Ortadoğu
Al Jazeera çalışanları hala hapiste
Mısır’da haftalardır hapiste tutulan Al Jazeera muhabirlerinin meslektaşları ve aileleri bir araya geldi.

al jazeera arapça’nın mısır’daki muhabirlerinden abdullah el-şami ilk evlilik yıldönümünü bir hapishanede geçirdi. al jazeera mübaşir kanalının kameramanı muhammed bedir hapisteyken karısı ilk çocuklarını dünyaya getirdi.
iki muhabir mısır’da haftalardır tutuklu durumda. sınır tanımayan gazeteciler örgütünün açıklamasına göre tutuklamalar, mısır’da gazetecilere yönelik artan düşmanlığın bir göstergesi.
el şami 14 ağustos’ta rabiatul adeviyye meydanı’ndaki darbe karşıtı gösterileri haber yaparken tutuklandı. birçok göstericinin tedavi gördüğü hastaneden yayın yapıyordu. daha sonra asker hastaneyi bastı ve el şami’nin de içinde bulunduğu onlarca insan gözaltına alındı.
el şami’nin cezası kesinleşmedi. el şami’nin karısı jihad khaled, al jazeera’ye verdiği mülakatta kocasının akıbetiyle ilgili bir bilgisi olmadığını, belki de ölmüş olabileceğini söyledi. daha sonra ordunun al jazeera’ye verdiği bilgide el-şami’nin kahire yakınlarındaki abu zaabal hapishanesi’ne nakledildiği aktarıldı. el şami’nin tutukluluk süresi 26 eylül’de 45 gün daha uzatıldı.
muhammed bedir ise 15 temmuz’da ramsis meydanı’ndaki darbe karşıtı gösterilerde çekim yapıyordu. yanına bir biber gazı kapsülü düşünce yayını kesip, bütün ekipmanlarını bırakarak kaçmak zorunda kaldı.
muhammed bedir’in kız kardeşi sally bedir al jazeera’ye olanları şöyle anlattı: “çekim yaparken yanına bir biber gazı kapsülü düşünce yayını kesip, bütün ekipmanlarını bırakarak kaçmak zorunda kaldı. daha sonra teçhizatı toplamak için geri döndü. fakat baltacılar (darbe yanlısı eşkıyalar) bir tuzak hazırlamış ve onu bekliyorlardı. muhammed geri döndüğünde birçok baltacı etrafını sarıp ona saldırdılar ve onu karakola götürdüler.”
muhammed bedir’in kız kardeşine göre muhammed, el-yazbakiyyah karakolu’nda oldukça zor zamanlar geçirdi. onlarca mahkûmla küçücük bir hücreye kondu. karakolda geceleri baltacı grupların hücreye girip gözaltına alınan mahkûmları dövmesine izin veriliyordu. sally’nin muhammed’i ziyaretlerinde edindiği bilgiye göre kardeşi hapishanede fiziksel şiddet görmese de birçok dövülme olayına şahit oldu. bunun sebebi olarak ise askerin muhammed bedir’in gazeteci olmasından kaynaklanan itibarından korkmasını gösteriyor. o sıralar daha gazetecilere yönelik kısıtlamanın ilk safhalarıydı.
mısır savcılığı muhammed bedir’i cinayet girişimi, gösteri yapmak ve silah taşımak suçlamalarıyla ceza mahkemesine sevk etti. bedir ise suçlamaların tümünü reddetti.
3 temmuz’daki askeri darbeden sonra mısır’da onlarca gazeteci gözaltına alındı. birçok televizyon kanalı da kapatıldı.
öyle görünüyor ki, bu gözaltılarda al jazeera daha vahşice hedef alınıyor. kanalın ofisleri birçok defa baskına uğradı ve birçok gazetecisi gözaltına alındı, ama sadece bedir ve el şami hapiste bulunuyor.
asker destekli geçiş hükümeti al jazeera’yi taraflılık, yanlış bilgi vermek ve olayları saptırmakla suçluyor. kanal ise çok şiddetli biçimde bu suçlamaları yalanlıyor.
bedir daha sonra eski cumhurbaşkanı hüsnü mübarek’in de tutukluluğunu geçirdiği tora hapishanesi’ne nakledildi. kardeşi sally’nin ifadesine göre muhammed hapishanenin en kötü bölmesinde tutuluyor.
sally, hapishaneye kardeşini ziyarete gittiğinde yüzünde hala bir kızarıklık olduğunu söylüyor. çünkü tutuklanmasından hemen önce biber gazının yüzüne verdiği zarar hiç tedavi edilmemiş.
hapse atılmasını izleyen bir ay içerisinde, muhammed bedir’in bir oğlu oldu ve sonra tüm aile hep birlikte hapishaneye onu görmeye gittiler.
sally’nin gözleri olanları anlatmaya devam ederken yine yaşarıyor. “oğlunu ilk gördüğünde duygularını çok fazla belli etmeyen kardeşim muhammed de dahil, hepimiz ağladık, öyle ki muhammed neredeyse oğlunun hücrede yanında kalmasını isteyecekti.”
doğruluğun bedeli
el şami’nin karısı jihad’a göre kocasının durumu bedir’inkine nispeten daha iyi.
kocasını beş defa ziyaret etmiş. her biri ancak birkaç dakika sürmüş. karı koca konuşurlarken gardiyanlar onları izlemekle kalmayıp her söylediklerini dinlemişler.
jihad’a göre kocasının serbest bırakılmasına ilişkin medya kampanyasından sonra gardiyanların davranışlarında bir iyileşme olmuş. jihad kocasına yardım etmek için birçok oturma eylemi ve kampanya düzenliyor.
sally, kendisinin de üyesi bulunduğu mısır gazeteciler sendikası’nın başkanı diaa rashwan’a gözaltını kınayan bir açıklama yapılmasını teklif etmiş. fakat reddedilmiş.
sally’e göre mısır’daki gazetecilerin çoğu zayıfın değil güçlünün tarafında; “mübarek iktidardayken, gazetecilerin çoğu onu destekliyordu. şimdi ordu iktidarda, gazetecilerin herhangi bir eleştire bulunma cesareti yok. işlerini kaybetmek istemiyorlar.”
sally’nin söylediklerine göre devlet destekli medyada çalışan bazı meslektaşları sally’e askerin tarafındaki kanallarda görünüp al jazeera’yı eleştirmesini tavsiye etmişler.
sally şöyle devam ediyor: “fakat al jazeera’yi ne ile karalayayım? ona karşı söyleyebileceğim herhangi olumsuz bir şey yok ki. vicdanım yalan söylemeye el vermez. ayrıca, kardeşimin herhangi bir siyasi düşünceye taraf olması konusunda zorlandığından şikâyet ettiğini de asla duymadım.”
sally ayrıca şunları söylüyor: “tutuklanmasıyla ilgili beni en çok yaralayan şey kardeşimin sadece bir kameraman olması. siyasetle hiçbir alakası yok.
gösterilere hiçbir zaman katılmadı. elinde mikrofon ya da kalem tutup görüşlerini söylemedi.”
hem sally hem de jihad’a göre gözaltılar bir pazarlık kozu elde etmek için organize edildi. amaç ise al jazeera’yı ordu karşıtı gösterileri yayınlamaması hususunda baskı altında tutmak.
jihad konuşmasını şu sözlerle bitiriyor: “eğer biz al jazeera’nın gerçekleri yansıtması ve kocamın serbest bırakılması arasında bir tercih yapacaksak, o zaman varsın kocam hapiste kalsın. onun esareti doğruluğun bedelidir.
kronoloji: mısır’da hedef al jazeera
3 temmuz: mısır polisi kahire’deki al jazeera arapça ve mübaşir mısır bürolarına baskın yaptılar. mübaşir’in sorumlu müdürü ayman gaballah’ın da aralarında bulunduğu 28 personel tutuklandı. çalışanlar 6 saat sonra serbest bırakıldı. şirketin müdürü gaballah ise 4 gün sonra 10.000 le (1451$) kefaletle serbest bırakıldı.
12 temmuz: süveyş’te, al jazeera ingilizce’nin beş çalışanı birkaç saatliğine gözaltına alındı.
15 temmuz: al jazeera mübaşir mısır kameramanı muhammed bedir tutuklandı. bedir hakkındaki ceza açıklanmadı ve hapishanede tutulmaya devam ediyor.
19 temmuz: al jazeera televizyon kanallarının yayını ara ara kesildi. bu durum belirli aralıklarla devam ediyor.
14 ağustos: kahire’de görev yapan al jazeera arapça muhabirlerinden abdullah el şami gözaltına alındı. hakkındaki ceza açıklanmadı ve hapishanede tutulmaya devam ediyor.
16 ağustos: al jazeera arapça bürosuna baskın yapıldı. büro müdürü abdel fattah fayed gözaltına alındı ve daha sonra 10.000 l.e kefalet karşılığı serbest bırakıldı.
27 ağustos: al jazeera ingilizce muhabirlerinden wayne hay, kameraman adil bradloq ve yapımcı russ finn gözaltına alındı. 5 gün sonra serbest bırakıldılar.
5 ekim: muhammed bedir ve abdullah el şami’nin arkadaşları, meslektaşları ve aileleri iki gazetecinin serbest bırakılması için doha’da bir araya geldiler.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar