Ergenekon davası
Başbuğ tahliye oldu
26 aydır tutuklu bulunduğu cezaevinden tahliye edilen eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ, "Son günlerin deyimiyle, kumpaslarla burada tutulanlar, mutlaka hürriyetlerine kavuşacak" dedi.
anayasa mahkemesi'nin 6 mart perşembe günü eski genelkurmay başkanı ilker başbuğ için verdiği "kişi hak ve hürriyetleri ihlal edilmiştir" kararının ardından, nöbetçi istanbul 20. ağır ceza mahkemesi de başbuğ'un cezaevinden tahliye edilmesine karar verdi. başbuğ, silivri cezaevi çıkışında, nefret ve intikam duygularıyla hareket edenlerin kendisini 26 ay cezaevinde tuttuğunu söyledi. başbuğ, "26 ay hayatımdan çaldılar, 26 ay hürriyetimden yoksun bıraktılar" dedi.
başbuğ, "darbecilikle hiçbir alâkamız olmadığını yüce türk milleti anladı. bugün buradaysam yüce miletimin bize verdiği sevgi ve destek sayesinde buradayım" dedi. başbuğ konuşmasına şöyle devam etti:
"bugün benim serbest bırakılmam bir başlangıçtır. bütün kalbimle inanıyorum ki silivri'de, hasdal'da, sincan'da, maltepe'de, mamak'ta benim gibi suçsuz bulunan arkadaşlarım da en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaklardır. bu gerçekleşmezse benim serbest kalmamın, hürriyetimi kazanmamın hiçbir önemi ve anlamı olmaz. çünkü ben ne kadar suçsuzsam bugün geride bıraktığım tuncer kılınç, hurşit tolon, bilgin balanlı, hasan iğsız, diğer tarafta tuncay özkanlar ve doğu perinçekler de benim gibi suçsuzdur."
başbuğ, serbest bırakılmasındaki gerekçelerin, bu kişiler için de geçerli olduğunu söyledi. "son günlerin deyimiyle, kumpaslarla burada tutulanlar, mutlaka en kısa zamanda hürriyetlerine kavuşacaklardır, bunu hiçbir kuvvet durduramaz" dedi.
"sanal bir ergenekon projesi"
başbuğ, bütün bunlara rağmen içinde nefret ve intikam duygularını taşımadığını, çünkü bunları duyanların kendilerini de felakete sürükleyeceğini söyledi. başbuğ, konuşmasına şöyle devam etti:
"benim arkadaşlarımın yürekleri ve elleri tertemiz. bütün arkadaşlarım adına şunu ifade ediyorum: bizim tek istediğimiz adalet. gerçekleşmesinin elbette takipçisi olacağız. ümraniye'de bulunan birkaç el bombasından hareketle sanal bir ergenekon projesi yaratma fikrini kimler kullanmıştır, kimler uygulamıştır? bu projeyi yapanlar ve uygulayanlar adil yargılama ile adalet karşısına çıkarılmalıdır. danıştay cinayetini, sanal ergenekon terör örgütüyle birleştirme projesi kime aittir, bunlar da ortaya konulmalıdır. türkiye gerçekten tekrar hukuk devleti olmak istiyorsa teğmen mehmet ali'ye kumpas kuranlar belli, bunlar cezasız mı kalacak?"
başbuğ, cezaevindeki eski emniyet müdürü hanefi avcı'nın dumunu da hatırlattı, "daha ne kadar içeride tutulacaktır? buna birisi cevap versin. bunu kimler istemektedir? kimler oynamaktadır bu oyunu?" diye sordu.
"bu hakimlerde vicdan yok"
eski genelkurmay başkanı, tutukluluk halinin devamına karar veren hakimleri eleştirdi, "bu hakimlerde vicdan yok. bu insanların morale en fazla ihtiyaç olduğu halde tutukluluk kararının devamında vicdan yok" dedi.
"özel yetkili mahkemelerin çukura gömülmesi elbette türkiye cumhuriyeti'nin demokrasi yolunda bir adım öne gitmesinde büyük bir katkı olmuştur" ifadesini kullanan başbuğ, yargı alanında ayakta kalan bir tek kurumun anayasa mahkemesi olduğunu söyledi.
başbuğ, "umuyorum ve inanıyorum ki anayasa mahkemesi, bugüne kadar almış olduğu doğru kararlarla tarihe not düşen durumunu önümüzdeki zor dönemde de başarıyla sürdürecektir. türkiye'nin bir an önce demokrasiye dönmesinde önemli bir rol oynayacaktır" dedi.
başbuğ, adalet istediklerini, bunun gerçekleşmesi için son arkadaşı cezaevinden çıkıncaya kadar mücadele edeceğini söyledi.
başbuğ'a geçmiş olsun telefonları
başbakan recep tayyip erdoğan, silivri cezaevi'nden tahliye edilen başbuğ'u telefonla arayarak, "geçmiş olsun" dileğinde bulundu. erdoğan'ın, başbuğ'a, tahliyeden dolayı memnuniyetini dile getirdiği öğrenildi.

