Suriye'de iç savaş
‘Suriye’de tecavüz bir sorgulama yöntemi’
Suriyeli muhaliflere göre Beşşar Esed yönetimi kadın tutuklulara şiddet uyguluyor. Görgü tanıkları, cinsel şiddet ve tecavüzün münferit olaylardan ibaret olmadığını, sistematik bir işkence yöntemi haline geldiğini söylüyor.

alaa ve esma... bu iki genç kadın suriye’nin farklı kentlerinde bulunan hapishanelerde tutukluydular. suriyeli muhalif güçler ve esed yönetimi arasında varılan esir değişimi anlaşması ile serbest kaldılar. dayak, işkence, cinsel taciz ve hatta tecavüz. suriye gibi kapalı bir toplumda yaşadıkları ve tanıklık ettikleri korkunç olayları anlatmaları pek kolay bir şey değil. ama esed rejiminin hapishanelerinde kadın tutukluların durumunu dünyaya duyurmak için, cesaretlerini topladılar ve kameraların karşısında geçtiler.
‘sorguda tecavüz ettiler, hamile kaldı’
esma ferrac yaralı muhaliflere sağlık hizmeti veren gönüllülerden biriydi. çalıştığı eczanelerden gizlice kaçırdığı ilaçları yaralılara

“bizim hapishanemize nakledilen hamile bir tutuklu vardı. gördüğümüz baskı ve şiddetten dolayı birbirimizle bile konuşmaya korkuyorduk. bize olayın arka yüzünü anlatması haftalar sürdü. kızcağıza bir önceki hapishanede, sorgu sırasında tecavüz edilmiş ve orada hamile kalmıştı.”
‘bana uygunsuz fotoğraflarımla şantaj yaptılar’
iki çocuk annesi alaa önce kabloyla dövüldü. sık sık kollarımdan tavana asılarak işkence gördü. bir keresinde tam 13 saat askıda bırakıldı. ama bir türlü kendisine yöneltilen bombalı saldırılara katıldığı yönündeki suçlamaları kabul etmedi:
“bana yapılanlara rağmen iradem kırılmadı. istedikleri itiraflarda bulunmayınca uygunsuz fotoğraflarımı çektiler, facebook ve internette

‘hapishaneler hafız esed döneminde de aynıydı’
al jazeera türk’e konuşan smdk'nın genel koordinatörü vefa hacı ibrahim, kocasının siyasi görüşleri nedeniyle 1987 yılında dokuz aylık hamileyken gözaltına alındı:
“bizde bir deyim vardır ‘babasının oğlu’ diye. beşşar da tam öyle biri. babası hafız esed döneminde gizli polis tarafından tutuklandım. yediğim dayak ve gördüğüm işkence nedeniyle dokuz aylık çocuğum karnımda öldü. ben de ölme noktasına gelmişken üzerimdeki gecelikle beni şam’ın

kendisini lâik bir muhalif olarak tanımlayan vefa hacı ibrahim, esed yönetiminin aşırı islamcı teröristlere karşı mücadele ettiği propagandasına kanılmaması gerektiğini söylüyor:
“bugün burada konuşan kızlarımız başörtülü diye lâiklerin, nusayrilerin ve hıristiyanların rahat uyuduğunu sanmayın. beşşar esed kendisine muhalefet eden herkese karşı acımasız. benim lâik kadınlardan oluşan gönüllüler grubum vardı. mülteci ailelere erzak temin ediyorduk. şu anda hepsi hapiste. nusayri ve hıristiyan tutuklu kadınlar da var.”
‘tecavüz yalnızca cinsel saldırı ile olmaz’
suriye toplumunun muhafazakâr ve kapalı yapısına dikkat çeken araştırmacı alaa tebbab, esed yönetiminin cinsel şiddet ve tecavüzü sistematik olarak bir işkence metoduna dönüştürdüğünü söylüyor:
“bizimki gibi muhafazakâr bir toplumda bir erkeğin, kızkardeşine veya eşine tecavüzle tehdit edilmesi ciddi bir psikolojik baskı unsuru.

dünya kamuoyuna çağrı
smdk çatısı altında çalışan araştırmacı alaa tebbab, sivil toplum örgütlerini ve uluslararası güçleri suriyeli kadın tutuklulara yönelik uygulanan şiddete karşı eyleme çağırdı:
“toplum, mağdur olan kadın tutukluları dışlayarak onlara şiddet uyguluyor. beşşar zaten onlara işkence ederek şiddet uyguluyor. bir de irak şam islam devleti (işid) gibi rejimin uzantısı olan radikal gruplar şiddet uyguluyor. dünya kamuoyu da bu olanları görmezden gelerek uygulanan şiddete ortak oluyor. uluslararası kanunlar tecavüzü suç saymakla birlikte, cezayı söz konusu ülkenin yasalarına bırakıyor. oysa suriye’de tecavüzü yapanlar, yasayı uygulayanların ta kendisi.”
Yorumlar