Kafkasya
Azerbaycan'ın yeni hedefi doğalgaz
Bağımsızlığının 20'inci yılını kutlayan ülke yılda 1 milyar varil petrol satıyor. 2.6 trilyon metreküp doğalgaz rezervi ise ihraç edilmeyi bekliyor.
Haberin Öne Çıkanları
İlk sorun Dağlık Karabağ
Doğal kaynaklar zengin
Ülkede muhalefet cılız
azerbaycan, sovyetler birliği'nin dağılmasıyla 18 ekim 1991 tarihinde bağımsızlığını kazandı. özgürlüğünün 20'inci yılını kutlayan ülkede cumhurbaşkanı ilham aliyev, al jazeera'ya özel röportaj verdi. aliyev, dağlık karabağ sorunundan doğal kaynaklara, cılız muhalefetten eurovision krizine pek çok soruyu yanıtladı.
azerbaycan lideri, ermenistan'la aralarındaki dağlık karabağ sorununa değindi:
dağlık karabağ çatışması bölge açısından en büyük tehdidi oluşturuyor. dağlık karabağ azerbaycan’ın tarihsel bir parçası, karabağ kelimesi bile azeri bir kökene sahip.
ancak dağlık karabağ’da yaşayan azeriler 90’ların başından itibaren oradan kovuldular. hatta yalnızca dağlık karabağ’dan da değil, o bölgedeki yedi eyaletten sınırdışı edildiler ki eskiden bu bölgelerde yaşayan ermeniler yoktu bile. toplam 1 milyon azeri şu anda mülteci durumunda, kendi ülkelerinde yerinden edilmiş durumda.
dağlık karabağ tarihsel olarak bizim topraklarımız. yasal olarak da tüm uluslararası toplum dağlık karabağ’ı azerbaycan’ın bir parçası olarak kabul ediyor.
birleşmiş milletler (bm) güvenlik konseyi’nin ermeni askerlerinin dağlık karabağ’dan çekilmesini talep eden dört ayrı kararı var. sonuçta bm güvenlik konseyi dünyanın en üst düzey kurumu.
keza aynı durum diğer uluslararası kurumlar için de geçerli. dolayısıyla da biz halen barışçıl bir çözümün bulunabileceğine dair umutluyuz, bu tüm ülkelerin çıkarına olacaktır ancak bu çözüm uluslararası hukuka dayanmalıdır. azerbaycan’ın toprak bütünlüğü yeniden sağlanmalı, ermeni güçleri işgal ettikleri tüm bölgelerden geri çekilmeli ve azeriler de dağlık karabağ dahil olmak üzere terk etmek zorunda bırakıldıkları topraklara geri dönmeli ve dağlık karabağ’da yaşayanlar özerk olmalı.
özerk yönetimlere dair hem dünyada hem de avrupa’da iyi örnekler mevcut. temas hattına gelince; bu konu gerçekten çok hassas. barış çok hassas. aslına bakarsanız şu anda bir barış yok...
barış değil, 1994’te imzalanmış olan bir ateşkes anlaşması var. ama barış yok. dolayısıyla da hiç kimse temas hattına dair hiçbir senaryoyu yok sayamaz. bu bakımdan sorunun mümkün mertebe çabuk bir şekilde çözüme ulaştırılması, ermeniler de dahil olmak üzere herkesin çıkarınadır."
bence öngörülebilirlik açısından en tehlikeli çatışma dağlık karabağ çatışması. çünkü bu çatışmada neler olabileceğine dair hiçbir şey öngöremiyorsunuz.
demokrasi, internet, özgürlük
aliyev, 20 yılda azerbaycan'ın kazandıklarını sıraladı:
"son 20 yılın başarılarının dikkate değer olduğunu düşünüyorum. bunlardan ilki ve en önemlisi de azerbaycan’ın kalkınmasına dair yapılan stratejik tercihti.
bağımsızlığın ilk kazanıldığı günlerdeki durum bugün olduğundan tamamıyla farklıydı. azerbaycan’ın nasıl dönüşeceği ve halkımız açısından kabul edilebilir yöntemin ne olacağı büyük bir soru işaretiydi.
bu noktada demokratik bir devlet kurulmasına yönelik stratejik bir tercihte bulunuldu. o günden bugüne yapılan her şey de bu stratejik tercihin bir sonucuydu.
bugün, ulusumuzun tarihi boyunca sahip olmadığımız bir siyasi sisteme sahibiz. demokratik kurumlarımız var, özgür basınımız ve özgür bir internet ortamımız var.
