Ergenekon davası
Başbuğ: Kumpası kuranlar da hesap versin
Ergenekon davası sanığı eski genelkurmay başkanı İlker Başbuğ "TSK personeline düşman hukuku uygulandı. Bize karşı komplo kuranların yargılanması lazım" dedi.
Konular:
Gülen örgütü soruşturmaları, Türkiye
eski genelkurmay başkanı ilker başbuğ, antalya'da katıldığı kitap fuarında yargılandığı ergenekon davası ve hükümet üyelerince de dile getirilen komplo iddialarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
'suçlamalara karşı gerçekler' adlı kitabının 10 aydır büyük ilgi gördüğünü anlatan başbuğ, kitabında yazılanların roman ya da hikaye değil, gerçekler olduğunu belirtti.
başbuğ, son yıllarda türkiye'de türk silahlı kuvvetleri personeline yönelik akıl almaz, vicdanların kabul edemeyeceği iftiralara dayalı suçlamaların yapıldığını söyledi. tsk personeline haksız bir tutum sergilendiğini şu sözlerle ifade etti:
"türk silahlı kuvvetleri personeline düşman hukuku uygulandı, kendi ülkesinde sizlerin adına türk milleti adına yargılama yaptığını iddia eden mahkemeler tarafından düşman hukuku uygulandı. inanın bir gün kendi ülkemizde bize karşı düşman hukukuna benzer bir uygulamanın yaşatılabileceği aklımızın ucundan geçmezdi, hayal etmek bile mümkün değildi ama yaşananlar bir noktada düşman hukukudur. nedir düşman hukuku; düşman tespit edeceksiniz; düşman, diyemediler o zaman; ne dediler, terörist, dediler."
mahkemelerde savunmaların kısıtlandığını, yapılan savunmaların ise dikkate alınmadığını iddia eden başbuğ, gizli tanıklar, dijital veriler ortaya atıldığını ve türk silahlı kuvvetlerinde belirli bir kadronun tasfiye edilmesinin amaçlandığını belirtti. yaşananların bedelini kimin ödeyeceğini soran başbuğ, "elbette intikam, kin, nefret duyguları taşımıyoruz ama bu intikam duygularını taşımamamız yapılanların hesabının sorulmasını takip etmeyeceğiz anlamına gelmez" diye konuştu.
"komployu kuranlar yargılanmalı"
başbuğ, ortada büyük bir komplo olduğunu ve bunun tbmm tarafından ortaya çıkarılması gerektiğini söyledi. meclis'te bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi.
başbuğ kendilerini bekleyen yeniden yargılama süreci için de şunları söyledi:
"yeniden yargılama yapacaksınız, biz yargılanacağız; peki bize karşı komployu kuranlar yargılanacak mı? asıl onların yargılanması lazım. yeni yargılama süreci de açın adil bir şekilde. bize yapılanlar onlara yapılmasın, adalet işlesin ama komployu, kumpası kuranlar da hesap versin. yeniden yargılanmanın yanında yeniden yargılama da istiyoruz."
başbuğ, davanın en güçlü delili olarak gösterilen, ancak son olarak tübitak'ın da üzerinde oynanmış olduğuna dair rapor verdiği 5 numaralı hard diski hatırlattı:
“bu komploları çözmek kolay. bazı çıkış noktaları var. mesela şuradan gidin; gölcük’te 2011 aralık ayında bulunan 5 numaralı hard disk var. bir asker koymuş oraya. başka türlü olmaz o iş. ya şu askeri bulun. devlet bu askeri bulamaz mı? bakın bu 5 numaralı hard diskin kimin tarafından konulduğu bulunursa bu olaylar çözülür."
yargıya güvenin yüzde 20'lerde olduğunu söyleyen başbuğ, yaklaşan hakimler ve savcılar yüksek kurulu seçimlerini hatırlattı. "bir vatandaş olarak isteğim, öyle oyunuzu kullanın ki yargı artık hiç kimsenin arka bahçesi olmasın. 14 bin hakim ve savcının yargıyı bu düştüğü noktadan kurtaracak şekilde akılları ve vicdanlarıyla oy vermelerine inanmak istiyorum. aksi takdirde zor günler bizi bekler" diye konuştu.
'kumpas' tartışmaları nasıl başlamıştı?
ergenekon, balyoz gibi darbe davalarındaki komplo iddiaları başbakan yardımcısı yalçın akdoğan'ın 'kumpas' tanımını kullanarak gündeme getirdiği ve gülen cemaati'ni işaret eden yorumlarıyla tartışılmaya başlanmıştı.
cumhurbaşkanı erdoğan da, başbakanlığı döneminde ocak ayında partisinin grup toplantısında "bugün artık geçmişteki bazı yargılamaların da üzerinde çok büyük soru işaretlerinin oluştuğunu daha net olarak görüyoruz. sahte ihbar mektuplarıyla, yasadışı dinlemelerle, sahte delillerle tasarlanmış ve ayarlanmış bir kısım yargı mensuplarıyla insanların nasıl mahkum edildiklerini bugün çok daha belirgin şekilde görebiliyoruz. bütün bunlar hukuk, adalet saikiyle, vicdan saikiyle değil, tamamen örgüt saikiyle yapılıyor" demişti.
kaynak: al jazeera, anadolu ajansı, dha
Yorumlar