ak parti'nin kongre için özel olarak hazırlanan türkiye bülteni'nde son dönemde pkk saldırıları ve güvenlik operasyonları ile "buzdolabına kaldırılan" çözüm sürecine büyük yer ayrıldı. "demokratik sürecin geriye doğru işlemesine izin vermeyeceğiz" başlığı atılan hazırlanan özel bölümde dikkat çeken vurgu, "silah bırakıldığında çözüm süreci ile ilgili adımlar devam edecek" oldu.

64 sayfalık kitapçığın 13 sayfasında çözüm süreci ve ak parti hükümetleri döneminde atılan adımlar anlatıldı.

2001 yılından: terör sonuçtur

kitapçıkta ak parti'nin kürt sorununa yaklaşımının ortaya koyulduğu 2001 yılındaki ilk parti programındaki maddeler hatırlatıldı.

"- demokrasilerde vatandaşlardan bir kısmının daha üstün hak ve özgürlüklerden ya da ayrıcalıklardan yararlanması mümkün değildir.

- kimimizin güneydoğu kimimizin kürt kimimizin terör sorunu dediğimiz olay, maalesef türkiye'nin bir gerçeğidir.

- terörün sonuç olduğunu unutan her yaklaşım, sadece baskı ile çözüm üretmeye yönelir. oysa bu terörü daha çok güçlendirir.

- bu nedenle terörü sona erdirmenin yolu temel hak ve hürriyetlere saygılı bir devlet yaklaşımı ile ekonomik kalkınmayı ve güvenliği aynı bütünün parçaları olarak ele alınmaktan geçer."

2001 yılı parti programında yer alan bu ifadeler dışında ak parti'nin kürt sorununu çözüm hamlelerinin başlangıcı olarak görülen dönemin başbakanı receptayyip erdoğan'ın 2005 yılında diyarbakır'da söylediği, "kürt meselesi bu milletin sorunudur. kürt meselesi benim sorunumdur" sözlerine de yer verildi.

bugüne kadar atılan adımlar

kitapçıkta çözüm sürecinde 2013 yılından bu yana atılan adımlar da tek tek sıralandı. ilk adım olarak 24 ocak 2013'te anadilde savunmanın önünü açan yargı paketi hatırlatıldı. bu adımlar arasında hükümet ile pkk ve hdp arasında yaşanan gerilimler de sıralandı. örneğin 15 eylül 2014'te diyarbakır'da açılan kürtçe eğitim kurumlarının mevzuata uygun olmaması nedeniyle kapatıldığı hatırlatıldı. bu karar nedeniyle 3 gün süren çatışmalarda birçok okulun ateşe verildi hatırlatıldı.

kitapçıkta yer alan bu kronolojide,  sonrasında cumhurbaşkanı erdoğan'ın "doğru bulmuyorum" dediği dolmabahçe açıklaması da yer aldı:

"28 şubat 2015

öcalan'dan silah bırakma çağrısı

başbakan yardımcısı yalçın akdoğan, içişleri bakanı efkan ala, ak parti grup başkanvekili mahir ünal, kamu düzeni ve güvenliği müsteşarı muhammed dervişoğlu, hdp grup başkanvekili pervin buldan, idris baluken ve hdp istanbul milletvekili sırrı süreyya önder dolmabahçe'deki başbakanlık ofisi'nde bir araya geldi. hdp istanbul milletvekili sırrı süreyya önder toplantı sonrasında öcalan'ın "asgari müştereğin sağlandığı temel ilkelerde silahlı mücadeleyi bırakma temelinde stratejik ve tarihi kararı vermek için pkk'yı bahar aylarında olağansütü kongreyi toplamaya davet ediyorum."

çözüm sürecinde atılan adımlar başlığında yer alan bu liste,7 temmuz 2015'te başbakan davutoğlu'nun "çatışmasızlık yetmez, silahsızlanmadan bahsetmeli" açıklamasıyla son buldu.

"bu formatta yürüme imkânı zayıf"

çözüm sürecinde pkk'nın bazı militanlarını kırsaldan şehirlere doğru kaydırdığı belirtilen kitapçıkta  "sürecin en başından itibaren örgüt ve müzahir kitlesi tarafından tam olarak sahiplenilmediği, hatta süreci provoke etmek amacıyla farklı zamanlarda çeşitli eylemlerin gerçekleştirildiği bilinen bir durumdur." ifadelerine yer verildi. bir kez daha kamu güvenliğini sağlamanın en devletin en temel yükümlülüğü belirtilirken, süreçte bundan sonrasına ilişkin de önemli bir değerlendirme kullanıldı.

"mevcut şartlarda esaslı bir değişim olmadığı, pkk türkiye'deki silahlı varlığını sonlandırmadığı takdirde, çözüm süreci'nin aynı formatta yürütülmesinin imkanlarının hayli zayıfladığını ifade etmek gerekir."

kitapçıkta başbakan yardımcısı yalçın akdoğan ile çözüm sürecine ilişkin yapılan kısa bir röportaj da yer aldı.

kaynak: al jazeera