Sağlık

“Onu çok seviyorum”

44 yıllık evlilikleri boyunca karı koca Dinçel çifti, bu kıymetli cümleyi sayısız defa birbirlerine kurdu. Şimdi hastane yatağında gözlerinden akan iki damla gözyaşıyla yineliyorlar. Uğur Dinçel, 11 yıldır böbrek hastası olan eşi Nejat Dinçel’e tek böbreğini verdi. Bu onlar için yeniden doğmakla eşanlamlı.

Konular: Sağlık, Türkiye
Dinçel çifti yaklaşık bir hafta içinde taburcu olacak. [Fotoğraf: Özgür Tekşen/ Al Jazeera Türk]

nejat dinçel türkiye’de böbrek nakli olan yaklaşık 9 bin hastadan sadece biri. 24 şubat onun ikinci kez dünyaya geldiği tarih. dinçel eşinden aldığı böbrekle sıkıntılı günleri artık geride bıraktı.

72 yaşındaki nejat dinçel sgk emeklisi. 11 yıldır böbrek hastasıydı. yüksek tansiyonla başlayan süreç, böbreklerinin iş göremez noktaya ulaşmasıyla farklı bir boyuta girdi. bunu zaten beklediklerini ifade ediyor:

“2004'te yüksek tansiyonla başladı. böbrek o kadar enteresan bir organ ki hiçbir şey hissetmiyorsunuz. yavaş yavaş gidiyor. perhizler yaparak 11 yıl idare ettik, ama değerler yavaş yavaş yükselmeye başladı. bu noktaya geleceğimi biliyordum, bu domino taşı gibi. başladı mı durması mümkün değil. en son taş yıkılıncaya kadar gidiyor. bunun bilincindeydik zaten.”

cerrahpaşa tıp fakültesi transplantasyon ünitesi’nde ziyaret ettiğimiz nejat bey duygusal bir dönemden geçiyor. sorulan her soruya önce ağlayarak yanıt veriyor. biraz sakinleşmesi gerekiyor. yakasında nazar boncuğu var. eşi uğur hanım nedenini açıklıyor:

“buraya gelip tahlilleri yapılıp tedavi olup ama nakil olamadan geri dönen pek çok hasta tanıyoruz. biz şanslıyız. hiç sıkıntı olmadı. ameliyat sonrası değerleri çok iyi gittiği için nazar boncuğu taktık.”

Dinçel çifti, 44 yıllık evli. İki çocukları var.
[[Fotoğraf: Özgür Tekşen/ Al Jazeera Türk]]

dinçel çifti 44 yıllık evli. ilişkilerinde herhangi bir yıpranma yok. birbirlerine ilk günkü gibi bakıyor, hitap ediyorlar.

uğur dinçel böbreğini verirken en ufak bir tereddüt dahi yaşamadığını söylüyor.

“bu sürecin sonunda ya diyalize girecekti ya da nakil olacaktı. ben eşimin diyalize girip o zorlukları yaşamasını istemedim. çünkü diyaliz haftanın 3 gününde 4’er saat süren bir tedavi. insanın hayatını etkiliyor, ayak bağı oluyor. kan vücuttan çıkıp tekrar geri veriliyor. yorgunluk, bitkinlik yapıyor. çok zor bir tedavi. biz buna başlamadan ‘nakil’ dedik. hiç düşünmeden eşime böbreğimi vermeye karar verdim. artık annesi yok, babası yok. onlar da olsa, eşim 72 yaşında. onlar da 85’in üzerinde olacaktı, yani hiçbir şekilde faydalanamayacaktı. en uygun bendim. seve seve böbreğimi verdim.”

yeniden yelken açmak

heyecanlılar. hastalık yüzünden erteleyip yapamadıkları çok iş var. dinçel çifti yazın gelmesini iple çekiyor. yazın kuşadası’ndaki yazlıklarına, komşularına kavuşacaklar.

“valla çok güzel şeylere yelken açtık. yazlığımızda tadilat düşünüyorduk ama hastalıktan dolayı erteliyorduk hep. mutfak, banyo tadilatı yapacağız. arabayı değiştirememiştik, onu da değiştireceğiz. bahçeyle uğraşmayı seviyorum. yazlığın bahçesinde domates, biber yetiştiriyorum. torunlara veriyorum.”

torun konusu her ikisinin de hassas noktası. nakil ameliyatından sonra geçen üç ay çok nazik. hastanın kendini iyi koruması gerekiyor; bağışıklık sistemi zayıf ve enfeksiyona açık durumda. dolayısıyla torun perhizine girmeleri gerekiyor. “camdan gelir bakarlar artık bize” diyorlar.

Erkan Sancar, böbrek nakli için sırada ama nakil olmayı düşünmüyor.
[[Fotoğraf: Özgür Tekşen/ Al Jazeera Türk]]

“geçmiş olsun demeyin; geçmiyor”

erkan sancar daha önce böbrek nakli yapılan ama başarısızlıkla sonuçlanan bir hasta. 65 yaşında, emekli. haftanın üç günü diyalize giriyor. o da binlerce hasta gibi böbrek nakli için sırada. ama bir daha nakil tecrübesi yaşamak istemiyor.

“bir defa denedik nakli. altı yıl önce. vücut reddetti. onun da sıkıntıları var. kolunun altında kristal vazo taşımak gibi bir şey. 35 yıldır böbrek hastasıyım. 16 yıldır da diyalize giriyorum. askere gidecekken tesadüfen öğrendim böbrek hastası olduğumu. ilk seneler bilgi sahibi değildim ve tedirgindim. psikolojik olarak sıkıntı yaşadım, kabul etmekte çok zorlandım. ama şu anda rahatım. diyalizden çıktıktan sonra unutuyorum.”

son yıllarda enerji kaybı olduğundan şikâyet ediyor. sancar ‘geçmiş olsun’ lafına tepkili ve "geçmiş olsun demeyin; bize işlemiyor. çünkü bu hastalık geçmiyor” diyor. 

Serkan Günay'ın hayatı perhizle geçiyor. Günay, kan değerlerine göre hareket ediyor.
[[Fotoğraf: Özgür Tekşen/ Al Jazeera Türk]]

"sersem gibi oluyorsun"

serkan günay da 38 yaşında. 11 yıldır diyalize giriyor. çalışmıyor. her diyaliz sonrası olduğu gibi yorgun, bitkin.

“sabah saat 07.00’de geldim. diyaliz dört saat sürüyor. 1,5 saati de dinlenerek geçiriyorum. diyaliz sonrası sersem gibi oluyorsun. zaman gidiyor, zaman harcanıyor burada. diyaliz hastası olmak sosyal hayatı çok etkiliyor. düzenli olarak girmen giriyor. aksatırsan ömründen ömür gidiyor. haftada üç gün değil de iki gün gelsem desen bunu telafi etmen 15 günü buluyor.”

günay diyalizle tanıştığında henüz 17 yaşındaydı ve lenfoma hastasıydı. şok üstüne şok yaşadığını anlatıyor. hastalığı geride bırakmış olsa da korkuları peşini bırakmıyor.

“bir ay boyunca koma yaşadım. şu anda nakil için sıradayım. beş yıldır bekliyorum. ama korkuyorum. çünkü nakil sırasında kullanılan ilaçların bazıları kanseri tetikliyor. benim yaşadığım şey anlayacağınız bıçak sırtı.” 

türkiye’de yaklaşık 67 bin böbrek hastası var. bunun yüzde 13’ü, yani 8 bin 671’i nakil hastası. nakil için daha çok anne ve babalar böbreklerini veriyor. uzmanlar canlıdan çok, kadaverik vericinin artması gerektiğini ifade ediyor. yani hayatların, beyin ölümü gerçekleşen hastalardan alınan organlarla kurtarılması taraftarı onlar. ancak bu oran türkiye'de sadece yüzde 18.

nakil için sırada bekleyenlerin sayısı ise yaklaşık 18 bin. 52 bin 675 kişi de hemodiyalize giriyor. 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;