Rusya
'Montrö politik baskı aracı değildir'
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim üyesi İsmail Pamuk, Montrö Sözleşmesi’nin Karadeniz'e kıyıdaş devletlere karşı kullanılabilecek bir politik baskı aracı olmaması gerektiğini söyledi. Pamuk, Türkiye'nin bir saldırı tehdidine veya fiili bir saldırıya karşı en önemli güvencesinin NATO olduğunu belirtti.

türkiye ile rusya arasında yaşanan siyasi krizin ardından boğazdan geçen rus gemileri dikkat çekti. aralık ayı başında boğazdan geçen rus donanmasına ait bir savaş gemisinde görülen, elinde füze tutan asker çok tartışıldı. dışişleri bakanı mevlüt çavuşoğlu, boğaz’dan geçerken silah gösterilmesini tamamen provokasyon olarak değerlendirdi. bütün bu tartışmaların ortasında montrö boğazlar sözleşmesi tekrar gündeme geldi.
bahçeşehir üniversitesi bu gündem ışığında “günümüzde montrö sözleşmesi“ konulu bir panel düzenledi.
“türkiye’nin tam bir takdir hakkı var”
panelde konuşan bahçeşehir üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesi dr. ismail pamuk, montrö boğazlar sözleşmesi'nin hukuki durumunu anlattı. pamuk, al jazeera türk’e yaptığı açıklamada da türkiye'nin taraf olduğu bir savaş durumunda veya türkiye'nin kendini yakın savaş tehdidi altında görmesi durumunda savaş gemilerine ilişkin tam bir takdir hakkına sahip olduğunu ifade etti:
“montrö sözleşmesi, türkiye'nin kendini yakın savaş tehdidi altında görmesi halinde türkiye'ye bazı haklar tanımaktadır. türkiye boğazları tarafsız devlet ticaret gemileri hariç ticaret gemileri ile tüm devletlerin savaş gemilerine kapatabilir. ticaret gemileri bazı sınırlamalar ile barış zamanı düzenine göre geçiş yapabileceklerdir. savaş gemileri açısından ise birkaç istisna ile türkiye'nin savaş zamanı yetkilerini kullanabilmesi, yani isterse boğazları tüm savaş gemilerine kapatabilmesi veya istediği ülke savaş gemilerine açabilmesi mümkün olacaktır. ancak bu kapsamda bir yetki kullanılması durumunda taraf devletler bilgilendirilecektir. taraf devletlerin oy çokluğu ile "pek yakın savaş tehlikesi tehdidine maruz hissetmesi" nedeniyle aldığı tedbirlerin haksız olduğuna karar verirlerse türkiye aldığı tedbirleri kaldırmak durumunda kalacaktır. “

“türkiye’nin en önemli güvencesi nato’dur”
ismail pamuk, sözleşmenin lozan’dan sonra boğazdan geçecek gemilere bazı sınırlamalar getirdiğine vurgu yaptı, bu sınırlamaları da şöyle açıkladı:
“sözleşme karadeniz’e çıkabilecek kıyıdaş olmayan devlet askeri gemilerine sayı, tonaj ve karadeniz’de kalabilecekleri süre (21 gün) bakımından sınırlamalar koyarak kıyıdaş devletler açısından da bir güvence sağlamaktadır. bununla birlikte karadeniz’e kıyıdaş devlet askeri gemileri açısından sınırlamalar daha azdır."
ancak pamuk, montrö sözleşmesi’nin karadeniz'e kıyıdaş devletlere karşı kullanılabilecek bir politik baskı aracı olmadığına vurgu yaptı ve ekledi: "politik baskı aracı olmamalıdır da. türkiye'nin bir saldırı tehdidine veya fiili bir saldırıya karşı en önemli güvencesi montrö sözleşmesinden öte nato üyeliğidir."
ismail pamuk, montrö sözleşmesi’ni "istanbul boğazı, marmara denizi ve çanakkale boğazından" oluşan karadeniz’i, ege denizi’ne ve diğer denizlere bağlayan su yolundan ticaret gemileri, askeri gemiler ile sivil hava araçlarının geçişine ilişkin düzenlemeler getiren çok taraflı bir uluslararası anlaşma olarak tanımlıyor.
pamuk anlaşmanın önemini ise şöyle açıklıyor:
“türkiye montrö sözleşmesi ile boğazlar üzerinde lozan’la temin edemediği tam bir egemenliği tesis etmiştir. bu sözleşme hem türkiye'nin hem de karadeniz devletlerinin güvenliği için bir teminattır. bölgeyi muhtemel gerilim ve çatışmalardan korumaktadır. “
"boğazları kullanamayan kıyıdaş devlet, gücünü yüzde 50 kaybeder"
panelde konuşan amiral soner polat çanakkale ve istanbul boğazlarının dünyadaki en önemli su geçitlerden biri olduğuna dikkat çekerek, boğazların hem siyasi hem stratejik hem de jeopolitik ve jeoekonomik yansımaları olduğunu ifade etti:
"bu boğazlar karadeniz’e sahili olan ülkeler için bir nefes borusudur. bir örnek vermek gerekirse dünya hakimiyeti için en uygun coğrafi alanı işgal eden rusya federasyonu boğazları kullanmadığı takdirde gücünü en az yüzde 50 oranında kaybeder. şimdi montrö’nün ruhunu anlamak için coğrafya siyaset ve jeopolitik arasındaki ilişkilerden bahsetmek gerekir."
montrö boğazlar sözleşmesi’nin birçok açıdan değerlendirildiği panelin moderatörlüğünü güvenlik çalışmaları uygulama ve araştırma merkezi prof.dr. gülnur aybet yaptı. panelde türk boğazları uygulama ve araştırma merkezi’nden kaptan saim oğuzülgen, amiral soner polat, bahçeşehir üniversitesi hukuk fakültesi öğretim üyesi dr. ismail pamuk, ulaştırma ve haberleşme bakanlığı, deniz ve iç sular düzenleme genel müdür yardımcısı hakan durmaz da konuştu.
kaynak: al jazeera
Yorumlar