2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi
Baskı, tehdit ve gözdağıyla en “kavgalı” seçim
Fahri Korutürk’ün adı daha gündeme gelmeden, askerlerle siyasetçilerin kavgası başladı. Askerler, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Faruk Gürler’in seçilmesi için politikacılara baskı yaptı, tehdit etti, gözdağı vermek için Çankaya Köşkü üzerinde jet uçurdu. Fahri Korutürk askerlerle, siyasetçilerin sert geçen kavgalarının sonuç vermemesi üzerine bulunan son seçenekti.
murat utku
muhabir
12 mart 1971 rejiminin normalleşme sürecine girdiği 1973’ün başlarında cumhurbaşkanı cevdet sunay da görevinin son dönemini idrak ediyordu; 28 mart’ta çankaya’yı terk edecekti.
ordu, yönetimi tam olarak sivillere bırakmakta yine isteksiz davranıyor, sunay’ın yerine bir kez daha bir askeri ya da asker kökenli bir kişiyi seçtirmek için çeşitli çareler arıyordu. böylece gözü arkada kalmadan kışlasına geri dönebilecekti. aday belliydi: genelkurmay başkanı orgeneral faruk gürler.
fakat ordunun desteği, mesela cemal gürsel’e verilen destek ölçüsünde, “mutlak” bir destek değildi. her şeyden önce, gürler’in yerine geçmeyi ve türk silahlı kuvvetleri’nin ilk havacı genelkurmay başkanı olmayı uman orgeneral muhsin batur bu tercihe soğuktu. nitekim cumhurbaşkanı seçiminin meclis’teki ilk turlarına gürler’i desteklemek amacıyla katılan generallerin arasında olmayacaktı...
gürler’in ordu içindeki taraftarları desteklerini göstere göstere yapıyorlardı. genelkurmay ikinci başkanı turgut sunalp’in başını çektiği bir ekip senatör ve milletvekillerini genelkurmay’a davet ediyor, baskı yapıyorlardı.
davet edilen senatörlerden biri de celal ertuğ’du. ertuğ genelkurmay başkanlığı binasına gittiğinde önce gürler’le konuşmuş, ardından da aralarında genelkurmay ikinci başkanı turgut sunalp’in de olduğu yan odaya alınmıştı. anılarında “ürktüğünü” söyleyecek, şöyle yazacaktı:
“turgut sunalp meclis albümünü açarak chp ve ap milletvekillerini, senatörlerini bir bir yoklama yapar gibi okuyordu. isimlerin ardından kimlerin ne oy vereceği de albüme işaret edilmişti.”
anayasa gereği cumhurbaşkanı tbmm tarafından seçildiğinden, gürler genelkurmay başkanlığı görevinden istifa etti, ardından cevdet sunay tarafından kontenjan senatörü olarak atandı ve cumhurbaşkanlığına adaylığını koydu.
ordu kahir ekseriyetiyle gürler’in seçilmesini istiyordu, ama bu kez iki büyük parti de asker baskısına direnmeye kararlıydılar.
baskılar, gürler’in resmen aday olmasıyla tbmm’deki cumhurbaşkanı seçiminin yapıldığı 13 mart 1973 arasında daha da yoğunlaştı. parlamentoya gözdağı vermek için jetler çankaya köşkü’nün üzerinde alçak uçuş yaptı. üst düzey askerler, davet ettikleri politikacılarla yaptıkları toplantılarda “gürler seçilmezse hepinizi toplarız” tehdidinde bulundular.
seçimin ilk turunun yapılacağı 13 mart 1973 salı gününü bülent ecevit şöyle anlatıyordu:
“meclis’e yaklaştığımda şöyle bir durum gördüm: büyük millet meclisi askeri birliklerle ve silahlarla çevriliydi. (...) meclis’in girişi, koridorları tıklım tıklım yüksek rütbeli generallerle, subaylarla doluydu. hepsi gelmişlerdi. nitekim sonradan meclis açıldığında da bütün balkonların yine yüksek rütbeli generallerle, subaylarla doldurulmuş olduğunu gördük.”
“…korgeneral, orgeneral, cumgeneral..”
ilk turun sonuçları, baskıların sonuç vermediğini gösteriyordu: adalet partisi’nin adayı, cumhuriyet senatosu başkanı tekin arıburun 292 oy, gürler ise 175 oy almıştı. ikinci turda da da değişen bir şey olmadı. üçüncü tura geçilirken, asker baskısının neredeyse silah çekmeye vardığını gösteren çok tuhaf bir gelişme oldu. o günkü tarihi oturumu yöneten meclis başkanı sabit osman avcı, bu olayı anılarında şöyle anlatacaktı:
“üçüncü oylamaya geçtiğim sırada, bir önerge gelmişti. bu önerge isparta senatörü sayın mustafa gülcügil tarafından verilmişti: ’on dakika evvel parlamento kulisinde parlamentonun serbest iradesine tasallut eden bir hadise cereyan etmiştir. tuğgeneral ali armağan ve binbaşı talip, bir de kıdemli üsteğmen kulise inmişler, bu iş bugün bitirilmelidir. faruk gürler seçilmelidir. birlikler hareket halindedir. seçmezseniz çok şeyler olacaktır, diye tehditlerde bulunmuştur.’”
ne var ki sonuç üçüncü turda da değişmedi.
seçimleri izleyen gürler, hayretini “bana söz verenlere bakın” sözleriyle aktaracaktı yanındakilere...
gürler ikinci ordu komutanıyken onun kurmay başkanlığını yapan kenan evren’in can kozanoğlu’nun çankaya belgeselinde söylediği sözler, askerlerin “asker cumhurbaşkanı” planlarının ne kadar köklü olduğunu ortaya koyuyordu:
“kendisine mektuplar gelirdi, kendini yıpratma, seni cumhurbaşkanı yapacağız, derlerdi.”
1970’lerin çok bilinen fıkralarından biri de askerlerin, “asker cumhurbaşkanı” takıntılarını anlatıyordu zaten: “askerlikte rütbeler şöyle sıralanır: yarbay, albay, tuğgeneral, tümgeneral, korgeneral, orgeneral, cumgeneral...”
seçilemeyeceğini gören gürler 20 mart günü adaylıktan çekildi.
bu sonuç, askerlerin siyaset üzerinde kurdukları vesayetin geriletilmesi yolunda önemli bir adım sayıldı ve sevinçle karşılandı. şair can yücel, kendi sevincini, “em. org. gürler’e” ithaf ettiği kısa şiirde şöyle ifade edecekti:
karakaşlı bir bulut geldi, geldi, geldi...
gürledi, ama yağmadı değil,
yağmadı, ama gürledi gitti.
seçimler kilitleniyor, formül aranıyor
gürler çekildi ama ap ve chp tek bir aday üzerinde uzlaşamıyordu; seçim kilitlenmişti, cumhurbaşkanı seçilemiyordu.
krizin atlatılabilmesi için o günlerde dile getirilen bir öneri, bugünkü tartışmaları akla getiriyordu: cumhurbaşkanını halkın seçmesi...
13. turdan itibaren ap, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi fikrini attı ortaya. erbakan teklife soğuk bakmadıklarını belli eden konuşmalar yaptı. fakat ecevit, cumhurbaşkanını halkın seçmesi durumunda cumhurbaşkanlığı makamının yetkilerinin genişletilmesinin kaçınılmaz olacağı gerekçesiyle teklife karşı çıkınca, tartışma bitti.
bunun üzerine, cumhurbaşkanı cevdet sunay’ın görev süresinin iki yıl daha uzatılması formülü üzerinde bir çalışma başlatıldı. ecevit ve demirel bu formülde uzlaştılar.
bunun için anayasa’nın ilgili maddesinin değiştirilmesi gerekiyordu. milletvekillerinden 300’ünün oy vermesi değişiklik için yetecekti. ama oylama sonrasında sandıktan 299 oy çıkınca bu plan da devreye girmedi.
bu arada ecevit, dönemin anayasa mahkemesi başkanı muhittin taylan’ı aday olarak önerdi. partiler arasında bu isim üzerinde mutabakat sağlandı. ancak bu kez de cumhurbaşkanı sunay, muhtemelen askerlerin araya girmesiyle ikna edildi, taylan’ı kontenjan senatörü olarak atamadı, bu formül de rafa kalktı.
emekli amiral korutürk aday
bütün bu gelişmeler üzerine ap, chp ve dp, eski deniz kuvvetleri komutanı ve moskova büyükelçisi fahri korutürk’ü aday gösterdi. sonunda 6 nisan 1973 günü korutürk, tbmm tarafından türkiye’nin altıncı cumhurbaşkanı seçildi. sunay ve gürler biri tabii senatör, diğeri kontenjan senatörü olarak cumhuriyet senatosu’nda yan yana oturacaklardı.
korutürk’ün sadece siyasetçilerin değil, askerlerin de adayı olduğuna dair iddialar vardır... bu iddialar orgeneral turgut sunalp’in, korutürk adının 17 generalin yaptığı bir toplantıdaki gizli oylamanın sonucunda ortaya çıktığını öne sürmesinden sonra daha çok tartışılır oldu. orgeneral eşref akıncı ve orgeneral muhsin batur gizli oylamayı doğruladı, ancak akıncı’ya göre oylamada korutürk değil, gürler kazanmıştı.
ecevit ise yıllar sonra korutürk’ün kendi adayları olduğunu kaydetmiş, öyle bir gizli oylamadan haberleri olsaydı korutürk’ü de seçtirmeyeceklerini söylemişti.
tam yedi yıl boyunca çankaya’da cumhurbaşkanı olarak oturan fahri korutürk, 1903 yılında istanbul’da doğdu. 1916’da bahriye mektebi’ne girdi. korutürk’ün askeri kariyeri parlaktı. berlin, roma ve stockholm gibi avrupa başkentlerinde deniz ataşesi olarak görev yaptı. daha genç bir yaşta, 1936 yılında montreux (montrö) boğazlar konferansı’na askeri uzman olarak katıldı. 1960 yılına kadar oramiral rütbesi ile deniz kuvvetleri komutanlığı da dahil donanmanın her basamağında görev yaptıktan sonra emekli oldu. 1960 darbesinin ardından cemal gürsel tarafından kurulan darbe hükümetinde dışişleri bakanı olarak görevlendirilmesi düşünülüyordu. fakat türkiye ile sovyet sosyalist cumhuriyetler birliği (sscb) arasındaki hassas diplomasi gereği korutürk kendisini moskova’da büyükelçi olarak buldu. 1965’te madrid büyükelçisi olarak atansa da görevden affını isteyerek türkiye’ye döndü. 1968’de de cevdet sunay tarafından kontenjan senatörü olarak atandı.
12 eylül’e çeyrek kala
korutürk’ün seçiminin önemli bir yanı, çankaya köşkü’ne çıkmasıyla 1971 mart’ında başlayan askeri dönemin sona ermesiydi. cumhurbaşkanı olarak görevde bulunduğu yıllar türkiye siyasetinin en çalkantılı, gergin ve istikrarsız dönemlerinden biri oldu. bir başka darbeye, 12 eylül’e giden bu dönemde tam 16 hükümet gelip geçti. korutürk elinden geldiğince parçalanmış siyaseti bir araya getirmek için kolaylaştırıcılık rolü üstlendi. asıl amacı bu dönemde ap – chp koalisyon hükümetinin kurulmasıydı. ancak bu konuda başarı elde edemedi.
27 aralık 1979’da genelkurmay başkanı kenan evren, korutürk’e bir ‘’uyarı’’ mektubu göndererek, 12 eylül’ün işaretini verdi. korutürk bu uyarıyı ancak dört gün sonra, 2 ocak 1980 günü ecevit ve başbakan demirel’i köşke çağırarak iletti. ancak siyaseten bu uyarı karşılık bulmadı.
1980 yılında yedi yıllık hizmet süresi tamamlandığından cumhurbaşkanlığı görevinden ayrıldı ve 12 eylül 1980 askeri müdahalesine kadar cumhuriyet senatosu’ndaki tabii üyeliğini sürdürdü. korutürk 1987 yılında hayatını kaybetti.
kaynak: al jazeera türk
seyfi öngider’in “çankaya’nın bütün adamları” kitabı
t.c. cumhurbaşkanlığı internet sitesi
başar başarır ve can kazanoğlu’nun “çankaya” belgeseli, cnn türk, 2000
cüneyt arcayürek'in "çankaya" kitabı
Yorumlar