Görüş

Yunanistan seçimlerinin Almanya'ya mesajı

Avrupa'da krizin kötüleşme riski taşıdığının işaretleri, Syriza'nın seçim galibiyetinden önce belliydi. Kıtanın ekonomik durgunluktan muzdarip kriz ülkeleri, artık kitlesel işsizlik, ürkütücü seviyelere ulaşan yoksulluk ve ümitsizlik getiren bir buhranın içinde. Euro Bölgesi'nin geleceğini belirleyecek tek şey ise büyüme.

Yunanistan'da iktidara gelen Syriza'nın lideri Tsipras, zaferini İspanya'daki radikal sol parti Podemos'un lideri Iglesias ile beraber kutladı. [Fotoğraf: AP]

alman siyasetçi ve gazeteciler, çok yakın geçmişte kendilerinden emin bir ifadeyle euro krizinin sona erdiğini ilan etmişlerdi. avrupa birliği'nin (ab) fırtınayı atlattığını düşünüyorlardı. bugün ise o açıklamanın, süregelen kriz içerisinde yapılmış pek çok hatadan biri olduğunu biliyoruz. önceki hataların çoğu gibi, bu son hata da hüsnüzan etmekten ileri geliyordu. hayalleri yıkan ise yine yunanistan oldu.

syriza'nın zaferi euro krizinde yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor olabilirse de, avrupa'nın karşı karşıya olduğu siyasi – ve muhtemelen varoluşsal – tehlikenin kökeni daha derinlerde yatıyor.

by Joschka Fischer

krizin sona ermek şöyle dursun, daha kötüye gitme riski taşıdığı, sol görüşlü syriza partisi'nin 25 ocak 2015'te düzenlenen yunanistan genel seçimlerinde kazandığı ezici galibiyetten önce de belliydi. kemer sıkma – yani talep açığını tasarrufla kapatma – politikasının işe yaramadığı ortada. ekonomik daralma içindeki bir ülkede borcun gayri safi yurtiçi hasıla'ya (gsyih) oranı düşmek yerine yükselir. avrupa'nın durgunluktan muzdarip kriz ülkeleri de artık kitlesel işsizlik, ürkütücü seviyelere ulaşan yoksulluk ve ümitsizlik gibi sorunları beraberinde getiren bir buhranın içerisinde.

siyasi açıdan ciddi bir ters tepki oluşacağı yönündeki uyarılar dikkate alınmadı. almanya'nın kemikleşmiş enflasyon tabusunun gölgesinde kalan başbakan angela merkel liderliğindeki hükümet, kemer sıkma sancısının ekonominin iyileşmesi açısından elzem olduğu noktasında ısrarlı davrandı. ab'nin de bu fikri desteklemekten başka pek bir seçeneği yoktu. şimdi yunanlı seçmenlerin ülkelerindeki yorgun ve yozlaşmış seçkinlerin yerine, tasarruf tedbirlerine son vermeye ant içmiş bir partiyi iktidara taşımasıyla birlikte o ters tepki de gelmiş oldu.

güven kaybı

syriza'nın zaferi, euro krizinde yeni bir dönemin başlangıcını simgeliyor olabilir. fakat avrupa'nın karşı karşıya olduğu siyasi – ve muhtemelen varoluşsal – tehlikenin kökeni, çok daha derinlerde yatıyor. isviçre merkez bankası'nın (snb), henüz ortada doğrudan herhangi bir finansal tehdit yokken, 15 ocak'ta frank/euro paritesini serbest bırakması, psikolojik açıdan ciddi bir güven kaybını yansıtan ve pekiştiren, son derece büyük bir darbeydi. snb'nin hamlesi, euro'nun her zamanki gibi kırılgan olduğu anlamına geliyor. snb'nin ardından avrupa merkez bankası'nın euro bölgesi'nden 1 trilyon euro değerinde tahvil satın almaya karar vermesi, her ne kadar doğru ve gerekli bir adım olsa da, güveni daha da sarstı.

yunanistan seçimlerinin sonucunun ne olacağı bir yıldan uzun bir süredir öngörülmekteydi. "troyka" olarak adlandırılan avrupa komisyonu, avrupa merkez bankası ve uluslararası para fonu (imf) üçlüsü ile yeni hükümet arasındaki müzakereler başarılı olursa, her iki taraf da vaziyeti kurtarır. anlaşmaya varılamadığı takdirde yunanistan temerrüde düşer.

