Kürt sorunu

Kandil'den gelenlere hapis

Türkiye'nin Kürt sorununda açılım politikasıyla Habur'dan giriş yapan PKK'lılar, üç yıl sonra dokuz ile 16 yıl arasında değişen cezalar aldı.

Konular: Türkiye, Irak

Haberin Öne Çıkanları

15 yıl isteniyordu

Kürtçeye savunma yok

Açılımın çöküş süreci

Mahkeme, verilen cezalarda yargılanan isimlerin pişmanlık göstermediği gerekçesiyle indirim uygulamadı. [AA]

irak'ın kuzeyinden 19 ekim 2008 günü türkiye'ye gelen ve yargılanan yedi pkk'lı hakkında mahkeme kararını verdi. habur sınır kapısı’nda dönemin kürt partisi demokrat türkiye partisi (dtp) tarafından karşılanan 34 kişilik gruptan yedisi, 16 yıla kadar hapis yatacak.

diyarbakır 4. ağır ceza mahkemesi'nde görülen ve 10 kişinin yargılandığı davanın karar duruşmasında, tutuklu pkk'lılar ayşe kara, abdullah yaman, zehra tünç, cazibe kabul, sisin yaman, lütfü taş ve elif uludağ hapis cezası aldı.

elif uludağ pkk üyeliğinden ve pkk propagandası yapmaktan 16 yıl, lütfü taş ise 14 yıl cezaya çarptırıldı. ayşe kara, abdullah yaman, zehra tünç, cazibe kabul ve sisin yaman ise pkk adına suç işlemek ve örgüt propagandasını yapmaktan dokuz yıl altışar ayla cezalandırıldı.

mahkeme, verilen cezalarda yargılanan isimlerin pişmanlık göstermediği gerekçesiyle indirim uygulamadı. iddianamede, yedi kişi için 15 yıla kadar hapis cezaları isteniyordu.

kürtçe savunmaya izin yok

karar duruşmasında lütfü taş ve elif uludağ'ın kürtçe savunma yapmak istemesine hakim izin vermedi ve mahkeme heyeti tutanağa "türkçe beyanda bulunmadı" diye yazdırdı.

haklarında yakalama kararı bulunan tutuksuz isimler mehmet adanmış, nizar buldan ve yusuf şen son duruşmaya katılmadı.

açılımın çöküş süreci

bir asırı aşkın bir süredir kürt sorununu çözmeye çalışan türkiye, 2009 yılında 'demokratik açılım' ilan etmişti. açılım kapsamında pkk lideri abdullah öcalan’ın çağrısı üzerine kandil dağı’ndaki kamplarda ve mahmur kampı’nda bulunan 34 kişi, 19 ekim tarihinde türkiye sınırından giriş yaparak teslim oldu. o güne kadar herhangi bir suça karışmamış ve haklarında arama kararı olamayan örgüt üyelerinin teslim olmasını hükümet de olumlu karşılayarak destekledi. teslim olanlar, diyarbakır başsavcılığı tarafından sınırda ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldı.

dtp’nin 'barış elçileri' diye tanımladığı grubun karşılanmasının bir şova dönüşmesi ise türkiye kamuoyunda tepkiyle karşılandı. 25 yıldır türkiye’ye karşı silahlı eylemlerde bulunmuş bir örgütün üyelerinin törenlerle karşılanması ve pkk açısından bir ‘zafer’ olarak yansıtılması eleştirildi. kısa süre sonra hükümet kanadından da, yaşananların rahatsız edici olduğu yönünde açıklamalar gelmişti. dönemin içişleri bakanı bakanı beşir atalay, 2010 yılında yaptığı açıklamada "habur bir yol kazasıdır" demişti.

açılımı sekteye uğratan başka gelişmeler de oldu. anayasa mahkemesi, dtp'yi 11 aralık 2009 tarihinde kapattı. 2010 yılında ise iddianameye göre pkk'nın çatı örgütü olan kürdistan topluluklar birliği'ni (kck) hedef alan kck soruşturmaları başladı ve yüzlerce kişi tutuklandı.

açılımın yavaş yavaş gündemden düşmesini sağlayan bir diğer unsur ise pkk'yla girilen çatışmalardı. aralık 2009'da tokat reşadiye'de yedi askerin öldürülmesiyle başlayan süreçte, 2010'un bahar aylarında pkk'nın silahlı eylemleri arttı. haziran 2011 seçimlerinden hemen sonra diyarbakır silvan'da 13 askerin yaşamını yitirdiği saldırıyla açılım fiilen sona erdi.

kaynak: ajanslar 

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;