Ülke profili

Ülke profili: Ürdün

Ürdün'ün Orta Doğu'daki hayati rolünün nedeni stratejik konumudur. Ülke, Hristiyanlar, Müslümanlar ve Yahudiler tarafından kutsal sayılan toprakların kesiştiği yerde bulunmaktadır.

Konular: İsrail, Filistin
Ürdün
 

Temel bilgiler

başkent: amman

yüzölçümü: 89.342 km²

nüfus: 6.508.887 (2012)

para birimi: ürdün dinarı

dili: arapça

kuruluş: 25 mayıs 1946

tam adı ürdün haşimi krallığı olan ülke, kuzeyinde suriye, kuzeydoğusunda irak, güneyinde ve doğusunda suudi arabistan, batısında israil ve batı şeria ile çevrili bir arap ülkesidir.

bölgedeki güç mücadelesi içinde oynadığı hayati rolün nedeni ise stratejik konumudur. ürdün, hristiyanlar, müslümanlar ve yahudiler tarafından kutsal sayılan toprakların kesiştiği yerde bulunmaktadır.

ortadoğu’nun kurtarılmış bölgelerinden biri olarak görülen ürdün, bölgedeki çatışmalardan ve güç mücadelesinden büyük ölçüde uzak kalmaktadır. ancak mevcut güç mücadelesi içinde özellikle filistin sorunu bağlamında önemli rol oynamaktadır. ülke, mısır’la birlikte israil ile barış yapan az sayıdaki arap ülkelerinden biridir.

ürdün, filistin sorununun 1967 sınırları temelinde iki devletli çözüm ile aşılmasını istemektedir. komşularıyla iyi ilişkiler içindeki ürdün’ün abd ve ab ile de ilişkileri ileri düzeydedir.

ülke, orta doğu’nun petrol üretemeyen az sayıdaki ülkelerindendir. ekonomisi hizmet sektörüne, turizme ve yabancı yardıma bağımlıdır.

başkent amman’da 9 kasım 2005 gecesi gerçekleştirilen eş zamanlı intihar saldırıları ürdün’ün, bölgenin en güvenli ülkelerinden biri olduğu şekilndeki ününü zedelemiştir. grand hyatt, radison sas ve days inn otellerinin hedef alındığı saldırılarda, 34’ü filistinli 57 kişi ölmüş, 34 kişi yaralanmıştı. saldırıları irak el kaidesi üstlenmişti.

suriye’deki iç savaşın da ürdün üzerinde hem ekonomik, hem siyasi hem de insani açıdan olumsuz etkileri oldu. resmi rakamlara göre 550 bini geçen mülteci sayısı hali hazırda ekonomik sıkıntılarla mücadele eden ülkeye artı bir yük getiriyor. suriye’deki iç çatışmanın devam etmesi ürdün’ün ekonomik ve sosyal istikrarı ve güvenliği açısında negatif sonuçlara yol açabilir.

yakın tarihi ve siyasi yapısı

birinci dünya savaşı sonrası britanya, levant bölgesi dışında kalan orta doğu topraklarında manda yönetimi kurdu. 1920’lerde şeria nehri’nin doğusunu diğer filistin topraklarından ayırarak burada yarı özerk bir yapı oluşturdu.

o dönemde ülke nüfusunun büyük bir kısmını osmanlı imparatorluğu’na karşı arap isyanında savaşan aşiretler oluşturuyordu. ürdün’ün ilk yerleşik halkı olarak bilinen bu topluluklar doğu şeria ürdünlüleri olarak biliniyordu. bugün ise ürdün’ün nüfusunun büyük bir çoğunluğunu israil ve batı şeria'dan göç eden filistinlilerin aileleri oluşturuyor.

1946 yılında tam bağımsızlık kazanan ürdün, bugünkü ismini 1950 yılında aldı.

1953-1999 yıllarında ülkeyi kral hüseyin yönetti. hüseyin, abd, sovyetler biliği ve britanya arasında güçler dengesini idare eden pragmatik bir yönetici olarak tanındı.

1967'deki altı gün savaşı sonucunda israil, ürdün'e ait olan batı şeria'yı ele geçirdi. ülkede 1970 yılında monarşiyi yıkmak isteyen filistinli isyancıların ayaklanması ise bastırıldı. kral hüseyin 1988’de batı şeria üzerindeki iddiasından tamamen vazgeçti. 1994’te israil ile barış anlaşması imzaladı.

ülkede siyasi partilerin serbest olması 1992 yılında kabul edildi.

kral hüseyin’in en büyük oğlu kral ii. abdulllah, 1999’da babasının ölümünden sonra tahtı devraldı. o tarihten bu yana iktidarını pekiştirdi, bazı ekonomik ve siyasi reformları hayata geçirdi.

ürdün, 2000 yılında dünya ticaret örgütü’ne katıldı, 2001’de ise avrupa serbest ticaret birliği’yle ortaklık kurdu. amman, 2003’te irak’ta saddam’ı deviren koalisyona destek verdi. süregelen kaos ve isyan hareketi sırasında irak’tan binlerce göç aldı.

