Portre
Portre: Faruk Loğoğlu
CHP’nin dış politikasını emanet ettiği Genel Başkan Yardımcısı Loğoğlu 35 yıl Dışişleri Bakanlığı’nda görev yaptı. Siyasete Sarıgül'ün yanında adım attı, Kılıçdaroğlu'nun daveti üzerine CHP'ye katıldı.

faruk loğoğlu 1941 ankara doğumlu. ailesi ise bugün osmaniye sınırları içinde yer alan ve daha önce adana’ya bağlı olan kadirli ilçesinin tanınmış isimlerinden. tarsus amerikan koleji mezunu. kendi ifadesiyle bu okulda başlayan eğitim hayatı geleceğine de yön verdi.
tarsus amerikan koleji’nde okumasını babası istemiş, okul parasını da amcası ödemiş. loğoğlu bir röportajında o yılları, "annem ve babam ayrıldığı için biz iki kardeş kadirli’ye geldik. babam da o sıralar ikinci kez evlenmişti. böylesi bir durumda yatılı bir okulu bizim için iyi bir formül olarak düşünmüş olmalılar. babamın yapmış olduğu bu tercih bütün hayatımı etkilemiştir” diye anlattı.
tarsus amerikan koleji’nin ardından loğoğlu üniversitede okumak için abd’ye gitti. brandeis üniversitesi’nden mezun olan loğoğlu, princeton üniversitesi’nde siyasi ilimler alanında doktora çalışması yaptı. daha sonra abd’de middlebury üniversitesi’nde siyasi ilimler alanında bir yıl süreyle öğretim üyesi olarak çalıştı.
diplomasi kariyeri başlıyor
1971 yılında loğooğlu’na ankara yolu göründü. loğoğlu aynı yıl dışişleri bakanlığı’nda çalışmaya başladı. diplomatlık kariyerindeki basamakları çıkmaya başladı. başkatiplik, maslahatgüzar, başkonsolosluk görevlerinin ardından 1993 yılında danimarka’ya büyükelçi olarak atandı.
bu görev öncesinde ise 1990-1991 yılları arasında eski dışişleri bakanı hikmet çetin’e danışmanlık yaptı. danimarka’dan sonra ise azerbaycan’ın başkenti bakü’de büyükelçi olarak türkiye cumhuriyeti’ni temsil eden isim oldu.
loğoğlu 1998’de merkeze yani ankara’ya dönüşünde önce çok taraflı siyasi işlerden sorumlu müsteşar yardımcılığı’na atandı, 2000 yılında ise bakanlık müsteşarlığı’na...o dönemde bülent ecevit’in başbakanlığı'ndaki dsp-mhp-anap koalisyonu iş başındaydı. yani loğoğlu, dönemin dışişleri bakanı ismail cem’in bakanlıktaki birinci adamıydı.
loğoğlu dışişleri bakanlığı’nda geçirdiği hizmet süresi boyunca daha çok siyasi konularda görev yapmış, ortadoğu, kıbrıs, türk- yunan ilişkileri üzerinde yoğunlaşmış bir isim olarak tanınıyor.
washington yılları
loğoğlu müsteşarlık koltuğunda bir yıl süreyle oturdu, ardından önemli bir merkeze, washington’a büyükelçi olarak atandı. loğoğlu üniversite eğitimi için geldiği abd’ye 2001 yılında önemli bir görev için dönüş yaptı. o dönemde abd 11 eylül saldırısıyla sarsılmış, ardından afganistan’a yönelik operasyon gerçekleştirilmişti.
koalisyon hükümetinin iş başında olduğu ankara ise ekonomik ve siyasi krizlerle meşguldu ve ufukta bir seçim görünüyordu. türkiye’nin seçim sath-ı mailine girdiği bu günlerde abd’nin irak’a müdahaleye hazırlandığı ve müttefiki ankara’dan destek beklediği de konuşulmaya başlanmıştı.