ki size her ülkenin özgür bir internet ortamına sahip olmadığını söyleyebilirim. azerbaycan’da yüzde 50’nin üzerinde internet kullanımı söz konusu.
ana gündem konusu insan hakları ve demokrasi olan avrupa konseyi gibi çeşitli uluslararası kurumlara katıldık. 10 yılı aşkın bir süredir bu kurumun bir üyesiyiz.
azerbaycan aynı zamanda gönüllü olarak avrupa birliği’nin doğu ortaklığı programı’na katıldı. tekrar altını çizmek isterim, biz bu katılımı gönüllülük temelinde gerçekleştirdik, kimse bizi zorlamadı. bütün bunlar stratejik tercihimize dair işaretler ve biz hem ekonomimizi hem de siyasi sistemimizi dönüştürüyoruz.
hedefimiz de gelişmiş bir ülke konumuna gelmek. bu ise güçlü demokratik kurumlar olmaksızın mümkün olan bir şey değil. dolayısıyla da azerbaycan’da siyasi, demokratik ve ekonomik reformlar aynı anda gerçekleştiriliyor. ekonomik potansiyel olmaksızın demokratik reformların daha az etkili olacağının da farkındayız."
'bir bardak suda fırtına koparılıyor'
azerbaycan lideri, ülkesine yönelik insan hakları eleştirilerini yanıtladı:
"doğrusunu söylemek gerekirse çoğu zaman bize yönelik olarak gerçekleştirilen dostane olmayan adımları görmezden geliyoruz. ancak azerbaycan’a karşı bu tarz girişimlerde olan kurumlardaki ortaklarımızla çok ciddi bir şekilde tartışmalar da yürütüyoruz.
hiçbir şekilde çifte standart olmamalı. ne yazık ki hükümetin mart 2008’te barışçıl göstericileri öldürdüğü ve ordunun 10 kişiyi öldürüp politikacıları tutukladığı komşu ermenistan söz konusu olduğunda avrupa parlamentosu (ap) tek bir karar dahi almadı. neden?
muhtemelen avrupa ülkelerindeki güçlü ermeni lobisi nedeniyle. ancak söz konusu azerbaycan’daki çok daha küçük bir olay olduğunda bazı ülkeler bir bardak suda fırtına çıkartmak istiyor. oysa güney kafkaslar’daki bütün ülkeler için tek bir standart uygulanmalı; bu ister çözüme kavuşturulmamış bir çatışma olsun isterse de demokratik reformlara dair bir konu olsun.
maalesef uluslararası kurumlardaki bazı çevreler azerbaycan’a saldırma, ülkenin itibarını sarsma ve ülkeyi tamamıyla yanlış bir şekilde göstermek gibi bir politika güdüyorlar. bu bizi yaralamaktan ziyade bir parça sinirlendiriyor. ama inanın; biz bu durumla, hem de başarılı bir şekilde yaşayabiliriz."
'ap yalnızca azerbaycan'a odaklanıyor'
aliyev, avrupa parlamentosu'nun ülkesi hakkında aldığı kararları eleştirdi:
"avrupa parlamentosu azerbaycan hakkında bu denli haksız, peşin hükümlü ve yanlış bir karar aldığında bizim meclisimiz de, bu kararı reddeden bir açıklamada bulundu.
azerbaycan’a karşı yapılan bu haksız, önyargılı ve yanlış adımlara karşı biz de yanıt veriyoruz. biz argümanlarımızı ortaya koyarak ciddi bir şekilde yanıt verdiğimizde aslında konuşacak bir şey de kalmıyor.
neden güney kafkaslar bölgesinde yaşanan ve gerçek anlamda kaygı nedeni olan olaylar fark edilmiyor da yalnızca azerbaycan mercek altına alınıyor?"
'adaylığa karar vermedim'
ülkeyi iki dönemdir yöneten aliyev, cumhurbaşkanlığı adaylığını yeniden koyacak mı? azerbaycan lideri şu yanıtı verdi:
üçüncü dönem cumhurbaşkanlığı için aday olup olmayacağıma karar vermedim. bu halkın iradesine bağlı.
halk benim yeniden aday olmamı ister ve benim yaptıklarımı desteklerse belki bu seçeneği dikkate alabilirim. ama tekrar söylemeliyim ki, bu insanların benim yaptıklarımı nasıl değerlendirdiklerine, destek düzeylerine bağlı."
'yapacak çok şey var'
peki aliyev'e göre kafkasya ülkesini gelecekte neler bekliyor?
"hiç kuşku yok ki daha gelecekte yapacak çok şey var. biz bu uzun sürecin henüz başındayız. daha önce de belirttiğim gibi; biz tarihimizde hiçbir zaman siyasi bir sisteme, demokratik kurumlara sahip olmadık. yüzlerce yıllık geçmişimize bile bakacak olsanız, asla bir siyasi sisteme sahip olmadığımızı görürsünüz. dolayısıyla da son 20 yıl, hatta daha bile kısa bir sürede yapılanlar aslında olağanüstü bir başarı..."
'muhalefetin alanı daraldı'
aliyev'in ülkesinde muhalefetin zayıf olması hakkındaki yorumu şöyle:
azerbaycan’da muhalefet var ama muhalefetin bu kadar zayıf olması bizim suçumuz değil. onları kısıtlamıyoruz ama son yıllarda azerbaycan’da gerçekleştirilenler muhalefetin alanını daraltıyor çünkü onların tartışmasına neden olabilecek ciddi bir sorun yok.
en önemli konu olan dağlık karabağ konusunda hükümetimiz zaten ulusal çıkarlarımızın en yılmaz savunucusu.
kimi muhalefet liderlerinin yabancı bazı kurum ve kişilerle yaptıkları yazışmalarda, muhalefeti desteklemeleri halinde dağlık karabağ’ı ermenistan’a vermeye hazır olduklarına dair bazı duyumlar alıyoruz.
son yıllarda ekonomik anlamda da inanılmaz sonuçlar elde ettik. onun için de tartışma yaratacakları bir şey kalmadı. inanın bana, son yedi yılda gayri safi yurtiçi hasılası’nda katedilen büyüme yüzde 300’e ulaştı. bu sebeple tartışacak ne var ki?
elbette eksiklikler, ilerleme sağlanacak alanlar olacak ama bir hükümet ne kadar becerikli olursa muhalefetin manevra yapmak için o denli az alanı kalması da doğaldır. onun için yeni azerbaycan’da kendilerine bir rol biçmek muhalefete kalmış ama bugünün muhalefet liderleri 1992-1993’te ülkeyi sivil savaşa sürükleyenlerle aynı isimler. 20 yıldır aynı koltukta oturup istifa etmek istemiyorlar."
'muazzam rezervlerimiz var...'
peki özgür geçen 20 yıl sonunda ülkenin doğal kaynaklarının durumu ne? aliyev, anlatıyor:
"doğalgaz ve petrol ihracatı birbiriyle karşılaştırılamaz çünkü ağırlıklı olarak petrol ihracatı yapıyoruz. yaklaşık 1 milyar varil petrol üretiyoruz ve bunun büyük bir kısmını da ihraç ediyoruz. doğalgaz ise daha yeni yeni ihracatını yaptığımız bir ürün ve ihracatımız da büyük ölçüde bölgesel pazarlarla sınırlı.
muazzam rezervlerimiz var; azerbaycan’da 2.6 trilyon metreküp doğalgaz rezervimiz var. ancak doğalgaz ihracatında, petrolden farklı olarak, sevkiyat sisteminizi birleştirmeniz gerekiyor, tüketiciye ulaştırmayı kolaylaştırmanız gerekiyor.
onun için de üretimi artırabilmek için ya yeni boru hatları inşa etmemiz ya da mevcut boru hatlarını genişletmemiz gerekiyor. ancak biz de bu yönde planlar yapıyoruz ve inanıyorum 7-10 yıl içerisinde azerbaycan petrol ihracatından ziyade doğalgaz ihracatıyla anılan bir ülke haline gelecek."
'eurovision bir şarkı yarışması'
2011'de eurovision şarkı yarışması'nı kazanan azerbaycan, 2012'deki organizasyona ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. ancak ermenistan'la azerbaycan arasındaki kriz yarışmaya yansıdı ve erivan'ın yarışmaya katılıp katılmayacağı henüz belli olmadı. aliyev'in organizasyona ilişkin düşünceleri şöyle:
"eurovision şarkı yarışması'nın uluslararası bir mesele haline gelmesini beklemiyorduk. biz eurovision’a bir şarkı yarışması gibi yaklaştık. ama bugünün dünyasında her şey o kadar politize edilmiş durumda ki şarkı nerede bitiyor siyaset nerede başlıyor bilemiyorsunuz."
kaynak: al jazeera
kaynak: al jazeera
Yorumlar