Türkiye
'28 Şubat'a gözaltı
'Post-modern darbe' olarak tanımlanan 28 Şubat süreciyle ilgili soruşturmada dönemin Genelkurmay İkinci Başkanı Çevik Bir ile birlikte 10 eski komutan gözaltına alındı.
Haberin Öne Çıkanları
31 adreste arama
BÇG'ya yönelik
Darbe girişimi
28 Şubat'a giden yol
ankara cumhuriyet başsavcılığı'nın, 1997 yılında refah-yol hükümetinin düşmesiyle sonuçlanan ’28 şubat süreci' ile ilgili başlattığı soruştuma kapsamında ankara, istanbul, eskişehir, çanakkale ve niğde'de 31 ayrı adreste arama yapıldı.
savcılığın talimatıyla dönemin genelkurmay ikinci başkanı emekli orgeneral çevik bir, emekli tuğgeneraller idris koralp, abdullah kılıçarslan ve ünal akbulut'un aralarında bulunduğu 10 eski komutan gözaltına alındı.
istanbul'da gözaltına alınan çevik bir'in de aralarında bulunduğu kişiler, ankara'ya götürüldü. ulus devlet hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirilen çevik bir ardından terörle mücadele şube müdürlüğü'ne gönderildi.
özel yetkili ankara cumhuriyet başsavcı vekilliği'nin yürüttüğü 28 şubat soruşturması kapsamında ankara'da 17 noktada yapılan arama tamamlandı.
istanbul'dan getirilenler ve ankara'da gözaltına alınanlarla birlikte toplam 21 kişi, doktor muayenesinden geçirildikten sonra ankara emniyet müdürlüğü terörle mücadele şube müdürlüğü'ne getirildi.
özel yetkili başsavcılık'tan yapılan açıklamada, toplam 31 isim hakkında gözaltı kararı bulunduğu ve isimlerin tamamına ulaşıldığı bildirildi.
gözaltına alınanların ankara emniyetine götürüldükten sonra sonra adliyeye sevk edileceği duyuruldu.
'türkiye cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek' gerekçesiyle başlatılan soruşturmada adı geçen isimlerin çoğunun 28 şubat döneminde oluşturulan batı çalışma grubu'nda görev alan askerler olduğu iddia ediliyor.
gözaltına alınan isimler
savcılığın verdiği bilgiye göre soruşturmada gözaltına alınan isimler:
"ankara'da emekli tuğgeneral abdullah kılıçarslan, emekli kurmay albaylar hüsnü dağ, arslan daştan, oğuz kalelioğlu, sezai kürşatökte, ahmet nazmi solmaz; emekli kıdemli albaylar serdar çelebi, ibrahim selman yazıcı, emekli albaylar mustafa kemal savcı, ziya batur, ruşen bozkurt, mehmet şinasi çalış, aburrahman yavuz gürcüoğlu, israfil aydın, yahya cem özarslan; emekli binbaşı ahmet aka; emekli başçavuş hamza özaltun.
istanbul'da emekli orgeneral çevik bir, emekli tuğgeneraller idris koralp, ünal akbulut; emekli albaylar yüksel sönmez, eser şahan, cengiz çetinkaya; emekli binbaşı salih eryiğit; emekli yüzbaşılar orhan nalcıoğlu, mustafa babacan; emekli başçavuş necdet batıran, aydın karaşahin.
çanakkale'de emekli astsubay ahmet tarık yelkenci; niğde'de emekli kıdemli albay ümit şahintürk; eskişehir'de emekli albay alican türk."
döneme damgasını vuran komutanlar: erol özkasnak, i.hakkı karadayı, güven erkaya ve çevik bir. [aa]
ergin: yüzleşiyoruz
soruşturmayla ilgili açıklama yapan adalet bakanı sadullah ergin, "gelişmeleri beraber takip edeceğiz. türkiye, yakın siyasi tarihinde, geçmişinde yaşamış olduğu ve demokrasisini belli periyodlarla kesintiye uğratan olaylarla yüzleşmek durumundaydı. bunlar yaşanıyor. temenni ederim, önümüzdeki süreçte ülkemiz demokrasisi kurumsallaşmış, ayağı yere sağlam basan ve kesintiye, askıya alınamayan bir istikrara kavuşsun. bütün çabalar bunun için" dedi.
başbakan yardımcısı bülent arınç ise konuyla ilgili gazetecilerin sorularına "süreci hepimiz özenle takip etmeliyiz. meclis’te bütün partilerin iştirakiyle darbeleri araştırma komisyonu kuruldu. türkiye darbelerle yüzleşiyor. artık darbe dönemlerinin geride kaldığına hepimiz şahidiz. yargı bu süreçte çok özenli olmalıdır. özellikle gözaltı sürecinde vatandaşlarımızın bazı keyfiliklerle karşılaşmaktadırlar. vicdanları kanatacak olaylarla karşılaşmamalıyız" yanıtını verdi.
muhalefetten ise ilk tepki chp lideri kemal kılıçdaroğlu'ndan geldi. "adaleti intikam duygusuyla arayamazsınız. bunlar adalet değildir" diyen kılıçdaroğlu, özel yetkili mahkemlerin iktidar partisinin baskı aracı haline geldiğini ifade etti.
'post-modern darbe'
türkiye siyasetinde önemli bir dönüm noktası olan süreç, 28 şubat 1997’de yapılan milli güvenlik kurulu toplantında somut bir hal almıştı.
cumhuriyetin temel değerlerinin ve laik rejimin tehdit altında olduğuna dair seslerin yükseldiği dönemde gerçekleşen dokuz saatlik toplantının sonunda generaller hükümete irticayla mücadele adına uygulamaya koyması için 18 maddelik bir belge sundu.
başbakan necmettin erbakan’dan imzalanması istenen belgede, laikliğin teminat altına alınmasından, kuran kurslarının milli eğitime devredilerek, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesine, tarikatların kapatılmasından, orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medyanın kontrol altına alınmasına, kıyafet kanununa riayet edilmesinden, atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmasına kadar bir dizi madde yer alıyordu.
erbakan hükümetinin haziran ayında istifasıyla noktalanan ve daha sonra çevik bir tarafından ‘demokrasiye balans ayarı' adıyla tanımlanan ve kayıtlara da bu isimle geçen süreçle ilgili, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral ismail hakkı karadayı'dan sonra göreve gelen hüseyin kıvrıkoğlu, "28 şubat 1000 yıl sürecek" demişti.
kaynak: ajanslar
Yorumlar