3 kasım 2002 seçimleri türk siyasetinde taşları yerinden oynattı. ak parti tek başına iktidara geldi. ancak ak parti genel başkanı recep tayyip tayyip erdoğan siyasi yasaklıydı ve milletvekili seçilemediği için başbakanlık koltuğuna abdullah gül oturdu. ecevit hükümeti döneminde washington’a atanan loğoğlu, ak parti iktidarının ilk yıllarında bu görevini sürdürdü.
ak parti hükümetinin ilk ateşten gömleği de abd’nin irak’a müdahalesi ve 1 mart tezkeresi oldu.
erdoğan ilk kez washington’da karşılaştı
3 kasım seçimlerinden birinci parti çıkan ak parti’nin genel başkanı erdoğan, aralık 2002’de abd’ye gitti. loğoğlu ve erdoğan ilk kez bu ziyaret sırasında washington’da karşılaştı. partisini iktidara taşıyan ancak o dönemde türkiye cumhuriyeti adına resmi bir görevi olmayan erdoğan’ın abd başkentinde önemli temasları vardı. dönemin abd başkanı bush ile görüştü abd’nin dış politikasına yön veren paul wolfowitz ve marc grosman ile biraraya geldi. erdoğan’ın abd’nin irak’a müdahelesi öncesinde yaptığı bu temaslara büyükelçi loğoğlu katılmadı.
'görüşmelere davet edilmeyen büyükelçi'
loğoğlu yıllar sonra yaptığı açıklamada bu görüşmelere davet edilmediğini açıklayacaktı. o günlere ilişkin aljazeera’nın sorularını yanıtlayan loğoğlu, erdoğan ile tanışmalarının o dönemde olduğunu söyledi.
loğoğlu o günleri “gerçeğin yarısı, o görüşmeye ben büyükelçi olduğum halde benim ak parti tarafından davet edilmemem. 'büyükelçi otel lobisinde bekletildi' diye yansımıştı o dönem gazetelere. gerçeğin diğer yarısı ise o görüşmeye ben davet edilsem de katılmazdım. bir siyasi partinin görüşmelerine bir büyükelçinin eşlik etmesi benim ölçülerime göre doğru değildir” diye anlattı. loğoğlu‘nun "benim ölçülerim" diye çizdiği sınır ise “devlet ve protokol geleneklerine uygun hareket etmekti”, çünkü erdoğan’ın o dönemde resmi bir sıfatı yoktu.
‘büyükelçilik sessizliğe büründü'
o dönemde abd’nin türkiye’den beklentisi irak’a müdahale sırasında türkiye’nin lojistik destek sağlaması, asker sevkiyatı için üslerinden ve topraklarından geçiş izni verilmesiydi. ak parti hükümeti bu yönde bir tezkere hazırladı ve meclis’e gönderdi. ancak 1 mart 2003 günü tbmm’de görüşülen tezkere kabul edilmedi. bu olay washington’da soğuk duş etkisi yarattı. loğoğlu, iki ülke arasında "burukluk yaratsa da" 1 mart tezkeresi döneminde büyükelçi olarak görev yaparken "zorlanmadığını" söyledi.
2005 yılı sonuna kadar abd’de büyükelçi olarak görev yapan loğoğlu türkiye dönüşünde ise 35 yıl hizmet verdiği dışişleri bakanlığı’ndan emekli oldu. diplomatik kariyerinin ardından loğoğlu 2006-2008 yılları arasında avrasya stratejik araştırmalar merkezi (asam) adlı düşünce kuruluşunun başkanlığını yaptı. loğoğlu aynı dönemlerde unesco türkiye milli komisyonu’nda başkanvekiliği görevini de üstlendi.
siyaset yılları
diplomasi kariyerinin ardından loğoğlu siyaset kulvarında da kendine yer buldu. siyasete ilk adımı eski şişli belediye başkanı mustafa sarıgül’ün yanında attı. sarıgül’ün liderliğindeki türkiye değişim hareketi içinde yer aldı. sarıgül ile birlikte çalışan loğoğlu’na chp’nin kapılarını ise genel başkan kılıçdaroğlu açtı. loğoğlu kılıçdaroğlu’ndan gelen davet üzerine chp’de siyaset yapma kararı aldı ve 2011 genel seçimlerinde adana milletvekili seçildi. loğoğlu, kılıçdaroğlu’nun listesinden önce parti meclisi’ne girdi ardından merkez yönetim kurulu’nda genel başkan yardımcılığı görevine getirildi.
