lübnan’ın başkenti beyrut’ta bulunan bm-arap birliği özel temsilcisi el ahdar el ibrahimi, suriye’de rejime bağlı askerlerle silahlı muhaliflerin çarpışmasının tüm bölgeyi ateşe sürükleyebileceğini söyledi.

19 ayını dolduran krizin suriye topraklarıyla sınırlı kalamayacağını belirten ibrahimi, “ya çözülür ya da daha kötüye gider ve tüm bölgeyi yakar” diye konuştu.

krizi çözmenin çok zor bir süreç olduğunu kabul eden temsilci, geçici bir barış anlaşmasının kalıcı bir ateşkese yol açması yönünde mikroskobik bir şans olabileceği umudunu taşıyor.

şam 'şartlı evet' demişti

ibrahimi, ekim ayı sonuna denk gelen kurban bayramı’nda tarafların geçici bir ateşkes yapmasını teklif etmişti. şam yönetimi ibrahimi’nin talebine ancak muhaliflerin de silah bırakması halinde olumlu yanıt vereceğini iletmişti. 

devlete ait 'sevra’ gazetesi yönetimden bir kişinin konuyla ilgili yorumunu sayfalarına taşıdı. haberde ateşkesin büyük olasılıkla başarısız olacağı, zira muhaliflerin anlaşmaya imza atacak lider kadroya sahip olmadıkları belirtildi.

suriye krizine çözüm çabaları kapsamında bölge ülkeleriyle temaslarda bulunan ibrahimi, son olarak iran ve irak'ı ziyaret etmişti. ibrahimi, yakın zamanda şam'ı da ikinci kez ziyaret edeceğini, ancak kesin tarihin belli olmadığını duyurdu.   

fransa: ordu orantısız saldırıyor

öte yandan fransa dışişleri bakanı laurent fabius, paris’te suriyeli sivil muhaliflerle bir araya geldi. fabius, toplantı öncesinde yaptığı açıklamada, muhaliflerin ağır silahlar ele geçirdiklerini, bu durumun rejim kuvvetlerini orantısız hava saldırıları düzenlemeye ittiğini söyledi. 

bu bölgelerin belli bir kısmında mig jetlerinin kullanıldığını aktaran fabius, "esas korkunç olan ise bu bombardımanlarda tnt kullanılması" diye konuştu.

yine 'misket bombası' iddiası

fabius, rejim güçlerinin hava saldırılarında misket bombası kullandığını da öne sürdü. bu iddia new york merkezli insan hakları izleme örgütü tarafından da pazar günü gündeme getirilmişti.

yönetimin temmuz ve ağustos aylarında misket bombası kullandığını bildiren örgüt, beşar esad birliklerinin, isyancıların ele geçirdiği marat el numan'ı geri almak için de aynı yöntemi kullandığını ifade etmişti.

misket bombalarından marat el numan dışında, tamanea, taftanaz ve el tah kasabalarının da etkilendiği bildirilmişti.

örgüt, tek bir seferde yüzlerce bombacık atma kapasitesine sahip bombanın, sivillerin yaşadığı bölgelere atılmasının 'savaş suçu' kapsamında değerlendirebileceğini öne sürmüştü.

misket bombaları hedefe atıldığında, ana bomba infilak ediyor, içindeki minik bombacıklar dağılarak çevreye saçılıyor ve arka arkaya patlıyor. bazı bombacıklar ise düştüğü gibi patlamadığından aylar ya da yıllar boyunca siviller için tehlike oluşturuyor.

109 ülkenin kullanım, stok ve satışını yasakladığı bomba, 2010 yılı itibariyle uluslararası hukuka görede yasaklı statüsünde. ancak sözkonusu metin suriye, rusya, abd ve çin tarafından imzalanmış değil.

30 binden fazla ölü 

suriye’de 15 mart 2011’de beşar esad iktidarına karşı, demokratik reform ve özgürlük talebiyle toplumsal gösteriler başlamış, ancak güvenlik güçlerinin halka karşı ölümcül müdahaleleri ülkedeki isyanı tırmandırmıştı.

kriz bir süre sonra esad’ı devirmek için silahlı isyana dönüşünce ülkedeki şiddet önlenemez bir hal almıştı.

muhalif insan hakları örgütlerinin verilerine göre ülkede 19 ayda yaklaşık 33 bin kişi şiddetin kurbanı oldu. 'terörizme karşı mücadele’ verdiği savunan suriye yönetime göre ise, 3 binden fazla güvenlik görevlisi saldırılarda hayatını kaybetti.

kaynak: al jazeera ve ajanslar