2007’nin temmuz ayında yerel seçimler yapıldı. bu seçilerde tüm belediye meclislerindeki koltukların yüzde 20’si kadınlara ayrıldı. 

kasım 2010’da yapılan genel seçimlerde, koltukların büyük çoğunluğunu hükümet yanlısı bağımsız adayların alması ülkede geniş çaplı protestolara yol açtı. muhalefetteki müslüman kardeşler ve onun siyasi uzantısı olan islami hareket cephesi bu seçimleri boykot etti.

arap baharı’nın etkileri

ocak 2011’den itibaren tunus ve mısır’da başlayan iktidar karşıtı ayaklanmalar binlerce ürdünlünün de sokağa çıkmasına ve gösteriler düzenlemesine neden oldu. eylemciler, hayat pahalılığını, yolsuzluğu, yoksulluğu, yüksek işsizliği protesto ettiler ve reform talebinde bulundular.

bunun üzerine kral abdullah, dönemin başbakanı samir rifai’nin yerine eski general maruf bakhit’i getirdi ve iki komisyon oluşturdu. bunlardan birincisi ürdün’de seçim ve siyasi parti yasalarıyla ilgili reform, diğeri ise anayasada sınırlı da olsa bazı yenilikler yapmayı amaçlıyordu.

haziran 2011’de ise kral, başbakan ve kabineyi atama yetkisini meclise vermeyi planladığını duyurdu. bunu izleyen bir başka açıklamasında da siyasi katılımı arttırmayı hedefleyerek, partilerle ilgili bir yasayı düzenlemekte olduklarını haber verdi.

protestocular ve muhalif eylemciler bunları olumlu adımlar olarak değerlendirirken birçoğu yolsuzluğa karşı mücadele edilmesini ve kralın yetkilerinin daha çok sınırlanmasını istedi.

kral, eylül 2011’de meclis tarafından kabul edilen anayasal yenilikleri onayladı. bu yenilikler bir sonraki seçimler öncesinde yargının daha bağımsız olmasını, anayasa mahkemesi oluşturulmasını ve bağımsız bir seçim komisyonu kurulmasını öngörüyordu.

yapılan reformlara rağmen hükümetin performansıyla ilgili memnuniyetsizliğin ve başbakanın yolsuzluğa karıştığı eleştirilerinin artmasından dolayı kral abdullah, ekim 2011’de başbakanı tekrar değiştirdi. istifa eden maruf bakhit’in yerine eski uluslararası adalet divanı yargıçlarından avn el hasavne’yi başbakan olarak atadı. ancak, hasavne’nin de görev süresi uzun sürmedi. reform taleplerini karşılayamamakla eleştirilen hasavne’nin nisan 2012’de gelen istifası sonucu bu sefer başbakanlık görevine fayez taravne getirildi.

2012’nin sonlarına doğru ülkede gösteriler arttı. ekim 2012’de kral abdullah meclisi feshetti ve 2013 yılının başında erken seçime gidilmesi kararını aldı. başbakan olarak ise abdullah nusur’u atadı. müslüman kardeşler ve siyasi kolu islami hareket cephesi seçimleri boykot edeceğini ve gösterilere devam edeceğini açıkladı. müslüman kardeşler, kralın yetkilerinin sınırlanmasını ve başbakan'ın kral tarafından atanmak yerine seçildiği bir sistemin getirilmesini istiyordu.

2013 yılının ocak ayında gerçekleşen seçimler öncesi bağımsız seçim komisyonu kuruldu. seçimler sonrasında oluşturulan parlamento, ilk kez başbakan seçmek için müzakerelere başladı. daha önce kral tek başına başbakanı atarken, bu sefer parlamentoya da danıştı. istişareler sonucu abdullah nusur tekrar başbakan oldu.

ekonomi

orta doğu’nun en küçük ekonomilerinden biri olan ürdün’de doğal kaynakların yetersizliği ve petrol bulunmaması hükümeti dışa bağımlı kılıyor.

hükümetin karşı karşıya olduğu diğer zorluklar ise yoksulluk, işsizlik, enflasyon ve bütçe açığı. 1999’da tahtı devralmasından bu yana kral abdullah, önemli ekonomik reformlar gerçekleştirdi. bu reformlar son on yılda ekonomik büyümeyi teşvik etti ve yabancı yatırımı çekerek iş imkanları yarattı.

ancak ürdün’ün gayrisafi yurtiçi hasıla’sı (gsyih) bölgesel karışıklıklar ve küresel ekonomik krizden etkilendi. bu da ihracat menşeli sektörleri, inşaat ve turizm sektörlerini vurdu.

suriye’deki iç savaş da ürdün’ü hem siyasi, hem ekonomik hem de insani açıdan olumsuz etkiledi. şu anda ülkedeki suriyeli mülteci sayısı bm’ye göre 550 bini geçmiş durumda. mültecilere yardım için yarım milyar dolardan fazla para harcayan ürdün, artan nüfusun eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. 

kaynak: al jazeera ve ajanslar

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;