yunanistan'ın temerrüde düşmesinin euro açısından ne anlama geleceğini söylemek mümkün değil. ama böyle bir durumun, euro'nun varlığının devamı açısından risk teşkil edeceği kesin. keza euro bölgesi'nin dağılmasından kaynaklanacak büyük çaplı bir felaketten almanya'nın da payını alacağına şüphe yok.

troyka ile yunanistan hükümet arasında varılacak bir uzlaşma, tasarruf politikasının fiilen gevşemesine yol açacaktır. bu da (euro'nun olası iflası kadar olmasa bile) merkel açısından içeride ciddi risk yaratır. ancak ülkesi ve partisi [hristiyan demokratik birliği (cdu)] içinde sahip olduğu popülerlik göz önüne alındığında, merkel'in önündeki seçenekleri azımsadığını söyleyebiliriz. alman şansölyesi kendisine güvenseydi, çok daha fazlasını yapabilirdi.

sonuçta merkel'in önünde seçenek kalmayabilir. yunanistan'dan çıkan seçim sonuçlarının, kemer sıkma karşıtı görüşlerin benzer şekilde öne çıktığı ispanya, italya ve fransa'daki siyasi gelişmeler üzerindeki etkisi düşünüldüğünde, euro bölgesi maliye bakanlarından oluşan euro grubu'nun – hem sağdan hem de soldan – gördüğü siyasi baskı önemli ölçüde artacaktır. merkel euro'nun iflasına izin verme riskine girmeyi gerçekten istemiyorsa, euro krizinin son dönemecinin almanya'nın tasarruf politikasını darmadağın edeceğini tahmin etmek için müneccim olmaya gerek yok.

şu anda euro bölgesinin bütünlüğü ve gerekli yapısal reformların başarısı, ab'nin büyüme açığının üstesinden gelip gelemeyeceğine bağlı.

by Joschka Fischer

merkel'in yenilgisi

merkel'in bunu istediğine dair bir işaret yok. dolayısıyla müzakerelerde ilk hamleyi yapan ister troyka ister yeni yunan hükümeti olsun, yunanistan seçimleri, hem merkel hem de alman liderin euro'yu ayakta tutabilmek için başvurduğu kemer sıkma stratejisini açık bir yenilgiye uğrattı bile. artık biliyoruz ki, eş zamanlı borç indirimi ve yapısal reform, seçmenlerin üzerine aşırı vergi yükü bindireceğinden demokratik olarak seçilmiş her hükümeti aşırı zorlayacaktır. öte yandan, büyüme olmadan, ne kadar gerekirse gereksin, yapısal reform da olmaz.

avrupa'nın yunanistan vakasından çıkarması gereken ders budur. şu anda asıl mesele, alman hükümetinin bunu kabul edip etmeyeceği değil, ne zaman kabul edeceğidir. merkel'in gerçeklerle yüzleşmesi için ispanya'daki muhafazakarların da önümüzdeki seçimlerde benzer bir hezimet mi yaşaması gerekiyor?

euro'nun geleceğini belirleyecek tek şey büyümedir. ab'nin en büyük ekonomisi almanya bile muazzam bir altyapı ihtiyacı duyuyor. eğer alman hükümeti "sıfır yeni borç" takıntısından kurtulup ülkenin ulaşım ve kent altyapısına, konutların ve sanayinin daha teknolojik kılınmasına yatırım yaparsa, euro – ve avrupa – da ciddi şekilde canlanacaktır. dahası, büyük çaplı bir kamu yatırımı programını, son derece düşük (hatta almanya örneğinde muhtemelen negatif) faiz oranları ile finanse etmek mümkün.

şu anda euro bölgesi'nin bütünlüğü ve gerekli yapısal reformların başarısı, ab'nin büyüme açığının üstesinden gelip gelemeyeceğine bağlı. almanya bunu gerçekleştirecek imkanlara sahip. yunanistan seçimlerinin merkel'e verdiği mesaj, bunu çok geç kalmadan yapması gerektiği yönünde.

joschka fischer, 1998-2005 yıllarında almanya dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. yaklaşık 20 yıl boyunca alman yeşiller partisi'ne liderlik etti.

bu makalenin ilk nüshası project syndicate tarafından yayımlanmıştır.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Joschka Fischer

Joschka Fischer

1998-2005 yıllarında almanya dışişleri bakanı ve başbakan yardımcısı olarak görev yaptı. yaklaşık 20 yıl boyunca alman yeşiller partisi'ne liderlik etti. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;