tbmm başkanı cemil çiçek de tahliyesinin ardından başbuğ'u telefonla aradı.
başbuğ'u arayan diğer bir isim de chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu oldu. kılıçdaroğlu, başbuğ'a "tahliye kararının emsal olmasını ve adalet dağıtmayan özel yetkili mahkemelerce özgürlükleri kısıtlanan diğer tutukluların da bir an önce serbest bırakılarak kendilerine, ailelerine çektirilen zulme, sıkıntıya son verilmesini diliyorum" dedi.
oy birliği ile tahliye
başbuğ'un tahliyesine karar veren mahkeme, anayasa mahkemesi kararına atıf yaptı, gerekçeli kararın gecikmesinin başbuğ'un yargıtay'a başvurmasını da ertelediğini, bunun da mağduriyete neden olabileceğini belirtti. başbuğ'un sabit ikametgah sahibi oluşu, sosyal durumu, tutuklu kaldığı süre, delillerin toplanıp davanın karara bağlanmış bulunması, tedbir niteliğindeki tutuklamadan beklenen gayenin elde edilmiş olmasını göz önüne alarak tahliyesine karar verdi.
karar oy birliği ile alındı, mahkeme, başbuğ'a yurtdışına çıkış yasağı da getirdi.
eski genelkurmay başkanı ilker başbuğ ile ilgili anayasa mahkemesi’nin (aym) 'hak ihlali' kararının gerekçeleri de ortaya çıktı. kararda anayasa mahkemesi, başbuğ hakkında tutuklama kararı veren mahkemenin görevli olmadığını, başbuğ'un yüce divan’da yargılanması konusundaki itirazının da dayanaktan yoksun olmadığını belirtti.
aym, başbuğ ile ilgili görevli mahkemenin, anayasa’nın 148. maddesinin yedinci fıkrası gereğince, yüce divan sıfatıyla anayasa mahkemesi olması gerektiğini kaydetti. aym kararı şöyle:
"başvurucunun, eylemlerin nitelendirilmesine ve bu kapsamda yargılama görevinin yüce divan’a ait olduğuna ilişkin itirazının dayanaktan yoksun olmadığı görülmektedir. bu kapsamdaki itirazın, özgürlükten yoksun bırakmanın kanunun öngördüğü usule uygun olması ölçütü yönünden değerlendirilmesi gerekir. özgürlükten yoksun bırakmanın hukuka uygunluğu kavramı, buna karar veren merciin kanunen yetkili olmasını da kapsamaktadır. bu çerçevede, başvurucunun kendisi hakkında karar veren mahkemenin görevli olmadığı, yargılama görevinin yüce divan’a ait olduğu yönündeki itirazının özgürlükten yoksun bırakmanın hukukiliğine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. isnat edilen suçlara ilişkin eylemlerin nitelendirilmesinin, davanın yüce divan’da görülmesi gerektiği iddiasıyla doğrudan ilgili olduğu, bu çerçevede yargılama merciinin görevli olmadığıyla ve eylemlerin nitelendirilmesiyle ilgili itirazların temyiz merciince resen dikkate alınacağı açıktır.”
başbuğ hakkındaki suçlama
ergenekon davası kapsamında "darbeye teşebbüs etmek ve terör örgütü yöneticisi" olmakla suçlanan başbuğ 5 ocak 2012'de tutuklanmış ve cezaevine konulmuştu. ergenekon davasına bakan istanbul 13. ağır ceza mahkemesi, davayla ilgili kararını 5 ağustos 2013'te kararını açıkladı ve başbuğ'a ömür boyu hapis cezası verdi. ancak 7 ay geçmesine rağmen hâlâ gerekçeli kararının yazımını tamamlayarak dosyayı yargıtay'a göndermedi.
adalet bakanlığı, bireysel başvuruyla ilgili anayasa mahkemesi'ne gönderdiği görüşünde, ilk derece mahkemesi kararıyla başbuğ'un tutukluğunun sona erdiğini, bu nedenle tutukluluk süresinin bir yıl yedi ay olduğunu belirtmişti.
kaynak: al jazeera
Yorumlar