Ortadoğu
Ban Ki-moon: Beşar Esad harekete geçsin
BM Genel Sekreteri ve Batılı ülkeler, Şam yönetiminden Suriye'deki şiddeti durdurmasını ve siyasi çözüm için girişimde bulunmasını istedi.
Haberin Öne Çıkanları
'Orantısız güç kullanılıyor'
New York'ta buluşma
Annan Ankara'da

abd, bm güvenlik konseyi’nde temsil edilen ab ülkeleri ve bm genel sekreteri ban ki-moon, suriye devlet başkanı beşar esad'ı, rejim karşıtı göstericilere karşı yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü şiddet nedeniyle sert bir dille eleştirdi.
ban, bm güvenlik konseyi oturumunda yaptığı konuşmada, esad'dan, bm ve arap birliği'nin suriye özel temsilcisi kofi annan'ın barış önerilerine uygun şekilde, 'birkaç gün içinde' harekete geçmesini istedi.
suriye hükümetinin halkını koruma sorumluluğunu yerine getirmekte başarısız olduğunu söyleyen ve ordunun ülkedeki saldırılarını 'utanç verici' olarak nitelendiren bm genel sekreteri, askeri birliklerin bazı kentlerde 'orantısız güç' kullandığını belirtti.
abd dışişleri bakanı hillary clinton ise, masum suriyelilere karşı cinayetlerin durması ve siyasi bir geçiş sürecinin başlaması gerektiğini söyledi. clinton bu noktada, uluslararası toplumun tereddüt etmeden 'tek bir sesle' konuşması gerektiğini vurguladı. abd dışişleri bakanı bu çerçevede, çin ve rusya’dan bm güvenlik konseyi’nde arap birliği’nin ülkedeki insani ve siyasi krizin çözülmesine yönelik girişimini desteklemelerini istedi.
ancak batılı ülkeler, her ne kadar rusya ve çin'e, suriye konusunda konsey'in karar almasını engellememe çağrısı yapsa da, taraflar arasındaki görüş ayrılıkları sürüyor.
rusya dışişleri bakanı lavrov, bm güvenlik konseyi oturumunda yaptığı açıklamada, suriye ve libya’yı değiştirmeyi amaçlayan, görüşleri yanıltıcı girişimleri ve konseyi ‘manipüle’ etmeye yönelik çabaları sert bir dille eleştirdi.
lavrov suriye konusunda, ‘rejimi değiştirmek’ isteyen ve muhalefeti destekleyen hareketleri, ‘riskli jeopolitik mühendislik reçeteleri’ olarak niteleyerek, bunların krizi daha da yayacağını belirtti.
kofi annan, öğleden sonra ankara'ya yapacağı ziyaret öncesinde katar'da suriye’deki duruma ilişkin temaslarda bulunuyor. katar dışişleri bakanı hamad bin cassem el tani, suriye hükümeti tarafından sistematik soykırım uygulandığını, suriye'ye arap ve uluslararası kuvvet göndermenin zamanının geldiğini söylemişti.
ankara’da akşam saatlerinde başbakan recep tayyip erdoğan ve dışişleri bakanı ahmet davutoğlu ile bir araya gelecek olan annan daha önce suriye'nin başkenti şam'da esad ile iki kez görüşmüş, mevcut durumda ülkede akan kanı durdurmak çok zor olsa da, süreçten umutlu olduğunu söylemişti.
s. arabistan ve katar’a suçlama
öte yandan suriye enformasyon bakanı adnan mahmud, suudi arabistan ve katar'ı 'silahlı terörist grupları desteklemekle' suçladı. fransız haber ajansı afp'ye konuşan mahmud, bu iki ülkenin, suriye'de akan kandan sorumlu olduklarını söyledi.
hums kentinde kadınlarla çocukların hafta sonu katledilmesinden de 'terörist çeteleri' sorumlu tutan mahmud, uluslararası toplumun şam rejimine tepki göstermesi için böylesi bir yola başvurulduğunu belirtti.
suriyeli muhalifler, hums'un karm el zeytun semtinde pazartesi sabahı 47 kadınla çocuğun cesetlerinin bulunduğunu, bu kişilerin bazılarının boğazlarının kesildiğini açıklamış, katliamdan rejimi sorumlu tutmuşlardı. muhaliflere göre, hums'un diğer bölgelerindeki son operasyonlarda da 25 kişi hayatını kaybetti.
idlib’de operasyonlar sürüyor
suriye ordusunun hafta sonundan bu yana operasyonlarını yoğunlaştırdığı bir diğer kent ise türkiye sınırı yakınındaki idlib. al jazeera'nın telefonla ulaştığı abu hani adlı bir idlib sakini, kentteki hastanelerde durumun korkunç olduğunu söyleyerek, askerlerin düzenledikleri bombardımanın ardından ev ev baskın düzenleyerek, muhaliflerin peşine düştüğünü anlattı.
muhaliflerin oluşturduğu, ülkedeki gelişmeleri izleyen ingiltere merkezli suriye insan hakları gözlemevi, idlib'de cumartesi gününden bu yana 25 kişinin hayatını kaybettiğini kaydetti. ayrıca, kentteki operasyonlardan kaçan 189 kişinin türkiye sınırını geçerek hatay şehrindeki mülteci kampına sığındığı belirtildi.
orta doğu ve kuzey afrika ülkelerini yoğun olarak etkileyen ‘arap baharı’ hareketi, geçtiğimiz mart ayında suriye’ye de sıçramıştı. yaklaşık 20 milyon kişinin yaşadığı ülkede düzenlenmeye başlayan demokratik reform gösterileri, ordunun sert müdahalesiyle karşılaşmıştı.
bm, arap birliği, ab ve birçok ülke, suriye yönetimine defalarca ülkedeki şiddeti durdurması ve demokratik reform yapması çağrısında bulunmuştu.
ülkede çıkan çatışmalarda bm şu ana kadar en az 7500 kişinin hayatını kaybettiğini belirtirken, muhalif gruplar bu sayının daha yüksek olduğunu iddia ediyor.
suriyeli yetkililer ise ‘silahlı terörist grupların’ saldırılarında şu ana kadar iki binden fazla polis ve askerin öldüğünü öne sürüyor.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar