Türkiye
Köylülerin maden mücadelesi
Akçaşehir köyünün sakinleri, incir ve zeytin yetiştirdikleri tarlalarında yarık, evlerinde ise çatlaklara neden olduğunu iddia ettikleri kömür madenine karşı hukuk savaşı veriyor. Köylülerin isteği zararlarının karşılanması.

akçaşehir köyü, izmir’in tire ilçesine 12 kilometre uzaklıkta. yaklaşık 300 haneli köyün en önemli geçim kaynağı, zeytin ve incir. köy sakinleri 2000 yılından bu yana, tarlalarında, genişliği iki, derinliği ise 20 metreyi bulan yarıklarla mücadele ediyor. üstelik betonarme evlerin duvarlarında oluşan çatlaklar nedeniyle korkuyla yaşıyorlar.
köylüler aldıkları önlemlere ve yaptıkları tadilatlara rağmen yenileri oluşan çatlak ve yarıklar nedeniyle evlerinde ölüm tehlikesi, tarlalarında ise verimsiz toprakların mağduriyetini yaşadığını söyleyerek, yargı yoluna gitmeye karar verdi. hukuk mücadelesi yıllardır sürüyor.
dokuz köylü tire asliye hukuk mahkemesi’ne başvurarak, çatlak ve yarıkların oluşmasına neden olduğunu ileri sürdükleri, köylerine 300 metre uzaklıktaki kömür madenini işleten tire linyit sanayi ve ticaret anonim şirketi aleyhine dava açtı.
köylülerin talebi şirketin kömür çıkarma çalışmaları nedeniyle yaşattığı zararın karşılanması. madeni işleten şirketin yetkilileri ise, çatlak ve yarıkların bölgedeki derenin zeminin kaymasından veya deprem sonucu olabileceğini savunuyor.

bilirkişi raporu: "deprem neden değil"
davada, deü jeoloji mühendisliği bölümü’nden prof. dr. hülya inaner, deü maden mühendisliği bölümü’nden yrd. doç. dr. kemal özfırat ve harita mühendisi mücahit özal, bilirkişi heyeti olarak raporlarını mahkemeye sundu. bilirkişi raporunda şu görüşlere yer verildi:
“sübsidans olayının temeli düşünülürse yeryüzünde açılan küçük boyutlu kırıklar bile maden tasmanını kabul ettirecek açılamalardır. kaldı ki bölgede köy ve maden civarında yapılan araştırma ve gözlemlerde, migem tarafından telle çevresi kapatılması zorunlu tutulan derin yarıkların ve evlerde görülen çatlakların sebebi maden işletmesinin yeraltı üretimleridir.
davacı bulunan tüm köy evlerinin, madenin bölgede oluşturduğu tasman çanağı içerisindedir. her ne kadar bölge birinci derece deprem kuşağında bulunsa da, bu çatlakların oluşum nedeni olarak, deprem kaynaklı oluşmuş olmayacağı kanaati hakim olmuştur. evlerde oluşan kırılmalar, tasman çanağı içerisinde oluşan kayma ve çökme hareketleri nedeni ile oluşmaktadır.”
zararlar karşılansın kararı
mahkeme heyeti, kayma ve çökme hareketlerinin, davalı şirketin yeraltındaki kömür çıkarma faaliyetleri sonucu oluştuğuna karar verdi. ayrıca dokuz köylünün 35 bin ile 50 bin lira arasında değişen zararlarının şirket tarafından karşılanmasına hükmedildi.
yargıtay’daki davalardan üçü, zarar miktarlarında indirim yapılması gerekçesiyle kısmen bozuldu.
karar düzeltme talebinde bulunan kömür şirketi avukatları, "evlerin 50 yıllık olduğunu, mühendislik ve fenni kurallara uygun yapılmadığını, statik açıdan zayıf olduğunu, davacılarında kusurlu bulunduğunu" savundu. köylüler de karar düzeltme talebine yönelik itirazlarını sundu.

“can güvenliğimiz yok”
davacı köylülerden mustafa ergin, yaşadıkları olay nedeniyle can güvenliklerinin olmadığını savunuyor ve ekliyor:
“maden çalışmaları nedeniyle sürekli evlerimizin duvarlarında, tarlalarımızda çatlaklar oluşuyor. evlerimize girmekten, tarlalarımıza gitmekten korkuyoruz. tarlalardaki dev yarıklar evlerimize 50 metre yaklaştı. can güvenliğimiz yok. böyle olunca evimi, kuşadası’na taşımak zorunda kaldım. zararlarımızı da karşılamıyorlar. sürekli bahanelerle yargıyı oyalıyorlar. biz mağduriyetimizin giderilmesini istiyoruz. köyümüz için tehlike yaratan maden kapatılsın. devlet de gerekeni yapsın.”
“hakkımız verilsin”
üç senedir davalarının peşinde olduğunu söyleyen osman türkmen ise, “insan hayatı hiçe sayılıyor. yıllarca çalışıp bin bir emekle yaptığım evim yıkıldı, yıkılacak. kış da geliyor. nerede kalacağız biz. bu korkuyla yaşamaktan bıktık. servet düşmanı değiliz ama zararlarımızı şirket karşılasın ve bir daha bu olaylar yaşanmasın diye önlemlerini alsın. kanunlar karşısında hakkımız neyse verilsin” diyor.

çiftçi mehmet kirt de maden nedeniyle ürünlerinin zarar gördüğünü söylüyor. tarlalarındaki üretimin her yıl düştüğünü söyleyen kirt, “evimize mi, tarlamıza mı üzülelim? bir yandan para kazanıp bir yandan da barınmak zorundayız. ama şu an bu mümkün değil. davamız da bir türlü sonuçlanmıyor. yazın bir şekilde bahçelerde yatıyoruz ama kışın ne yapacağız” diye konuştu.
kaynak: al jazeera
Yorumlar