+ olmayı “yorucu, zorlu ve zahmetli bir durum” olarak tanımlıyor.

“size kronik bir hastalık teşhisi konulduğunda (şeker, tansiyon kalp hastalıkları gibi) bunu iletişimde olduğunuz herkesle paylaşabiliyorsunuz. hastane doktor ya da sağlık personeline durumunuzu anlattığınızda herhangi bir farklı yaklaşım görmeden hizmet alabiliyorsunuz. konu hiv/aids olduğunda dengeler ne yazık ki tam tersine dönüyor. çünkü tanıyı aldığınızda kendinize ne olacağını siz bile bilmiyorsunuz, araştırma yapmak için doğru ve güvenilir bir kaynak bulma zorluğu yaşıyorsunuz. ilk teşhis edildiği yıllardan bu güne kadar oluşturulan ve giderek büyüyen korku politikası sizi direk içine çekiyor” diyor kıvanç.

“düzenli takip ve tedavi ile sağlıklı bir ömür yaşayacağınızı siz bilseniz de ne yazıktır ki hizmet almak için kapısını çaldığınız enfeksiyon doktoru size bir ömür biçebiliyor. görevi ve sorumluluğu araştırıp en güncel bilgi ile hastasını yönlendirmesi gereken hekimlerden bu davranışı gördüğünüzde, bakkalın, dostlarınızın ya da iş yerindeki mesai arkadaşlarınızın neler söyleyip neler düşüneceğini tahmin etmek üzücü oluyor” diyen kıvanç tüm bunların arasında en büyük zorluğun ise sağlık çalışanlarının yaptığı mahremiyet ihlalleri ve ayrımcı davranışlar olduğunu belirtiyor. 

Erken teşhis çok önemli

hiv+ olmanın hiçbir belirtisi yok, semptomlar ile anlaşılması çok zor. virüs belirli bir organa saldırmıyor, herhangi bir ağrı, öksürük ateş vb. belirtiler göstermiyor. bu nedenle test yaptırmak erken teşhis açısından hayati önem taşıyor. virüsün tespiti ilk üç ay zor olabiliyor. uzmanlar şüpheli bir durumda altıncı haftada yapılacak bir testin ardından doğru teşhis için üç ay sonra ikinci bir testin yapılmasını öneriyor. 

altı aylık kaçış

kıvanç 1 aralık aids günü nedeniyle katıldığı bir partide eline geçen ücretsiz hiv testini yaptırmasıyla öğrenmiş hiv+ olduğunu.

“açıkçası kendime çok uzak gördüğüm ya da ne alakası var dediğim bir olayın tamda ortasında bulunduğum andaki psikolojiyi kelimelerle anlatabilmek çok mümkün değil” diyor.

hastanede kendisiyle görüşen klinik şefinin vermiş olduğu bilgilerin güncel ve doğru bilgiler olmadığını ise pozitif yaşam derneği’ne ulaştıktan sonra anlamış. fakat bu durum altı ayına mal olmuş.

“bir insan direkt aids olmaz. aids’e neden olan hiv ile enfekte olursa ve bu kontrol altına alınmazsa aids dediğimiz evreye ulaşır. düzenli tedaviyle hayat normal süreçte sağlıklı bir şekilde devam eder. bu bilgiyi bana durumumu açıklayan hekimden duymuş olsaydım geçirdiğim altı aylık zor süreci hiç yaşamayacaktım. altı ay süresinde şehir değiştirdim. telefonumu değiştirdim. ardımda hiçbir iz bırakmadan yok olup başka bir kentte tekrar ölmeyi bekleyene kadar yaşama devam etme planını hayata geçirdim” diye anlatıyor kıvanç o dönemi.

altı ay sonra arkadaşı kıvanç’ın izini bulduğunda ona pozitif yaşam derneği’nden bahsetmiş. yaptığı araştırmalar sonucu hiv+ bireylerin gerekli ilaçları aldıkları takdirde aids aşamasına ulaşmadan sağlıklı ve normal bir hayat sürebildiklerini öğrenmiş, bunun kıvanç'a da anlatınca iki arkadaş birbirine sarılıp saatlerce ağlamış.

kıvanç daha sonra dernekten psikolojik yardım almış, doktorlarla ve kendi gibi hiv+ bireylerle konuşmuş. deyim yerindeyse yeniden hayata dönmüş.

“hastanede fark etmediğim ama ayrımcılığa uğradığım anların ne kadar çok olduğunu gördüm ve öğrendikçe büyüdüm, büyüdükçe de haklarımı savunabilir hale geldim” diyen kıvanç bundan sonra hiv ve aids’i normalleştirmek için yakın çevresinden işe başlaması gerektiği konusunda kendini ikna etmiş.

önce annesine, sonra sevgilisine, sonra da sürekli görüştüğüm arkadaşlarıyla durumu paylaşmış. hiçbirisinden olumsuz tepki almayan kıvanç “biraz da biz hiv pozitiflerin kendi içerisinde kesin kötü bir tepki alacağımız inancı oluşmuş. bu yine toplumun oluşturduğu önyargının bize yansıdığı boyutu sanırım” diyor.

'diş çektirirken bile dışlanma riskiniz var'

ö. 51 yaşında ve sekiz yıldır hiv ile yaşıyor.

“türkiye'de hiv ile yaşamanın tek zorluğu bilgisizlik ve önyargıların taş olduğu ve bu taşların dolu olduğu bir küfeyi sırtınızda taşımak” diyor ö.

“işinizden olursunuz, ameliyat edilmezsiniz, diş çektirirken bile dışlanma riskiniz vardır. damgalanırsınız ve ötekileştirilirsiniz” diyen ö., karşı karşıya kalınan zorlukların temelinde hep aynı sorunların yattığını söylüyor: bilgisizlik, önyargı ve bilinmezin verdiği korku.

ö. tanı aldığı zaman umursamamış. insanlar için var olan bir sürü hastalık olduğunu, hiv'in de bunlardan biri olduğunu kabullenip tedaviye başlamış.

fakat en çok üzüldüğü ve yıprandığı an, tanıyı işvereni ile paylaştığında işinden kovulması olmuş. ö. bunun üzerine dava açıp kazansa da “kırgınlığım hala kalbimin bir köşesinde ve zaman zaman sızlıyor” diyor.

“pozitif yaşam derneği’nin pek çok insanı yaşama döndürdüklerinin bizzat şahidiyim”  diyen ö. son olarak hatırlatmak istiyor: “herkes bir gün, bir şekilde hiv ile tanışabilir. bilinçlenelim ve pozitif kişileri dışlamak yerine kucaklayarak, önyargıları kırmaya ve doğru bilgi adına bir şeyler yapmaya başlayalım.”

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;