Rakipleri Maliki’nin Irak’ı ‘iç savaşa’ sürüklediğini söylüyor | Al Jazeera Turk - Ortadoğu, Kafkasya, Balkanlar, Türkiye ve çevresindeki bölgeden son dakika haberleri ve analizler

Haber analiz

Rakipleri Maliki’nin Irak’ı ‘iç savaşa’ sürüklediğini söylüyor

Irak Başbakan Yardımcısı, Nuri El Maliki’yi “kaos ve iç savaş” korkusunun yaygın olduğu bir ortamda diktatör gibi davranmakla suçluyor.

Konular: Ortadoğu
Salih El Mutlak konuşma yapıyor.
Önde gelen Sünni siyasetçi Salih El Mutlak ‘süresiz izne’ çıkarıldı. [EPA]

abd ordusunun, irak’taki en son işgal birliklerini çekmesinin ardından 24 saat bile geçmemişken, başbakan nuri maliki, cumhurbaşkanı yardımcısı tarık el haşimi için terörizm suçlamaları içeren bir tutuklama emri çıkarttı.

kendisi bir şii olan maliki’nin hükümetteki en yüksek düzeyli sünni yetkili hakkında dava açması, ülkeyi 2006 – 2007 yılları arasında kan gölüne çeviren ve on binlerce iraklının hayatını kaybetmesine neden olan mezhepçi çatışmalara benzeyen bir sürece sürükleyebilecek tehlikeli bir gelişme.

maliki’nin bu girişimi, özellikle de içinde bulunduğumuz dönemde abd’nin çekilmesiyle oluşan siyasi boşluk sebebiyle tehlikeli.

maliki, abd’nin irak’tan tümüyle çekilmesinden sadece üç gün sonra, 21 aralık’ta, başbakan yardımcılığı görevindeki sünni siyasetçi ve sünnilerin desteklediği irakiye bloğu’nun lideri salih el mutlak’ı ‘süresiz izne’ çıkardı.

mutlak, salı günü al jazeera ile yaptığı röportajda, ülkeyi bir diktatör gibi yönetmekle ve kaosa sürüklemekle suçladığı maliki’yi istifa etmeye çağırdı.

mutlak, al jazaara’ye, “[maliki’ye] koltuğunu bırakmasını tavsiye ediyorum; çünkü irak’ta olan bitenlerden o sorumlu ve bu ülkede gerçek bir diktatöre dönüştü” dedi.

işgalden sonra irak’ın yaşadığı en tehlikeli dönemde olduklarını da ifade eden mutlak, “maliki yönetme şekliyle ülkeyi “kaosa ve iç savaşa sürükleyecek” dedi.

mutlak, ayrıca, maliki’nin akılsız bir diktatör olduğunu da ifade ederek “görevi başkasına bırakmalı ve [biz de] seçimlere kadar yeni bir hükümet kurmalıyız” diyerek derhal görevinden istifa etmesini istedi.

maliki ise, iktidarın paylaşılmasına yönelik mutabakat ve irak anayasası’na uyduğunu söyleyerek eylemini savundu.

şii din adamı mukteda es sadr’a sadık siyasi bloğun parlamentonun feshedilmesini ve yeni seçimlerin yapılmasını istemesi sorunu daha karmaşıklaştırıyor. kuzey irak’taki kürt bölgesinin lideri mesut barzani de benzeri bir açıklama yaptı.

al jazeera ile geçtiğimiz günlerde görüşen barzani, siyasi liderlerin krizi çözememesi durumunda erken seçimlere gidilmesi gerektiğini söyledi. irak’ta, amerikalıların 2003 yılında ülkeye girmesinden sonraki en tehlikeli krizin yaşandığını ifade eden barzani, irak anayasası’nın federalizme izin verdiğini ve maliki’nin buna veya birçok eyalet liderinin amaçladığı gibi federal bölgeler oluşturulmasına karşı çıkma hakkının olmadığını da ekledi.

325 koltuklu parlamentonun 39’una sahip olan sadr el ehrar bloğu’nun başındaki baha el araci, al jazeera’ye, mevcut siyasetçilerin, içlerinde yabancı ülkelerin çıkarlarını kollayan siyasetçilerden oluşan bloklar bulunması ve bazılarının de ‘terörle işbirliği yapmaları’ sebebiyle çözüme ulaşamadıklarını söyledi.

maliki’nin haşimi’ye yönelik eyleminin ardından, irak’ta sünnilerin ağırlıklı olduğu eyaletlerin birçoğu federal bölge çağrılarını yeniledi. maliki’nin girişimi, mevcut krizle zaten sarsılmış olan mezhepçiliğin kırılma noktasını olumsuz etkileyebilir.

maliki şii saddam mı?

haşimi ve mutlak’ın içinde oldukları, irak’ın eski geçici başbakanı iyad allavi tarafından yönetilen irakiye bloğu, 17 aralık’ta, üyelerinin süregelen tutuklanmalarını protesto etmek üzere parlamentoya gitmeyeceklerini açıkladı.

abd’nin irak’taki kalan güçleri 18 aralık’ta ülkeyi terk etti. ertesi gün, maliki, haşimi’nin tutuklanmasını istedi.

22 aralık’ta bağdat’ta patlayan 12 bomba kenti altüst etti; en azından 70 kişi ölürken 200’den fazla insan yaralandı. saldırıların sorumluluğunu irak’taki el kaide üstlendi.


cep telefonu mağazası sahibi olan eymen kerim'e göre
siyasetçiler tartışırken en büyük bedeli iraklılar ödüyor.
[dahr jamail, al jazeera]

irak’taki kürt bölgesine kaçan haşimi, maliki’nin bütün suçlamalarını reddetti ve sebepleriyle ilgili yorumlarda bulundu.

haşimi, maliki’nin abd güçleri çekildikten sonra dava açmasının kasıtlı olduğuna inandığını söyledi.

bu arada, ağırlıklı olarak sünnilerin yaşadığı anbar, salahadin, diyala ve ninevehhave gibi vilayetler, bağdat’tan daha fazla özerklik elde etmek amacıyla federalizm çağrılarını yinelediler.

maliki, irak’ın henüz federalizme hazır olmadığı uyarısında bulundu ve irak’ın bölünmesine yol açacak hiçbir öneriyi kabul etmeyeceğini açıkladı.

maliki, yakınlarda, irak’ın salahaddin vilayetinden gelen bir grup şeyhe, irak’a federalizmin “doğal olmayan yollardan” gelmesi halinde “ülkede kanın gövdeyi götüreceğini” söylemişti.

iraklıların düşünceleri

al jazeera olarak bağdat’ın mütanabbi caddesi’nde, cuma günleri kitap satılan tanınmış bir kafe olan shabender café’de bazı iraklılarla konuştuk.

burada, iraklı aydınlar ve sanatçılar, sanat, siyaset ve edebiyat konularında konuşmak için toplanır ve bu asırlardır süren bir gelenektir.

saddam hüseyin tarafından 1970 yılında siyasi muhalefet yapmaktan tutuklanan emekli öğretmen naci selman, al jazzera’ye maliki’nin “dengeli” bir yönetim benimsediğini düşündüğünü ve haşimi’nin bağdat’ta yargılanması gerektiğini söyledi.

bir zamanlar eski başbakan iyad allavi’nin partisine üye olan selman, ayrıca, “tarık el haşimi bağdat’ta kalmalı ve burada yargılanmalıydı. kürdistan’a kaçması, maliki’ye haşimi’nin itibarını lekeleme olanağı verdi. ayrıca, haşimi’nin itelediği politikalar mezhep çıkarlarından kaynaklanıyor” dedi.

bir cep telefonu mağazası sahibi olan eymen kerim ise ileride ne olursa olsun, siyasetçiler tartışırken en büyük bedeli iraklılar ödeyeceği için siyasi krizin onu öfkelendirdiğini söyledi ve “mezhep çatışmaları inşallah yeniden başlamaz. onlar kendileri arasında kavga ederken irak halkı acı çekiyor” dedi.


bağdat'taki ünlü shabender café'nin sahibi ve işletmecisi
faysal mahmud'a göre siyasetçilerin önemsedikleri tek şey
ülkeleri değil, kendileri. [dahr jamail, al jazeera]

bir berber olan ahmed sabah da ayman ile aynı fikirdeydi ve şunları söyledi: “siyasi krizin yegane kurbanı irak halkı. durum eskisi gibi olmaz diye umut ediyoruz, ama görünen o ki, işler değişmezse her şey eskisi gibi olacak.”

sabah, tek çözümün mevcut siyasetçilerden kurtulmak ve “ülkemize hizmet vermek için birlikte çalışacak daha” iyi insanlar bulmak” düşüncesinde olduğunu da ekledi:

kafenin sahibi ve işletmecisi faysal mahmud ise oldukça açık sözlüydü: “siyasi bir krizin içindeyiz ama siyasetçilerin önemsedikleri tek şey ülkeleri değil, kendileri.”

siyasi bir oyun

al jazeera’nin konuştuğu diğer iraklılar da mevcut krizin siyasi bir oyundan fazlası olmadığını söylediler.

yevmiyeli işçi olan muhammed abid “siyasetçiler medyada birbirleriyle kavga etseler de, kapalı kapılar ardında el sıkışıyor ve zenginleşiyorlar. her zaman mali açıdan daha kötü durumda olan iraklılar mağdur oluyor” dedi.

buna rağmen abid krizin uzun süre devam etmesi halinde irak’ın mezhep çatışmalarının yol açacağı bir şiddet ortamına çekilmesinden korkuyor.

durumun pek iç açıcı görünmediğini düşünen taksi şoförü mustafa ahmed de şunları söyledi: “siyasetçilerimiz, yabancı ülkelerin siyasi emellerini temsil ediyor. mezhep çatışmaları yeniden başlar mı bilmiyorum, ancak irak halkı durumu görüyor ve bu durumdan en fazla zarar gören irak vatandaşları.”

bağdat’taki irak stratejik çalışmalar merkezi’nde çalışan muvessik el haşemi, bloomberg haber’e, parlamento feshedilmeden irak’ın sorunlarını çözümlenmeyeceğini söyledi. ahmed’inkine benzer bir ifade kullanarak şunları ekledi: “bunun baskı uygulama çabasından başka bir şey olduğunu düşünmüyorum. meclis üyeleri, parlamentonun performansının bu kadar zayıf olduğu bir dönemde seçimlerin yapılması halinde koltuklarını kaybedeceklerini biliyorlar.”

yeni bir seçim olasılığının mevcut siyasetçilerin çoğunu korkuttuğunu söyleyen ahmed “çünkü menfaatlerini ve konumlarını korumayı amaçlıyorlar ve hepsi birbirleri aleyhinde bir defter tutuyor” dedi.

abid ve ahmed’in aksine, kafe sahibi mahmud, hükümetin krizi çözebileceğine inanıyor: “bir araya gelmeleri ve sorunlar üzerinde çalışmaları lazım.” ancak, halihazırda, iraklı siyasetçiler bu basit öneriyi gerçekleştirebileceklermiş gibi görünmüyor.

kaynak: al jazeera

Dahr Jamail

al jazeera english internet haber prodüktörü olarak çalışmaktadır. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;