Görüş
Libya'da karşı devrimle mücadelenin son halkası
Libya, yakın komşusu Mısır veya uzak komşuları Yemen ve Bahreyn'den daha iyi durumda değil. Bazı Körfez ülkeleri, emekli General Halife Hafter'in Şubat 2014'te Trablus ve Mayıs 2014'te Bingazi'de giriştiği karikatür darbelerin desteklenmesinde rol oynadılar.
![Libyalı Hafter destekçileri [EPA] main](https://www.aljazeera.com.tr/sites/default/files/styles/aljazeera_article_main_image/public/2014/06/11/Libyal%C4%B1%20protestocular%5BEPA%5D%20main.jpg?itok=bvuTU10S)
her devrimden, zulüm ve adaletsizlikten iktidarın barışçıl şekilde el değişimi sürecine geçilmesi ve halklara haklarının iade edilmesi eğilimiyle birlikte karşı devrim de doğar. mısır'da hüsnü mübarek'in devrilmesinden sonra iktidarın dizginlerini yüksek askeri konsey eline aldığında yaşanan buydu. konsey, iktidarı isteksizce ve neredeyse bir yıllık bir sürede bırakmıştı ancak demokratik bir dekorasyonla tekrar geri döndü.
mareşal abdulfettah sisi ile nasırcı hamdin sabbahi'nin aday oldukları son cumhurbaşkanlığı seçimleri, iki askeri zihniyet arasında yaşanan bir yarıştı. yahut daha iyi bir ifadeyle; sisi'nin 3 temmuz 2013'te yaptığının (cumhurbaşkanı muhammed mursi'yi devirmesinin), kanlı bir askeri darbe mi yoksa demokratik 25 ocak 2011 devrimi sürecinin düzeltilmesi mi olduğu sorusu etrafında dönen bir referandumu niteliğindeydi. kanımca ordu ve medya araçlarının olan biteni farklı gösterme ısrarına rağmen mısırlılar, seçimleri boykot ederek 3 temmuz'un bir darbe olduğu yanıtını verdiler.
komşumuz tunus'ta karşı devrim, devrim sürecini ve demokrasi hayalini bitirmeye çalıştı ve halen de çalışıyor. tunus devrimi'nin karşı devrimle mücadelesinde ordusunun tarafsızlığını koruması sizi aldatmasın. hikaye basit ifade ile şöyle: tunus'ta muhalefet, devrim veya değişimi elzem görmeyen körfez güçlerinin desteklediği devrik cumhurbaşkanı zeynel abidin bin ali medyasının taşkınlıklarına rağmen halkı ajite etmek ve sokağa dökmekte başarısızlığa uğradı.
laik partiler ve bin ali kalıntıları tarafından temsil edilen karşı devrim, tunus sokaklarının iradesinin çarpıtılmasında başarıya ulaşsaydı, generaller "halkı koruma" iddiasında bulunmakta gecikmezlerdi. zira halkı koruma iddiası, adeta tüm değişim girişimlerinin kalbinde yer alan farz derecesinde bir arap kuralı haline geldi.
yemen'de bazı körfez ülkeleri, eskinin kalıntıları ve değişim karşıtlarının (kolaylıkla askerileşme imkanına rağmen) sağlıklı bir devrim çatısı altında bugünün ortaklarına dönüşmeleriyle son bulan girişimler içinde devrimin değirmen taşını kırıp dönmesini engellemekte gecikmediler. ayrıca bu ülkeler, dışarıdan beslenen yapay sorunlar (el kaide, şii zeydi husiler ve kuzey-güney çekişmesi sebebiyle ülkeyi federasyonlara ayırma girişimi) vasıtasıyla devrime, yoğunluğunu kaybettirecek şekilde, baskı yapmaktan geri durmadılar. yemen, ne siyasi dönüşümün başarısına katkıda bulunacak ekonomik dinamiğe ne de yöneticilerinin ülkeyi nasıl yöneteceklerine dair deneyime sahip.
yine bazı körfez ülkeleri, bahreyn'de adeta şiilerinin siyasi hayata katılım hakları yokmuşçasına, mezhepçilik söylemi altında devrimi engellemek için müdahalede bulundular. bahreyn'in coğrafyanın rahminden çıkmasından bu yana ülkenin siyasi hayatını bir aile elinde tutuyor. protestocular "iran uşağı" olarak gösterildiler;bu şekilde değişim girişimi bitirilecekti. akabinde bahreyn'de baskı yönetimini savunan körfez güçleri de müdahale etti.
yargı ile adalet bakanlığı ittifakı
libya, yakın komşusu mısır veya uzak komşuları yemen ve bahreyn'den daha iyi durumda değil. bazı körfez ülkeleri, emekli general halife hafter'in şubat 2014'te trablus ve mayıs 2014'te bingazi'de başlatılan "saygınlık operasyonu' ile giriştiği karikatür darbelerin desteklenmesinde de rol oynadılar.
son zamanlarda dikkat çeken diğer husus da libya yargı kurumunun bir bildiriyle darbenin desteklenmesi planına dahil olması. söz konusu bildiri, libya yüksek yargı konseyi (yyk) başkanı ali hafiza tarafından yayımlandı.
