Görüş
Tatarların Rusya idaresindeki gelecek korkusu
Rusya, Kırım'ı ilhak etmesinin sebebini Ukrayna'daki azınlıkları korumak istemesine bağlarken, başta Kırım Tatarları olmak üzere, ülkedeki azınlıkların asıl korkusu, Putin Rusyası idaresinde daha fazla ırkçılığa ve siyasi zulme maruz kalmak.

rusya devlet başkanı vladimir putin, ukrayna’daki yeni hükümetin, eski devlet başkanı viktor yanukoviç aleyhindeki euro meydanı protestolarında başı çeken ve ukrayna ile avrupa birliği’nin (ab) daha yakınlaşmasını savunan faşistler ve yahudi düşmanları tarafından yönetildiğini öne sürüyor. lakin putin’in bu iddialarının esasen pek bir dayanağı olduğu söylenemez.
ukrayna’daki yahudi liderler ise putin’in, ülkede artan yahudi karşıtlığı ile ilgili iddialarını reddediyorlar. ülkede son aylarda yaşanan bu türden birkaç olayın, ukrayna’nın demokrasi yanlısı protesto hareketine itibar kaybettirme amacı taşıyan birer provokasyondan ibaret olduğunu söylüyorlar. kaldı ki, ukrayna’da aşırı milliyetçilerin oy oranı da düşük.
ukraynalı bir grup yahudi iş adamı, akademisyen, dini lider, gazeteci ve kültür camiasından isim tarafından putin'e hitaben 5 mart 2014 tarihli bir açık mektup kaleme alındı. rus liderin kırım’ı işgal ve ilhak gerekçesine karşı çıkılan mektupta şu ifadelere yer verildi (mektubun orijinal ingilizce metni):
“ukrayna’da yahudi karşıtlığının arttığından eminmiş gibi konuşuyorsunuz, ancak bu sözleriniz gerçeklerle örtüşmüyor. belli ki, ukrayna’yı yahudi kuruluşlarının geçtiğimiz yıl yahudi karşıtı eğilimlerde artış tespit ettiği rusya ile karıştırıyorsunuz.”
yine de bu durum, ukrayna’daki etnik azınlıkların korkacak bir şeyi bulunmadığı anlamına gelmiyor. tatar aktivist reşat ahmetov’un 16 mart 2014 günü işkence ile öldürülmesi, rusya denetimindeki kırım yarımadası’nda her an bir etnik temizlik olabileceğine dair korkuları arttırdı. ahmetov’un cesedi, kafası bantla sarılı ve ayakları prangalı halde bulundu. bu cinayet, kırım'da ayrımcılık, islamofobi ve yeni bir tatar sürgünü endişelerine yol açtı.
tatarların, anayurtları olarak gördükleri kırım’ın rusya tarafından ilhak edilmesindan kaynaklanan bu kaygıları haksız da sayılmaz. nitekim 2012'de irkçılığa ve hoşgörüsüzlüğe karşı avrupa komisyonu (ecri) tarafından bir rapor yayımlanmıştı (raporun orijinal ingilizce metni). ecri raporunda, kırım’daki yabancı düşmanlığı ve ırkçılığın yüksek seviyelere ulaştığına dikkat çekilmişti.
kırım nüfusunun yüzde 15’ini teşkil eden tatarlara yönelik ırkçı hoşgörüsüzlük son derece yaygın. euro meydan’a destek vermeleri ve kırım referandumunu boykot etmeleri, tatarları rus toplumuna daha da yabancılaştırdı. rus ve genel olarak kırım toplumunun, tatarların özerklik isteğine saygı göstermemesi ise kaosa ve daha fazla kan dökülmesine yol açabilir.
1944 tatar sürgünü
tatarların rus baskısına dair endişeleri yeni değil. tatar halkı, özellikle cengiz han liderliğindeki moğol imparatorluğu’nun devamı olarak kurulan ve uzun süre osmanlı imparatorluğu’na bağlı kalan kırım hanlığı’nın 18. yüzyılın sonlarına doğru çöküşüyle birlikte büyük zulümlere maruz kaldı.
1944 yılında sovyet diktatör joseph stalin, sözüm ona nazilerle işbirliği yaptıkları gerekçesiyle kırım tatarlarının, çeçenler gibi diğer müslüman gruplarla birlikte sürgüne gönderilmesini emretti. eşyalarını toplamaya bile vakit bulamadan zorla evlerinden çıkarılan tatarların yarısı orta asya yolunda yaşamını kaybetti; hayatta kalanlar ise bölgedeki ülkelere yerleşti.
aslında nazilerle işbirliği yapan az sayıdaki tatara kıyasla, sovyet ordusunda görev yapan tatarların sayısı çok daha fazlaydı. ama ordudaki tatar subaylar bile savaştan dönüşte sürgün edildiler.
kırım’a dönebilmek için 40 yıl boyunca sovyet rejimi nezdinde lobi yapan tatarlar, nihayet 1980’lerin sonunda dönemin sovyetler birliği lideri mihail gorbaçov’un sağladığı serbestlikle toplu halde yurtlarına geri dönme fırsatı elde ettiler. döndüklerinde evlerinin artık işgal edilmiş, camilerinin tahrip olmuş, tarihi anıtlarının harap edilmiş, yakılıp yıkılmış olduğunu gördüler.
kırım tatar meclisi başkanı rıfat çubarov’un da aralarında bulunduğu tatar liderler, yeni bir etnik temizlik dalgasına karşı uyarıda bulunuyor. nitekim, 1944’te tatarların orta asya’ya gönderilmesinden önce sovyet gizli polisinin astıklarına benzer beyaz haçlar kırım’da yeniden ortaya çıkmaya başladı.
kırım tatar meclisi, 29 mart 2014 tarihinde yaptığı oylamada kırım’ın kültürel açıdan özerk olması lehinde karar alırken, rusya idaresinde artan korkular nedeniyle uluslararası toplumdan da destek istedi.
kırım'daki paramiliter kuvvetler
kırım’daki tatarlar ile rus milliyetçileri arasındaki ilişkiler daima gergin ve hatta kimi zaman şiddet içerikliydi. aşırı sağcı rus birliği partisi, komünist parti ve devrik devlet başkanı viktor yanukoviç’in bölgeler partisi, stalin’in yaptığı etnik temizlikten övgüyle bahsedip, yapılanın haklı olduğunu söylüyorlardı. 1944 sürgünü ile alay eden bu partilere iddialarına göre tatarlar, naziler ile işbirliği yapmışlardı.
kırım yarımadası artık putin yanlısı paramiliter bir grup olan rus kazakları ve aşırılık yanlısı nazilerle dolu. söz konusu gruplar, kırım’ın işgalinden bu yana en az bir tatarın ölümünden ve yanı sıra yabancı ve ukraynalı gazeteci, rahip ve aktivistlerin kaçırılıp soyulması ve dövülmesinden sorumlu. hedef aldıkları kesimlerden biri de kırım’da yaşayan az sayıdaki yahudi.
kırım’da ve ukrayna’nın rusça konuşulan doğu bölgesindeki paramiliterlerin pek çoğu, kafkasya ve orta asyalı göçmenlere karşı ırkçı ve yabancı düşmanı tutumları ile bilinen neo-nazi partilere ve aşırılık yanlısı sağ cenahtan ırkçı gençlik gruplarına mensup.
kırım’daki ırkçı ve islamofobik hareketlerden kaygı duyan tatar liderler mart 2014 itibarıyla, en son tatar sürgünü'nün devam ettiği 1980’lerde orta asya’da faal olan tatar milli kurtuluş hareketi’ni yeniden canlandırma kararı aldılar.
kırım’ın rus milliyetçisi grupların denetimi altında kalması halinde, rusya’nın yarımadayı ilhak sürecinin tamamlanmasıyla birlikte tatar karşıtı ırkçılığın artması kuvvetle muhtemel. sovyet tarzı siyasi baskı uygulamalarına geri dönülmesi, genç tatarları davalarını şiddet yoluyla yürütmeye sevkedecektir.
tatarlar arasında genç kuşak, yaşlı muhaliflerin pasif direnişini günümüz gerçeklerinden kopuk görüyor. dolayısıyla rus işgaline ilişkin artan memnuniyetsizliğin, hizb-ut tahrir el-islami ve tekfir ve’l hicre gibi radikal gruplara yönelik desteği arttıracağına şüphe yok. özbekistan ve diğer orta asya ülkelerinden gelen tatar mülteciler önderliğinde kurulan ve orta asya’da terör örgütü olarak kabul edilen bu iki islamcı grup, ukrayna dahil birçok ülkede yasaklı.
diğer taraftan, putin ve rus medyasının propagandalarının aksine, ukrayna’daki rusça konuşan yahudiler ve etnik ruslar, kiev’deki yeni hükümette merkezi bir rol oynuyorlar. öte yandan, kırım tatarları da muhtemelen putin rusyası idaresinde artan bir ırkçı ve siyasi zulme göğüs germek durumunda kalacaklar.
dolayısıyla uluslararası toplum, şu ana dek ukrayna’daki yahudi karşıtlığına ilişkin abartılı iddialara odaklandırdığı ilgisini, hukuk devleti zafiyeti gösteren rus kleptokrasisi (hırsızlar rejimi) altında ırkçılığa maruz kalan kırım tatarlarının sözlerine kaydırmalıdır.
kanada'nın toronto kentinde yaşayan taras kuzio, alberta üniversitesi’ne bağlı ukrayna çalışmaları kanada enstitüsü siyasi ve bölgesel çalışmalar merkezi’nde araştırma görevlisi olarak çalışıyor.
twitter'dan takip edin: @taraskuzio
bu makalede yer alan görüşler yazara aittir ve al jazeera'nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar