brezilya'da dünya kupası'nı kaldıran almanya takımı bir grup oyuncunun rastlantı eseri bir araya gelmesiyle kurulmadı. takımın birçok oyuncusu beş yıl önce 21 yaş altı avrupa şampiyonası'nda zafere ulaşan ekibin birer üyesiydi.

2000 yılında almanya birinci ligi bundesliga'da yabancı oyuncu oranı yüzde 50'ye ulaşınca alman futbol yöneticileri yerli oyuncu geliştirme konusunda birşeyler yapmaları gerektiğini düşündü.

ülke çapında 121 futbol akademisi kuruldu. her akademide iki tam zamanlı teknik direktör göreve getirildi. akademilerde 10 ile 17 yaş arası çocuklar teknik eğitim almaya başladı.

ayrıca, birinci ve ikinci ligdeki tüm kulüplere, yani 36 kulübe, altyapı akademisi kurma zorunluluğu getirildi. alman kulüpleri 2001'den bu yana altyapı akademilerine bir milyar dolardan fazla yatırım yaptı.

bu dönemde vatandaşlık yasaları daha özgürlükçü hale geldi. alman takımlarına göçmen oyuncuları dahil etme fikri daha çok kabul görmeye başladı. almanya işte o dönem verilen kararların meyvelerini özellikle son yıllarda almaya başladı.

inziva ve çalışma

alman futbolcular brezilya'ya giderken arkalarında bıraktıkları 81 milyona dördüncü dünya kupalarını kazandırmayı hedefliyordu. ancak birçok kişi, teknik direktör joachim löw'ün 1954, 1974 ve 1990'daki zaferlere bir yenisini ekleyebileceğine şüpheyle yaklaşıyordu.

löw'ün elinde almanya'nın yetiştirdiği en başarılı futbolculardan bazıları vardı. alman teknik adam, katıldıkları son dört büyük kupada takımını yarı finale taşımıştı. yine de ikinci dünya savaşı'ndan sonra dünya kupası ile ilişkisini kimliğinin önemli bir parçası haline getirmiş bir millet için bu yeterli değildi.

almanya'nın yarı finalde ev sahibi brezilya'yı 7-1, finalde arjantin'i 1-0 yenmesinde belki de en önemli etken ayrıntılara önem vermesi ve dikkatinin dağılmasına müsaade etmemesiydi.

löw ve öğrencileri, finale çıkacaklarından çok emindiler, final öncesi maçlara ısınma gibi baktılar. grup aşaması ve eleme turlarının başındaki maçlarda aldıkları galibiyetler için kutlama törenleri yapmadılar. kupayı kazanmadıkça galibiyetlerin bir anlamı yoktu.

löw ve ekibi kupa için iki yıl boyunca çalıştı.

köln üniversitesi'nden 50 öğrenci, kupada yer alacak her takım, stratejileri ve oyuncuları, hakkında büyük bir bilgi havuzu oluşturdu. teknik işlerin sorumluları, antrenman sahalarına brezilya'da kullanılan çimi ekti.

löw, brezilya'daki kamp için öyle bir yer seçti ki sao paulo ve rio de janerio'nın parlak ışıklarına ulaşmaları için iki saatlik uçak yolculuğu yapmaları gerekiyordu.

oyuncularından ülkenin tropik bölgelerinde kalmalarını istedi. sahada maruz kalacakları aşırı sıcağa alışmaları gerekiyordu.

futbolcuların dikkatinin dağılmasını olabildiğince önlemek için kamp alanına 14 villadan oluşan lüks bir site kuruldu: 'campo bahia.' bu, yüksek duvarların ve silahlı güvenlik görevlilerinin koruduğu bir kamp alanıydı.

löw basından da uzak durdu. kupaya giderken uçakta gazetecilerle konuşmadı. hem kendisi hem oyuncuları, takımı takip eden yüz civarında alman gazeteciyle mesafelerini korudu.

löw beş hafta boyunca sadece iki basın toplantısına katıldı. muhabirlere ne kendisinin ne de takımdaki futbolcuların alman gazetelerini okuduğunu söylemekten de çekinmedi. oyunculara kupadan önce yeni cep telefonu hatları verildi, medyayla bağlantıları kesilmişti.

löw, jürgen klinsmann'ın yardımcılığını yaptığı dönemde, 2004'ten 2006'ya kadar, almanya milli takımı'nda yaşanan devrimin bir parçası olmuştu. klinsmann, ekibe bir fiziksel fitness uzmanı, bir psikolog ekledi. futbolcuları daha açık ve hücuma dönük oynamaya teşvik etti. bu çabalarının karşılığını takımın 2008 avrupa şampiyonası'nda final, 2006 ve 2010 dünya kupalarında yarı final oynamasıyla aldı.

löw göreve geldikten sonra, takım 2012 avrupa şampiyonası yarı finalinde favoriler arasında bulunmayan italya tarafından elendiğinde ise işler değişmeye başladı. löw italya maçından önce takımda büyük değişiklikler yapmıştı. yenilginin ardından eleştirmenler kendisini her şeyi kontrol etmeye çalışmakla suçladı.

defans oyunları

alman teknik adam, brezilya'da böyle bir tabloyla karşılaşmak istemedi. zaten çok gol atan takımının defansını güçlendirdi. hızdan feragat edip uzun boylu defans oyuncularına yöneldi.

bu hamle pek az anlaşıldı ve çokça eleştirildi. almanlar çok gol atan, etkileyici bir takım ve garanti altına alınmış galibiyetler istiyordu.

löw'ün, birçok kişiye göre dünyanın en iyi sağ beki olarak gördüğü philipp lahm'ı ilk dört maçta orta sahaya kaydırması ise şüpheleri daha da artırdı.

almanya, son 16 turunda cezayir'i ancak uzatmalar sonunda 2-1 yenebilince bir muhabir löw'ü yetinmeci bir tavır sergilemekle suçladı. löw, bu suçlamaya karşılık, "çeyrek finale çıktığımız için hayal kırıklığına mı uğramam gerekiyor?" diye sordu.

bir kamuoyu yoklaması, almanların yüzde 93'ünün lahm'ın defansa geri alınmasını istediğini ortaya koydu. löw son üç maçta yıldız futbolcuyu orijinal mevkisine geri çekti.

arjantin'i yendikleri finalden sonra löw, haftalardır ilk kez güldü. sözleşmesi bitinceye kadar, yani iki yıl daha takımın başında kalmak istediğini söyledi. başarılarını şöyle özetledi: "güney amerika'da dünya kupası kazanan ilk takımız. bunun için on yıl boyunca çok çalışmamız gerekti."

kaynak: al jazeera ve ajanslar