bildiride, ulusal diyalog komisyonu kurulması çağrısı yapılıyordu. geçici ulusal konsey eski başkanı mustafa abdulcelil, anayasayı yazan 'altmışlar komisyonu' başkanı ali tarhuni, alimler birliği komitesi başkanı ömer mevlüd abdulhamid, gerçekleri araştırma ve uzlaşı komisyonu başkanı, yasama ve yasalar komisyonu başkanı gays fahiri, bilge adamlar ve şura komisyonu başkanı, libya şubat komisyonu başkanı kevni abude'den oluşması öneriliyordu.
siyasi gruplar arasında diyalog çağrısı yapan yyk bildirisinin, ulusal kongre'yi diyalog komisyonunun dışında tutarak dolaylı yolla parlamentoyu tanımadığı gözlemleniyor. bildiri, libya meclisi olan ulusal kongre'yi reddederek, 'uzatmaya hayır' hareketinden başlamak üzere hafter'in askeri girişimine kadar tüm darbe çağrılarıyla paralellik arz ediyor. darbeci çevreler, tıpkı mısır'ın ilk seçilmiş sivil cumhurbaşkanı mursi'nin düşürülmesi gibi, libya'da gerçek demokrasinin ilk ürünü olan ulusal kongre'nin düşürülmesi şeklinde yüce bir hedefte buluşuyor.
ayrıca yyk'nın meşruiyetine yönelik darbeyi pohpohlamak için devlet kurumlarını kullandığı gözlemleniyor. zira nihayetinde bildiri, 'komisyonun işini yapması için gereken tüm imkanları sağlama görevini' adalet bakanlığı'na veriyor. yyk ile adalet bakanlığı arasında bağımlı veya idari bir ilişki olmadığı malum. bu da yyk başkanı ali hafiza ile adalet bakanı salah mergani arasında darbe tablosunun eksiklerinin tamamlanması yönünde ön bir anlaşma olduğu izlenimi veriyor.
ayrıca yyk bildirisinin, yargı bağımsızlığı ile siyasi konulara müdahale arasındaki tüm psikolojik engelleri ortadan kaldırmaya çalıştığına dair gözlem de çok önemli. yüksek mahkeme başkanı kemal beşir dehan, parlamentonun devam etmesinin meşruluğuna karşı çıkan hareketlerden gelen 'yasama erkinin başına geçmesi' çağrılarını reddetmişti.
anayasayı yazmakla görevli 'altmışlar komisyonu' da yasama, yürütme ve yargı erklerini birbirinden ayıran anayasa deklarasyonu ve yargı kurumlarına siyasi konulara girmeyi yahut taraflardan birinin yanında yer almayı yasaklayan libya yargı yasalarını uygulayarak yyk'nın çağrısına karşı çıkmıştı.
hafter, sisi'nin kötü bir kopyası
libya'da karşı devrim, kırılgan devlet kurumlarını ve kaynaklarını diz çöktürmeye çalışıyor. emekli general halife hafter, devlete ait askeri havaalanı ve yine devletin malı savaş uçaklarını, aşırıların ve teröristlerin üsleri olduğunu iddia ettiği bingazi mevzilerinin vurulmasında kullandı.
yalnız yyk başkanı ali hafiza'nın böyle bir bildiriye imza atma cesareti gösterip medyada yer alması, başsavcı'nın onu 'şubat 2011 devrimi'ne karşı suç işlemekle suçlayan' iddianame hazırlamasına sebebiyet verdi. bu durum, hafıza'nın dokunulmazlığını kaldırabilir ve mahkeme karşısına çıkarabilir. yalnız hafiza, bunu karşı devrime katılmak için kaçırılmaz bir fırsat olarak görüyor. karşı devriminin başarısının, kendisi için can simidi olacağını düşünüyor.
libya'da karşı devrimin iç ve dış kolları, iktidarın barışçıl geçişi ve demokratik kurumlara desteğin önünü kesmeye çalışıyor. haziran 2014 sonunda parlamento seçimlerinin yapılacağının ve yasama erkinin ulusal kongre'den yeni parlamentoya geçeceğinin ilan edilmesine rağmen karşı devrim bu açıklamayı tanımayı reddetti. karşı devrim ayrıca sisi'nin darbe deneyiminin kötü bir kopyası içinde yyk'nın aday göstereceği başkanlık konseyi'nin denetiminde parlamento seçimlerinin yapılacağını açıkladı.
yaşanan çekişmenin, mahmud cibril ve abdurrahman şalgam gibi libya siyasi çevrelerinden ve dışarıda bazı körfez ülkeleri yanı sıra mısır ve abd'den destek alan karşı devrim ile daha iyiye doğru bir değişimi hayal eden tüm libyalıları temsil eden şubat 2011 devrimi arasındaki çekişmenin son halkası olduğunu düşünüyorum.
hişam abdulhamid abdulati şelevi, libyalı yazar ve araştırmacıdır. 1995 yılında bingazi üniversitesi hukuk fakültesi'nden mezun olan şelevi, 1998'den beri özel bir emlak bankasında hukuk danışmanı olarak görev yapıyor.
bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar