Türkiye
'28 Şubat'ta tutuklu sayısı arttı
Emekli generaller Fevzi Türkeri ve Yıldırım Türker dahil dokuz askerin tutuklanmasıyla cezaevine gönderilenlerin sayısı 35'e çıktı.
Haberin Öne Çıkanları
İfadelere başlanacak
Sağlık kontrolü yapıldı
Türker emniyette
28 Şubat'a giden yol
özel yetkili ankara cumhuriyet başsavcıvekilliği'nin yürüttüğü '28 şubat soruşturması' kapsamında gözaltına alınanlardan eski jandarma genel komutanı emekli orgeneral fevzi türkeri ve emekli korgeneral yıldırım türker'in de aralarında bulunduğu dokuz kişinin tutuklanmasına karar verildi.
tutuklananlardan altısı muvazzaf asker. seferberlik tetkik kurulu başkanı tuğgeneral lokman ekinci ve tuğgeneral ismail hakkı önder de bu isimlerin arasında. ekinci, türkiye'de askeri sır niteliğindeki dosyaların korunduğu 'kozmik oda' komutanı olarak biliniyor.
soruşturmada perşembe sabahı adliyeye sevk edilen 11 kişinin savcılık ifadesi akşam saatlerine kadar sürdü. nöbetçi mahkemede geç saatlere kadar süren sorguların ardından bir emekli albay ile bir emekli astsubay ise serbest bırakıldı.
son kararlarla birlikte soruşturmadaki toplam tutuklu sayısı 35'e çıktı.
çarşamba günü savcılığın talimatıyla ankara, izmir, istanbul ve kars’ta belirlenen adreslerde arama yapılmış, yedisi muvazzaf altısı emekli toplam 13 asker gözaltına alınmıştı.
'belgede imzası var'
soruşturmanın önceki aşamalarında gözaltına alınan 28 şubat sürecinin kilit isimleri emekli generaller çevik bir ve erol özkasnak’ın ardından türkeri’nin de gözaltına alınması dikkat çekici olarak değerlendiriliyor.
28 şubat sürecinde bazı gazeteci ve köşe yazarlarının pkk ile ilişki içerisindeymiş gibi göstererek kamuoyunda itibarsızlaştırmayı amaçlayan genelkurmay kaynaklı ‘andıç’ta türkeri’nin imzası olduğu medyaya yansımıştı.
1998 yılında yakalanan pkk’nın iki numaralı ismi şemdin sakık’ın ifadelerine yapılan eklemelerle cengiz çandar, mehmet ali birand, akın birdal, yalçın küçük, yaşar parlak, mahir kaynak, mahir sayın gibi isimlerin örgütten para aldığı 2000 yılında hürriyet gazetesi aracılığıyla türkiye'ye duyurulmuştu.
'post-modern' darbe
28 şubat soruşturması 15 yıl öncesine dayanıyor. necmettin erbakan'ın islami eğilimli refah partisi'nin 1995 genel seçimlerini kazanması ve ardından 1996 yılında dyp ile koalisyon hükümeti kurmasıyla başlayan süreç, 28 şubat 1997 tarihli mgk toplantısında 'irtica ile mücadele' amaçlı bir dizi kararın alınmasıyla somut bir hal aldı.
cumhuriyetin temel değerlerinin ve laik rejimin tehdit altında olduğuna dair seslerin yükseldiği bir dönemde gerçekleşen dokuz saatlik mgk toplantısının sonunda, generaller hükümete irticayla mücadele adına uygulamaya koyması için 18 maddelik bir belge sunmuştu.
dönemin başbakanı necmettin erbakan’dan imzalanması istenen belgede; laikliğin teminat altına alınmasından, kuran kurslarının milli eğitim bakanlığı'na devredilerek sekiz yıllık kesintisiz eğitime geçilmesine, tarikatların kapatılmasından orduyu din düşmanıymış gibi gösteren medyanın kontrol altına alınmasına, kıyafet kanunu'na uyulmasından, atatürk aleyhindeki eylemlerin cezalandırılmasına kadar bir dizi madde yer alıyordu. askerin iktidara baskısı artınca, erbakan 18 haziran 1997 tarihinde başbakanlıktan istifa etti ve refah-yol hükümeti çöktü. çevik bir ve yargılanan diğer isimler, işte bu koalisyon hükümetini devirmeye çalışmakla suçlanıyor.
daha sonra çevik bir tarafından ‘demokrasiye balans ayarı' adıyla tanımlanan ve kayıtlara da bu isimle geçen süreçle ilgili, dönemin genelkurmay başkanı orgeneral ismail hakkı karadayı'dan sonra göreve gelen hüseyin kıvrıkoğlu, '28 şubat 1000 yıl sürecek" demişti.
çevik bir, 1999'da emekli olunca siyasete atılmaya çalışmış ve cumhurbaşkanlığına adaylığını ilan etmişti. ancak, bir dönemin meclisi tarafından dikkate alınmamıştı.
kaynak: ajanslar
Yorumlar