Haber analiz

Nükleer silahlar terminolojisi

Muhtemel yeni bir nükleer silahlanma çağı öncesi, geçmişte kaldığı düşünülen bazı kavramlar geçerliliklerini koruyor.

Gerald Ford (solda) ve Leonid Brejnev 1974 yılında SALT ortak deklarasyonunu imzalarken.
Gerald Ford (solda) ve Leonid Brejnev 1974 yılında SALT ortak deklarasyonunu imzalarken. [David Hume Kennerly]

caydırıcılık: nükleer çağın ilk zamanlarında caydırıcılık, sözlük anlamını taşıyor olup, eyleme geçecek birisini, eylemin sonuçları karşısında korkutarak vazgeçirmek anlamına geliyordu. bir rakibi saldırı düzenlemekten 'caydırmak', ülkenin saldırı karşısında ayakta kalıp, saldırganın gerçekleştirmeye çalıştığı şeyden daha ağır bir şekilde karşı saldırı düzenlemek demekti. (bkz: karşılıklı garantili yok oluş, ikinci saldırı kapasitesi)

karşılıklı garantili yok oluş (mad): ağırlıklı olarak soğuk savaş’ın ilk çeyreğinde geçerli olan bu doktrin, taraflardan hangisi saldırırsa saldırsın, verilecek cevapla birlikte karşılıklı olarak birbirlerini yok etmeleri anlamına geliyordu. doktrine göre, bir nükleer güç, karşı tarafın neredeyse tüm nükleer başlıklarını kesin bir şekilde yok edecek bir saldırıda bulunsa bile, (iki gücün astronomik düzeye ulaşmış nükleer silah kapasiteleri düşünüldüğünde) karşı tarafın kalan silahları çerçevesinde aynı veya daha yüksek şiddette cevap alacaktır. doktrin, tarafların medeniyeti haritadan silmekteki isteksizliğine dayanır. (bkz: esnek cevap, nükleer üstünlük, ikinci saldırı kapasitesi)


'bağımsız hedeflenebilir çoklu yeniden giriş araçları' (mirv), tek bir balistik füzeye iliştirilmiş birden fazla nükleer
başlığın farklı hedeflere ulaştırılması prensibini esas alır. [us federal government]

esnek cevap (flexible response): mad doktrininden kaçınma adına uygulanan bu prensip, karşı tarafın nükleer saldırıda bulunması durumunda, yapılan saldırının şiddetine ve kapsamına göre, çeşitli kademelerde, sınırlı şiddette ve kapsamda bir cevap verilmesini ve karşı tarafın bu şekilde caydırılmasını hedefler. (bkz: sadece patlama sonucu misilleme)

ilk saldırı: karşı tarafın nükleer cephaneliğini tamamen ya da çok büyük ölçüde yok etme prensibiyle yapılan saldırıdır. fırlatma rampaları ve depolama alanları öncelikli hedeflerdir. (bkz: ikinci saldırı kapasitesi)

ikinci saldırı kapasitesi: saldırıya uğrayan tarafın nükleer kapasitesini, karşı tarafa aynı şiddette bir saldırı düzenleyebilecek kadar koruması anlamına gelmektedir. tarafların ikinci saldırı kapasitesi olduğu müddetçe caydırıcılık ve mad prensibi büyük ölçüde geçerlidir. (bkz: nükleer üstünlük)

nükleer üstünlük: nükleer silah sahibi taraflardan sadece birinin ikinci saldırı kapasitesi olması; ya da tarafların hepsinin ikinci saldırı kapasitesi olması durumunda ise, bir tarafın diğerine karşı diğer savunma yöntemleriyle avantajlı bir konum elde etmesi anlamına gelmektedir. (bkz: füze kalkanı)

nükleer barış: mad ve caydırıcılık prensiplerinin yürürlükte olduğu bir uluslararası sistemin oluşmasında tüm ülkelerin nükleer silah sahibi olmasının beraberinde istikrarı getireceği önermesini yapan bu teori, bu şekilde nükleer savaş çıkmasının büyük ölçüde engellenebileceğini savunur.

ikaz ile fırlatma (launch on warning): bu doktrin, karşı taraftan gelen bir nükleer saldırı saptanırsa, bombaların hedefe ulaşıp patlamasından önce saldırı altındaki tarafın da füzelerini ateşlemesi üzerine kuruludur. soğuk savaş’ın en şiddetli olduğu dönemlerde, tarafların stratejik ve taktik nükleer silahları ilk etapta karşı tarafın nükleer füze fırlatma rampalarını ve tesislerini hedef aldığından, ikinci saldırı kapasitesinin yok olmaması adına bu doktrin uzun süre boyunca uygulanmıştır. ancak yaklaşık 30 sene boyunca dünyayı kazara nükleer savaşa götürecek bir ortamın yaratılmasına neden olmuştur. füzeler bir kere fırlatıldıktan sonra geri çağrılamayacağı için, herhangi bir radar, uydu alıcısı, bilgisayar veya insan hatası gibi nedenlerden dolayı yanlışlıkla bir nükleer savaş çıkabilirdi. nükleer devletler arasındaki iletişimin geçmişe göre daha iyi sağlandığı bir ortama rağmen, bu doktrin halen büyük ölçüde geçerliliğini korumaktadır. (bkz: ilk saldırı, ikinci saldırı kapasitesi, sadece patlama sonucu misilleme)

sadece patlama sonucu misilleme (retaliatory launch only after detonation): nükleer güçler tarafından hiçbir zaman uygulamaya konmamış bu yöntem, herhangi bir nükleer saldırı ikazı altında otomatik olarak cevap vermek yerine, sadece patlama olması durumunda misilleme yapmayı hedeflemektedir. böylece herhangi bir hatalı bildirim durumunda çıkacak bir nükleer savaş ve dolayısıyla milyonlarca insanın yok yere ölmesi engellenmeye çalışılmaktadır. büyük nükleer güçlerin silah cephaneliği ve fırlatma platformlarının çeşitliliği (taşınır ve taşınmaz rampalar, denizaltılar ve uçaklar), taraflara herhangi bir saldırıya patlama olmadan cevap vermemesi durumunda bile ikinci saldırı kapasitesini koruma imkanı verdiğinden, konuda uzman çevrelerde bu yöntemin hata sonucu çıkacak mutlak bir nükleer savaşı engelleyeceği kabul görmektedir. (bkz: ikaz ile fırlatma, ilk saldırı, ikinci saldırı kapasitesi)

taktik nükleer silahlar: nükleer silahların ilk geliştirildiği yıllarda tahribat kapasitesi bakımından sınıflandırırken kullanılan bu terim, artık yüksek tahribat kapasitesine sahip nükleer silahların kolaylıkla yapıldığı bir dönemde orijinal anlamını bir miktar kaybetmiş durumdadır. bugün taşıdığı anlam, sınırlı bir nükleer çatışma durumunda stratejik askeri hedeflere yöneltilecek kısa ve orta menzilli başlıkları içermektedir. (bkz: nükleer silahlar ve hedefe sevk yöntemleri)

stratejik nükleer silahlar: yüksek tahribat kapasiteli ve termonükleer bombalara verilen isimdir. ilk jenerasyonu hidrojen bombası olarak da anılan bu silahlar, hiroşima’ya atılan bombanın en az 20 ila 50 katı tahribat kapasitesine sahip olmakla beraber, günümüz teknolojisinde bu oran istenildiğinde 1000 katına kadar çıkarılabilmektedir. bu silahlar genellikle en az 100 kiloton tahribat gücüne sahiptir; bu da 100 bin ton tnt patlayıcı demek. ağırlıklı olarak karşı tarafı mutlak bir yıkıma sürükleyecek şekilde büyük şehirleri hedef alır. (bkz: nükleer silahlar ve hedefe sevk yöntemleri)


titan ii modeli abd icbm'i, nükleer başlık yüklenmeye hazır bir
şekilde siloda bekletiliyor. [jurvetson, flickr]

balistik füze: bir roket ile uzaya fırlatılabilen ve daha sonra istenen hedefe yönlenecek şekilde tekrar atmosfere sokulabilen füze.

triad: abd ve eski sscb’nin nükleer silahlarını sevk etmeleri için kullanabilecekleri üç platformun klasik terimi. kıtalararası balistik füzeler (icbm), denizaltılardan fırlatılan balistik füzeler ve stratejik bombardıman uçaklarından oluşur. (bkz: nükleer silahlar ve hedefe sevk yöntemleri)

stratejik savunma girişimi (sdi): abd eski başkanı ronald reagan tarafından 1983 yılında ortaya atılan bu girişim, balistik füzelerle abd’ye yapılacak olası bir nükleer saldırıyı, yere ve uzaya konuşlandırılmış silahlarla savuşturmayı amaçlıyordu. mad prensibinin getirdiği caydırıcılık rejimini yok edip, stratejik savunma amaçlı olduğundan, yeni bir silahlanma yarışını tetikleyebilir gerekçesiyle eleştirildi. kamuoyunda yıldız savaşları olarak da bilinen bu projenin, ayrıca dönemin teknolojisiyle güvenilir bir yöntem olmadığı öne sürüldü. 1993 yılında bill clinton yönetimi sırasında ismi değiştirilerek başlangıçtaki hedeflerinden uzaklaştı, zaman içerisinde kapsamı değiştirilerek ve genişletilerek yerini nato füze kalkanı projesi’ne bıraktı. (bkz: nato füze savunması, nükleer silahlanma yarışı)

nato füze savunması (nato füze kalkanı): doğrudan sdi ile bağlantısı olmasa da, prensip olarak benzer bir savunma stratejisi uygulayan bu girişim, belirli merkezlere yerleştirilecek erken uyarı ve karadan havaya füze sistemleri vasıtasıyla yaklaşmakta olan balistik füzeleri atmosfer içinde ve dışında yok etmeyi hedefliyor. akdeniz ile orta ve doğu avrupa’yı muhtemel saldırılardan korumayı amaçlıyor. rusya’nın yeni bir silah yarışına neden olacağı eleştirilerine rağmen nato sürekli olarak projenin bu ülkeyi hedef almadığı konusunda güven vermeye çalışıyor. projenin ilk etabında türkiye’de malatya, kürecik’e konuşlandırılan radar istasyonu ocak 2012 itibariyle işler hale gelmiş durumdadır. (bkz: sdi, mad, caydırıcılık, nükleer silahlar ve hedefe sevk yöntemleri)

nükleer silahlanma yarışı: tıpkı konvansiyonel silahlarda olduğu gibi, iki veya daha fazla devletin nükleer silah ve hedefe sevk sistemleri konusunda niceliksel üstünlük elde etmeye çalışmasıdır. bu kavram daha çok soğuk savaş sırasında abd ve sscb’nin birbirlerine nükleer üstünlük kurma amacıyla giriştiği yarışı tanımlar. nükleer üstünlük sayesinde taraflar ikinci saldırı kapasitesine erişmeyi ya da bu kapasiteyi korumayı hedefler. uzmanlar, nükleer savunma doktrinlerinin, (bkz: sdi, nato füze kalkanı) mad ve caydırıcılık prensiplerini bertaraf edecek olmasından dolayı nükleer silahlanma yarışıyla sonuçlanacağından ve bunun yeniden soğuk savaş tipi bir gerilimi tırmandıracağından endişe etmektedir. (bkz: caydırıcılık, mad, nükleer üstünlük, silahlanma kontrolü)


bir sovyet yetkilisi 1988 yılında demonte edilme öncesi abd füzesini
inceliyor. [us federal government]

silahlanma kontrolü (silahların kontrolü): konvansiyonel silahlar için de geçerli olan bu kavram, nükleer silahlar özelinde soğuk savaş ve sonrası dönemde yapılmış ve nükleer silahların yayılımını önlemeyi, halihazırdaki nükleer silahları ve hedefe sevk yöntemlerini sınırlamayı hedefleyen bir dizi uluslararası anlaşmayı içerir.

başlıcaları, çok taraflı nükleer silahların yayılımının önlenmesine ilişkin antlaşma (npt) ve nükleer denemelerin yasaklanması antlaşması (ctbt) ile sscb (veya rusya) ve abd arasında imzalanan, stratejik silahları sınırlama antlaşmaları (salt i ve salt ii), anti-balistik füze antlaşması (abm), orta menzilli nükleer güçler antlaşması (inf), stratejik silahların indirimi antlaşmaları'dır (start i, start ii ve yeni start). (bkz: nükleer silahlanma yarışı)

bu dosyanın diğer başlıkları:

nükleer silahlar ve hedefe sevk yöntemleri

dünyanın nükleer güçleri

türkiye'deki nükleer silahlar

iran'ın nükleer programı

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;