Haber analiz
Halk Meclisi’nin rolü
Parlamentonun alt kanadı, kanun taslakları hazırlamakla sorumlu ve yeni anayasayı hazırlayacak komisyonu biçimlendirmekte etkili olacak.

halk meclisi (meclis eş şaab), iki kademeli mısır parlamentosu’nun alt kanadıdır. modern anlamda, 1924 yılında kurulduktan sonra; muteber olmayan seçimler, yetkilerinin kısıtlanması ve ezici bir yürütme otoritesinin sürekli olarak üzerinde bulunması gibi nedenlerle işlemez hale gelmişse de, ülkenin demokratik parlamenter hayat vizyonunun temel idari birimi olmuştur.
cumhurbaşkanı hüsnü mübarek, 11 şubat’ta görevini bırakıp iktidarı yüksek askeri konsey’e (yak) devrettikten sonra, halk meclisi’nin varlığı sona ermiş; yerine, askeri liderliğin seçtiği ve ona karşı sorumlu olan yarı otonom bir kabine ve başbakan gelmiştir.
askerlerin seçtiği bir komisyonun hazırladığı ve mart ayında düzenlenen ulusal referandumda kabul edilen geçici anayasa uyarınca, 2012’de yapılacak üç aşamalı seçimin ardından yeni bir halk meclisi göreve başlayacaktır.
ancak askeri yönetim, halk meclisi’nin sahip olacağı sorumluluklar üzerine gölge düşürmektedir. anayasa, halk meclisi’ne kanun koyma ve “yürütme organının çalışmalarını denetleme” gücü vermektedir; ancak diğer taraftan yak, kanun yapmak veya yapılan kanunlara itiraz etmek, kamu politikalarını belirlemek, parlamentoyu toplayıp dağıtmak ve başbakan ile kabineyi seçmek ve görevden almak gibi, meclisinkilerle örtüşen yetkilere sahip olmaya devam etmektedir.
mısır, bir devlet başkanı seçip yak’ı azledene kadar, devrim sonrası halk meclisi’nin gerçekten nasıl bir yapıya sahip olacağını bilmek mümkün olmayacaktır.
asırlık bir parlamento
mısır’da modern parlamenter hayat 1924 yılında, britanya’nın, himayesi altındaki ülkeye sınırlı bağımsızlık tanımasından iki yıl sonra başladı. ülke, kral 1. fuad’ın parlamentoyu dağıtma yetkisini elinde bulundurduğu bir meşruti krallık olmaya devam ederken, özel bir komisyonun hazırladığı yeni anayasa ‘iki meclisli' bir parlamento öngördü ve güçlerin ayrılığı ilkesi kutsal kabul edildi.
ülkede 1924 ve 1950 yılları arasında, halk meclisi’nin öncüsü olan temsilciler meclisi için 10 kez seçim yapıldı ve ünlü siyasetçi saad zaglul tarafından kurulan vefd partisi seçimlerin çoğundan birinci parti olarak çıktı. seçimlerin serbest olduğu kabul edilse de, parlamentoya üst sınıf toprak sahipleri ve iş adamları hakim oldu.
kral fuad’ın yerine geçen kral faruk’a karşı 1952 yılında düzenlenen kansız hür subaylar darbesi, mısır’da gerçek demokratik siyasetin sonuna işaret eder. cemal abdülnasır ve devrimci komuta konseyi, ülkede cumhuriyeti ilan etti, ancak partileri yasakladı. abdülnasır 1956 yılında cumhurbaşkanı seçildi ve 1957 yılında ülkenin tek parlamenter idari birimi olan ulusal birlik’i kurdu.
ulusal birlik’ten doğmuş olan, mübarek iktidarının partisi ulusal demokratik parti (udp) ise 1976 yılında kuruldu. udp’nin oyları bundan sonraki hiçbir seçimde üçte ikilik çoğunluktan daha azına düşmedi ve parti, mısır’daki yaşama neredeyse her yönüyle egemen oldu.
meclisin rolü
mübarek rejimi, 2005 yılında, görünüşte serbest ve adil bir çok partili seçime izin verdi. bu seçimler, müslüman kardeşler’in (daha önce hiç olmadığı gibi) 88 sandalye kazanmasını sağladıysa da, mısır cumhuriyeti'nin otokrat tarzında hiçbir değişiklik olmadı. udp’nin parlamento üzerindeki kontrolü ve karşıt görüşleri barındırmakla hiç ilgilenmemesi (özellikle de müslüman kardeşler gibi islamcı bir partinin görüşlerini) kanun teklifi yapmayı nafile bir uğraş haline getirdi.
yeni halk meclisi’nde birçok tanıdık isim olabilir: müslüman kardeşler ve (onlar kadar olmasa da) udp’den gelen isimlerin önemli sayıda sandalye kazanması bekleniyor. ancak, mübarek rejimi sırasında, komisyonların ve bakanlıkların tümünü kontrol eden büyük udp aygıtı artık var olmayacak ve neo-liberallerden, katı selefilere kadar çeşitli sesler duyulacak.
ancak bu güçlerin ne kadar etkili olacağı, ordunun ve mısır’ın henüz kararlaştırılmamış yürütme organına bağlı.
geçici anayasa, halk meclisi’nin rolünü aşağıdaki gibi tanımlıyor:
seçimlerin hemen ardından, halk meclisi konseyi, kanun yapma ve devletin kamu politikasını, ekonomik ve toplumsal gelişimine ilişkin genel planları ve devletin kamu bütçesini belirleme yetkisini üstlenecektir. ayrıca, yürütme organının çalışmalarını da denetleyecektir.
meclis’in 498 üyesi beş yıl görev yapacaktır. diğer parlamento organı, senato benzeri bir idari birim olan şura konseyi (danışma konseyi), meclisin yapısı belli olduktan sonra, 2012’de seçilecektir. üyelerinin üçte ikisi gelecek cumhurbaşkanı tarafından atanacak olup, altı yıl görevde kalacaktır. şura konseyi üyelerinin görevleri, çok net olmayan bir ifadeyle, “ekonomik ve toplumsal kalkınmayı genel çizgileriyle planlamak” ve cumhurbaşkanı tarafından önerilen yasaların, özellikle de dış ilişkilerle ilgili olanların, parlamento tarafından nasıl uygulanacağı konusunda öneride bulunmak olacaktır.
halk meclisi’nin en önemi görevlerinden biri, cumhurbaşkanının olağanüstü hal kanunu tesis etme gücünü denetlemek olacaktır. söz konusu kanunlar, cumhurbaşkanı enver sedat’ın ölümünden günümüze kadar geçerli olan, düşünce özgürlüğünü sınırlandırıp polislere çok geniş yetkiler veren sert kanunlardır. olağanüstü hal uygulanmaya başlandıktan sonra, 7 gün içinde meclisin çoğunluk oyuyla bu uygulamayı kabul etmesi gerekecektir.
halk meclisi, aynı zamanda, mısır’ın devrim sonrası kalıcı anayasasını hazırlayacak 100 kişilik konseyin seçilmesine de yardımcı olacaktır. ancak, söz konusu görev üzerinde ordunun da sınırlamaları bulunacaktır. halihazırda ordu, seçilecek temsilcilerin söz hakkı olmaksızın, anayasanın ilkelerini düzenlemeyi amaçlayan ve ihtilafa yol açan bir “anayasa üstü ilkeler” belgesi oluşturulmasına destek vermektedir.
kaynak: al jazeera
Yorumlar