bm güvenlik konseyi, muhaliflerle rejim güçleri arasındaki çatışmaların sürdüğü suriye'de hula kasabasında yapılan katliamı görüşmek üzere toplandı. 

konsey üyeleir kapalı kapılar ardında başlayan toplantıda aralarında çocuklarında olduğu çok sayıda sivilin öldüğü olayın sorumlusunu ve buna yönelik atılacak adımı görüşüyor.

toplantı öncesinde basına yansıyan demeçlerde ise, konsey üyeleri arasındaki belirgin görüş farklılıkları ortaya çıktı.

rusya yönetimi adına konuşan büyükleçi, aleksander pankin katliamı suriye ordusunun gerçekleştirdiğini fikrine şüpheyle yaklaştıklarını belirterek, kurbanların çoğunun bıçakla ya da yakın mesafeden ateş edilerek öldürüldüğüne işaret etti.

rusya daha önce çin'le beraber güvenlik konseyi'nin suriye'ye yönelik iki karar tasarısının veto etmişti.

şam suçlamaları reddetti

suriye yönetimi ise hula katliamıyla ilgili suçlamaları reddediyor. ordunun katliamda herhangi bir rolü olmadığını belirten şam, olaydan ‘terörist silahlı grupları’ sorumlu tuttu.

suriye dışişleri bakanlığı sözcüsü cihan makdissi, ‘herhangi bir kanıt sunmaksızın’ şam yönetimini suçladıkları için dış güçleri sert bir dille eleştirdi. makdissi, pazar günü şam'da düzenlediği basın toplantısında, “hula’da hiçbir suriye topu veya bize ait başka bir ağır silah kullanılmadı” dedi.

sözcü, saldırıyı düzenleyen ‘teröristlerin’ ise tanksavar roket kullandığını ve bölgedeki evleri ateşe verdiğini söyledi. makdissi, “suriye vatandaşlarını korumaya devam edecek” dedi.

öso uyarıyor

suriye’deki muhaliflerden oluşan silahlı grup özgür suriye ordusu (öso) da, bm güvenlik konseyi'nin suriye'de sivillerin korunması için acil adımlar atması gerektiğini ifade ederken, aksi takdirde ateşkese uymasının mümkün olmadığını duyurmuştu.

muhaliflerin şemsiye örgütlenmelerinden suriye ulusal konseyi (suk) ise hula'da ölü sayısının 100’ün üzerinde olduğunu öne sürmüş, bm güvenlik konseyi’ni ‘katliam’ olarak değerlendirdiği ölümleri incelemek için acil olarak toplanmaya çağırmıştı. suk ayrıca, saldırının emrinin şam yönetiminden geldiğini ve bunun rejimin destekçilerinin kendi inisiyatifleriyle hareket ettikleri bir saldırı olmadığını ifade etmişti.

internet üzerinden yayımlanan ve hula’daki saldırılar sonrasında çekildiği belirtilen amatör video görüntüleri, battaniyelere sarılmış onlarca cesedi göstermişti.

öte yandan, suriye'nin başkenti şam'ın midan ve haresta bölgelerinde şiddetli çatışmalar meydana geldiği ve patlama sesleri duyulduğu haberleri geliyor.

muhalif gruplardan suriye genel devrim konseyi, bu yörede öso ile rejim güçleri arasında çatışmaların yaşandığını ve güvenlik güçlerinin bölgelere giriş-çıkışa izin vermediğini duyurdu. patlamalarda can kaybı ve yaralı olup olmadığına ilişkin bilgi vermeyen konsey, sabah saat 05.00 civarında meydana geldiğini belirttiği patlamaların, şam'ın her yerinden duyulduğunu kaydetti.

hama'daki suriye genel devrim konseyi üyesi ebu adnan da, hama'nın el mazareb, el daraya ve vadi cuvz bölgesinde, ordunun ağır silah ve tanklarla yerleşim birimlerine girdiğini ve çevreye rastgele ateş açtığını söyledi. güvenlik güçlerinin bazı muhaliflerin evlerini ateşe verdiğini ifade eden ebu adnan, kentte elektrik ve telefonların kesik olduğunu, yaralılar ve hastalar için ilaç bulmakta sıkıntı çektiklerini dile getirdi. hama'nın arbin ve halep yolu üzerindeki bölgelerde de sıkıntıların yaşandığını vurgulayan ebu adnan, kentte operasyonların sabahtan bu yana devam ettiğini sözlerine ekledi.

plan uygulanmıyor

kofi annan mart ayında, suriye’deki şiddeti durdurmak için altı maddelik bir plan açıklamıştı. planı 12 nisan itibarıyla uygulamaya başladığını açıklayan şam yönetimi, operasyonları durdurduğunu belirtse de, ülkenin çeşitli bölgelerinden çatışma haberleri gelmeye devam ediyor. güvenlik konseyi kararıyla ülkeye gözlemci gönderen bm, rejime ait ağır silahların hala şehirlerde olduğunu vurguluyor.

uluslararası kuruluş, ateşkesi izlemek üzere suriye’ye gönderilmesi planlanan 300 silahsız bm gözlemcisinden 271’inin bölgede bulunduğunu duyurmuştu. 

suriye'de 2011 yılının mart ayında demokratik reform gösterileriyle başlayıp, daha sonra muhaliflerle rejim güçleri arasında silahlı mücadeleye dönüşen olaylarda binlerce kişi öldü.

bm, arap birliği, ab ve birçok ülke, suriye yönetimine defalarca ülkedeki şiddeti durdurması ve görevi bırakması çağrısında bulunmuştu. suriye rejimi reform çağrıları karşısında, şubat ayında yeni anayasa için referandum düzenlemiş ve 7 mayıs’ta da genel seçimlere gitmişti. yeni meclis de, aynı ay içinde göreve başlamıştı.

kaynak: ajanslar