Ukrayna
'İkinci sürgün olmasın'
Kırım, Rusya'ya bağlanıp bağlanmayacağına karar vermek için sandık başında. Türkiye'de yaşayan Kırım Tatarları ise savaş ve yeni bir sürgün endişesi taşıyor.

türkiye’ye çalışmaya gelen kırımlıların hafızasında 1944 sürgünü hâlâ taze. kırım’da yaşananları televizyondan takip ediyorlar, her gün yakınları ile konuşuyorlar. pazar günü rusya’ya bağlanıp bağlanmamaya karar verecek olan kırım’ın geleceği için ise endişeliler. bu konuda fazla yorum yapmak, konuşmak istemiyorlar. onlara göre kırım’ın nereye bağlandığı çok önemli değil, önemli olan ülkelerinde savaş olmaması. babalarının, dedelerinin yaşadıkları sürgünü çocuklarının yaşamaması.
“savaş ve kan görmek istemiyoruz”
hatice ganiyeva 52 yaşında bir hemşire. kırım’ın bahçesaray şehrinden. üç senedir türkiye’de yaşıyor. büyük kızı türkiye’de evli. ancak eşi ve diğer çocukları hâlâ kırım’da. eşi kamyon şoförü. hatice ganiyeva kırım’da iş bulamayınca ailesini bırakıp istanbul’a gelmiş. kendisi de burada mesleğini yani hemşirelik yapıyor.
kırım’da yaşananları, referandumu sorduğumuzda hemen “savaş olmasın başka bir şey istemiyoruz. ikinci bir sürgünü yaşamak istemiyoruz” diyor. çocuklarının, akrabalarının kırım’da yaşadığını belirterek tekrarlıyor aynı cümleleri sürekli “savaş ve kan görmek istemiyoruz, huzurumuz bozulmasın. ikinci bir sürgünü yaşamayalım. çocuklarımız savaş görmesin.”
konuşurken bile ürkek hatice ganiyeva, “yanlış bir şey söylemekten korkuyorum. rusya’ya bağlanmak belki iyidir, bilmiyorum. ama ben savaş olmasından korkuyorum.”
endişeli bekleyiş
leyla diliva da 10 senedir türkiye’de yaşıyor. eşi ve üç çocuğu ise kırım’da. leyla diliva üniversite mezunu, ekonomi okumuş. ancak kırım’da iş bulamayınca çocuklarını okutmak için istanbul’a geldiğini söylüyor. 3-4 ayda bir ailesini görmeye gidiyor. onun da anne, babası, büyük anneleri sürgünü yaşamış. kendisi kırım’dan sürgüne gönderildikleri özbekistan’da doğmuş. 2015’in şubat ayına kadar türkiye’de çalışma izni var. “kalacak mısınız?” diye sorduğumda düşünceli düşünceli bakıyor bir süre, sonra “aslında kırım’a gitmek orada yaşamak istiyorum, ama iş yok, iş olursa giderim” diyor. burada çalıştığı süre boyunca iki çocuğunu okutmuş. bir çocuğu üniversiteye yeni başlamış. o üniversiteyi bitirene kadar çalışmak zorunda.
kırım’da olan biteni televizyondan takip ediyor. her gün eşi ve çocukları ile konuşuyor. olaylar başladığından beri canının sıkkın olduğunu söylüyor. televizyonda askerleri, tankları görünce korktuğunu, endişe ettiğini anlatıyor. referandum konusunda ise gönlü ukrayna’dan yana belli ki, ancak onun da dilinden aynı cümleler dökülüyor:
"kırım nasıl ukrayna’ya bağlı, öyle olsa daha iyi olur ama bilmiyoruz ki... rusya’ya bağlansa ne olur, bilmiyorum. aslında ukrayna’da kalsa iyi olur ama benim tek istediğim savaş olmasın. insanlar ölmesin.”
Yorumlar