sarıgül’e yakınlığıyla bilinen loğoğlu’nun parti yönetiminde söz sahibi olmasını eleştirenler de oldu. loğoğlu’ndan iki yıl sonra sarıgül’e de chp’nin kapıları yeniden açıldı. loğoğlu 30 mart yerel seçimleri öncesinde chp’den ihraç edilen sarıgül’ün chp’ye dönmesini ve istanbul büyükşehir belediye başkanlığı’na aday gösterilmesini destekleyen isimler arasında yer aldı.
‘sarıgül’ü takdir ederim’
chp’de potansiyel genel başkan adayı olarak görülen sarıgül’e yakınlığıyla ilgili eleştiriler için loğoğlu “sarıgül ile birlikte çalıştım bir süre. sarıgül’ü takdir eden bir insanım. kılıçdaroğlu beni davet ederken bunları biliyordu. dolayısıyla bu konuda bir sıkıntı veya çelişki görmüyorum. önemli olan chp’ye hizmettir” diyor.
chp içinde sarıgül’e yakınlığı nedeniyle dikkatleri üzerinde toplayan loğoğlu zaman zaman açıklamaları ile de parti içinde tartışmaya neden oldu. chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu’nun 2013 yılının aralık ayındaki abd ziyareti öncesinde loğoğlu’nun “abd’de muhatap bulamıyoruz “ şeklindeki sözleri tartışma yarattı.
chp liderinin de bu sözlere tepki gösterdiği iddia edildi. abd ziyaretinde chp liderine loğoğlu da eşlik etti. bu ziyaret chp’nin uzun yıllar sonra abd’ye genel başkan düzeyinde yaptığı ilk ziyaret olarak da kayıtlara geçti. chp liderinin geçen yıl irak’a yaptığı ziyarete de katılan loğoğlu aynı zamanda chp’nin mısır’a gönderdiği heyete de başkanlık etti.
protesto edilen genel başkan yardımcısı
danıştay’ın kuruluş yıldönümü nedeniyle düzenlenen törende başbakan erdoğan ile türkiye barolar birliği başkanı metin feyzioğlu arasında yaşanan gerilimin ardından faruk loğoğlu katıldığı bir tv programında fevzioğlu’nun tavrını saygısızlık olarak nitelendirdi.
genel başkan yardımcısı loğoğlu bu açıklamalarıyla chp yönetimiyle ve çizgisiyle ters düştü. loğoğlu chp grup toplantısı öncesinde bazı partililer tarafından ‘loğoğlu dışarı’ sloganlarıyla protesto edildi.
buna tepki göstermeyen loğoğlu “üzülüyorum” demekle yetindi ve protestolar için “vatandaşın hakkı” yorumunu yaptı. feyzioğlu’nun tavrını ‘saygısızlık‘ olarak nitelendiren loğoğlu bu protestoya rağmen sözlerini düzeltme çabasına girmedi, geri adım atmadı, “kayıtlar ortada, söylediklerimin arkasındayım” dedi.
diplomasinin doğası gereği nezaket ve protokol kurallarını iyi bilen loğoğlu kendisine gösterilen tepkilere şaşırıp üzülse de bunlara karşılık gösterdiği tavırla kendisini tanıyanları şaşırtmadı. parti içinde yaşanan bu tartışmanın ve 30 mart yerel seçimlerinin ardından parti yönetiminde değişiklik yapıldı, chp yönetimindeki revizyonda loğoğlu koltuğunu koruyan isimler arasında yer aldı.
yine chp’de dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı oldu. faruk loğoğlu’nun ingilizce olarak yayınlanmış ‘ismet inönü ve modern türkiye’nin oluşumu’ adlı bir çalışması ve dış politika alanında çok sayıda makalesi bulunuyor.
kaynak: al jazeera
Yorumlar