Görüş

Türkler geliyor

Arap Baharı, ABD'nin acziyeti ve Türkiye'nin yükselişi gelecek için farklı bir Ortadoğu resmi vadediyor.

Erdoğan BM'de konuşma yapıyor.
Erdoğan BM'deki konuşmasında Filistin davasını sonuna kadar savunacaklarını belirtti. [Reuters]

abd, nezih arabuluculuk, adil yargıç veya güvenilir sponsorluk rolü oynadığı veya oynamaya çalıştığı her ortadoğu sorununda tarafgirliğini, etik başarısızlığını ve siyasi acziyetini gösterdi. yanında olduklarını düşündüğü halkların düşmanlıklarını kazanmak dışında bir başarı elde edemedi.

bunun son örneği obama’nın birleşmiş milletler’de yaptığı ve filistin devletinin tanınması yönündeki filistin çabasına karşı kapıları kapattığı konuşmasıydı. ayrıca mahmud abbas’a yönelik şantajı, vatandaşlarına tehdidi ve filistin halkına verilen yardımların iptal edilmesini içeren bu berbat tutumlarla birlikte, bu büyük devlet sonuna kadar israil trenine binmekten ve filistin devletine onay için şartlar koşmaktan vazgeçmedi.

görülen çerçeve içinde bölgelerdeki şartlar, mısır ve tunus’taki destekçi rejimlerin devrilmesi sonrası arap baharı doğrultusunda yeniden düzenleniyor. abd, beşar esad rejiminin devrilmesi sonrası suriye’deki şartların kontrol altına alınması için yeni planların hazırlığını yapıyor. zira mısır’daki mübarek rejiminin sürpriz şekilde devrilmesi deneyimi, abd yönetimine suriye açısından gerekli önlemleri alması ve kontrol edilemez sürprizlerin yaşanmaması gerektiği yönünde bir mesaj verdi.

bölgedeki türk politikasının hareketliliğini takip edenler, recep tayyip erdoğan’ın mısır, tunus ve libya ile başlayıp new york’ta abd başkanı obama ile biten son gezisinin, belirginlik kazanan hızlı yakınlaşma sürecinin dengelerin bozulması sonucu gerçekleştiğini anlamalılar. bu dengeler israil’le 9 türk’ün öldürülmesi olayı sonrası dahi kuruluydu. mısır ve tunus’taki rejimler devrildi, suriye’deki rejim yalnızlaştı ve muhalif güçlerle iç çekişmeye girdi. böylece türkiye kısa süre zarfında ortadoğu’nun sahne olduğu değişimler girdabı içinde en yakın müttefiklerinden ikisini kaybetti.

mısır kendi sorunlarına boğulurken, bölgede yaşanan gelişme ve değişmelerde hiç ortada yokken türkiye, arap baharı olaylarının sonucu olarak başgösteren boşluğu kapatmak için müthiş bir hızla hareket ediyor. türk dışişleri bakanı’nın bir demecinde açıklık getirdiği nokta da tam olarak bu: bakan demecinde ortadoğu’nun büyük dönüşümler sürecinden geçtiğine ve türkiye’nin bu değişimlerin göbeğinde yer aldığına işaret etti. türkiye ile ilişkilerin geldiği noktanın tek sorumlusu olarak israil’i suçladı ve suriye cumhurbaşkanı’nın muhaliflerine karşı barbarca uygulamaları durdurma sözü vererek yalan söylediğini ifade etti.

bu bağlamda türk dışişleri bakanı, amerikan nüfuzunun küçüldüğü bir zamanda bölgedeki en güçlü ve en önemli iki devlet türkiye ve mısır arasındaki yeni güç eksenine dikkat çekti. davutoğlu türkiye’nin herhangi bir tarafa karşı (hatta israil’e karşı) bir eksen olmayacağını ancak kuzeyden güneye ve karadeniz’den nil vadisine uzanan bölgede en büyük iki devlet arasında demokrasinin yeni ekseni olacağını teyit etti.

abd, türkiye’nin hareket ettiği bağlamın pek uzağında değil. türkiye, suriye ile ilişkiler sayfasını çevirdiğini ve sağlam ilişkileri kesme kararı aldığını açıklarken yaptırımlarda bulunacağını belirtti. abd, beşar esad’ın devrilmesi sonrası aleviler, dürziler ve sünniler arasında mezhepçi çekişmelerin patlak vermesi ihtimali gölgesinde suriye’deki durumla mücadele etme planlarına dair haberler sızdırdı. obama ile erdoğan görüşmesinin ana gündem maddesi de bu konuydu zaten.

en fazla kaygılandıran husus, arap ülkelerinin bölgenin içinden geçtiği hareketliliği, suriye’de rejimin devrilmesi ihtimallerini ve yemen’de iç savaşı en son konuşan ülkeler olmaları. bu sorunları abd, türkiye ve avrupa birliği’ne bıraktık. irak’taki amerikan müdahalesinin ve politikalarının irak halkının farklı kesimleri arasındaki ilişkilerde yarattığı yıkımın sonucu olarak arapların yaşadığı acı deneyimlere rağmen şimdi korku bu deneyimin suriye’de tekrarlanması yönünde.

selame ahmed selame, mısırlı, liberal görüşleriyle bilinen gazeteci ve yazar. geçmişte el ehram gazetesi yayın yönetmenliği yardımcılığı da yapmış olan yazar halen mısır eş şuruk gazetesi genel yayın yönetmenliğini yürütüyor.

bu makalenin ilk nüshası mısır eş şuruk gazetesi tarafından yayınlandı.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Selame Ahmed Selame

mısırlı, liberal görüşleriyle bilinen gazeteci ve yazar. geçmişte el ehram gazetesi yayın yönetmenliği yardımcılığı da yapmış olan yazar, halen mısır eş şuruk gazetesi genel yayın yönetmenliğini yürütüyor. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;