Türkiye
28 Şubat'ta ilk tutuklamalar
Aralarında emekli tuğgeneraller Kılıçarslan ve Koralp'ın da bulunduğu dokuz asker cezaevine gönderildi, en kilit isim Çevik Bir savcının sorularını yanıtlıyor.
Haberin Öne Çıkanları
Gözler adliyede
Yedi kişi serbest
İfade veriyorlar

'post-modern darbe' adıyla bilinen '28 şubat' sürecini hedef alan soruşturmada gözaltına alınanlar, ankara adliyesi'nde ifade veriyor. 28 şüpheli cumartesi akşam ve pazar sabahı adliyeye getirilirken, savcılık ifadesi biten 16 kişiden dokuzu tutuklandı, yedisi serbest bırakıldı.
dönemin genelkurmay ikinci başkanı orgeneral çevik bir, pazar sabah erken saatlerde sağlık kontrolünden geçirildi ve adliyeye getiririldi. çevik bir'le birlikte adliyeye getirilen 11 kişi savcıya ifade veriyor.
pazar akşamı adliyeye sevk edilen emekli askerler ise, özel yetkili beş cumhuriyet savcısına 12 saat boyunca ifade verdi. tutuklanma talebiyle mahkeme önüne çıkan 16 kişiden dokuzu cezaevine gönderildi, yedisi ise serbest bırakıldı. tutuklananlar arasında emekli tuğgeneraller abdullah kılıçarslan ve idris koralp da bulunuyor.
cezaevine gönderilenler
serbest kalanlardan açıklama
soruşturmadaki gözaltı dalgası, 28 şubat'ın ilk ayağına, yani batı çalışma grubu'nu hedeflemişti. batı çalışma grubu'nun o dönemde yaptığı eylem planları ve imza attıkları belgeler inceleniyor.
erdoğan: 'intikam' diyenler iki yüzlü
gül: soruşturmalar doğal
dönemin genelkurmay ikinci başkanı çevik bir ile emekli tuğgeneraller abdullah kılıçarslan ve idris koralp’in de aralarında bulunduğu 31 kişi hakkındaki gözaltı kararını değerlendiren cumhurbaşkanı abdullah gül, "hafızalarımızda hala tazedir. dolayısıyla böyle bir olağanüstü dönemde yaşanan hukuksuzlukları takip etmek de ve bununla ilgili hukuki sürecin başlaması da tabiidir. bunu böyle görmek gerekir" demişti.
gözaltı kararlarına muhalefet kanadından ilk tepkiyi chp lideri kemal kılıçdaroğlu göstermiş, iktidar partisinin intikam almaya çalıştığını söylemişti.
“adaleti intikam duygusuyla arayamazsınız” sözleriyle eleştiride bulunan chp lideri kemal kılıçdaroğlu’na, başbakan erdoğan yanıt vermişti.
erdoğan, “kimse bu süreci bir intikam hırsı olarak değerlendiremez, bir intikam hırsı olarak ele alamaz” demişti.
post-modern darbe
türkiye siyasetinde önemli bir dönüm noktası olan süreç, 28 şubat 1997’de yapılan milli güvenlik kurulu toplantısında somut bir hal almıştı.
cumhuriyetin temel değerlerinin ve laik rejimin tehdit altında olduğuna dair seslerin yükseldiği dönemde gerçekleşen dokuz saatlik toplantının sonunda, generaller hükümete irticayla mücadele adına uygulamaya koyması için 18 maddelik bir belge sundu.
dönemin başbakanı necmettin erbakan’dan imzalanması istenen belgede, laikliğin teminat altına alınmasından, kuran kurslarının milli eğitime devredilerek, 8 yıllık kesintisiz eğitime geçilmesine, tarikatların kapatılmasından, orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medyanın kontrol altına alınmasına, kıyafet kanununa riayet edilmesinden, atatürk aleyhindeki eylemler cezalandırılmasına kadar bir dizi madde yer alıyordu.
erbakan hükümetinin istifasıyla noktalanan ve daha sonra çevik bir tarafından ‘demokrasiye balans ayarı' adıyla tanımlanan ve kayıtlara da bu isimle geçen süreçle ilgili, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral ismail hakkı karadayı'dan sonra göreve gelen hüseyin kıvrıkoğlu, "28 şubat 1000 yıl sürecek" demişti.
kaynak: ajanslar
Yorumlar