Ortadoğu
Kubeyr'de ölüm sessizliği
Suriye'nin Hama eyaletinde en az 70 kişinin öldürüldüğü köye ulaşan BM gözlemcileri, katliamın izlerine rastladılar, ancak yaşananları anlatacak tanık bulamadılar.
Haberin Öne Çıkanları
Ölü sayısı belli değil
Olay aydınlatılamadı
Diplomatik çaba artıyor

birleşmiş milletler gözlemcileri, suriye’nin hama eyaletinde şam yönetimine bağlı askerlerin katliam yaptığı öne sürülen kubeyr köyüne ulaştılar.
gözlemciler, aradan geçen günlere rağmen katliamın izlerinin silinmediğini ifade etti. yanmış ceset kokusunun köyü sardığını ifade eden gözlemciler, ayrıca insan parçaları ile karşılaştıklarını belirtti. ancak, kaç kişinin öldüğüne dair ise bilgi edinemedi.
bm sözcülerinden martin nesirsky, cuma günü yaptığı açıklamada gözlemcilerin roketler, el bombaları ve diğer silahlarla harabeye dönmüş evlerin yakınlarında bırakılmış zırhlı araçlar gördüklerini söyledi.
evlerin bazılarında duvarlarda ve yerlerde kan lekelerinin olduğunu söyleyen nesirsky, gözlemciler gittiğinde evlerin civarında hala ateş yandığını belirtti ve yanık ceset kokusundan geçilmediğini aktardı. gözlemciler köyde görgü tanığı ise bulamadı.
öldürülenler bedevi
aktivistler, çarşamba günü ordunun kubeyr köyüne yaptığı baskında en az 70 kişinin öldüğünü söylüyor. kubeyr, hama eyaletinde çoğunluğu bedevilerden oluşan yaklaşık 160 kişinin yaşadığı küçük bir köy.
bm yetkilileri, alevi nüfusun yoğun olduğu yerleşimlerce çevrelenen sünni köyündeki olayın arkasında hükümet güçleri ve hükümete bağlı milislerin olduğundan emin olduklarını ifade ediyor.
nesirsky, komşu köyden bazı kişilerin kubeyr’e giderek gözlemcilerle konuştuğunu ve olaylarla ilgili duydukları bilgileri anlattıklarını aktardı.
nesirsky, “saldırının oluştuğu koşullar hala belirsiz. isimler, ayrıntılar ve ölenlerin sayısı hala bilinmiyor. gözlemciler hala gerçekleri ortaya çıkarmaya çalışıyor” ifadelerini kullandı.
nesirsky gözlemcilerin kubeyr’e gitmeye çalışırken suriye ordusunun kurduğu kontrol merkezlerinde durdurulduğunu ve çoğu kez geri çevrildiğini söyledi. gözlemcilere köye girmeleri halinde güvenliklerinin tehlike altında olacağı da söylendi.
'barbarca öldürdüler'
bm genel sekreteri ban ki mun perşembe günü bm güvenlik konseyi’ne yaptığı açıklamada “elde edilen ilk delillerin hükümete bağlı askerlerin kubeyr’i kuşatma altına aldıkları, milislerin ise köye girerek insanları barbarca öldürdükleri yönünde” demişti.
kubeyr, suriye’de son iki haftada gerçekleşen ikinci katliam. suriye ordusu ve esad yanlısı milislerin hula’da 25 mayıs’ta düzenledikleri baskında çoğu kadın ve çocuklardan oluşan en az 108 kişi öldürülmüştü. suriye yönetimi iki katliamla da ilgisi olduğunu reddediyor ve olaylardan muhalifleri sorumlu tutuyor.
aktivistler, cumartesi günü 10’u kadın 17 kişinin ülkenin güneyindeki dera kentinde öldürüldüğünü söyledi. dera, 15 ay önce devlet başkanı beşar esad’a yönelik halk ayaklanmasının ortaya çıktığı yer.
dera’daki ölümlere ek olarak aktivistler, cuma günü ülke genelinde 44 sivilin öldüğünü, bunların çoğunun ülkenin merkezindeki hums eyaletinde ve şam’ın banliyölerinde olduğunu belirtti. aktivistlere göre idlib, şam, deyr ez zor, hums ve dera’da 25 de asker hayatını kaybetti.
bm’ye göre mart 2011’de başlayan isyandan bu yana ülkede ölenlerin sayısının 10 binin üzerinde
şam'da silahlar patladı
ülkede muhalifler ve yönetime bağlı birlikler arasındaki çatışmalar ise sürüyor. şam’ın mezze bölgesinde cuma günü yaşanan çatışmalar halka korku dolu anlar yaşattı. sokağa çıkmaya korkan mahalle sakinleri çatışmalar boyunca evlerinde saklandı.
suriye devlet televizyonu ise şam’ın kadsiye banliyösünde bir araca yerleştirilen bombanın patlaması sonucu güvenlik güçlerinden iki kişinin öldüğünü duyurdu.
suriye televizyonu bombalamalardan ‘terörist’leri sorumlu tuttu. suriyeli yetkililer, devlet başkanı beşar esad'ın yönetimine karşı ayaklanan muhalifleri ‘terörist’ olarak adlandırıyor.
suriye’de 15 ay önce başlayan halk ayaklanmasında başkent şam büyük ölçüde hükümetin kontrolündeydi. hükümete bağlı birlikler diğer kentlerdeki ayaklanmaları bastırmak için uğraşıyordu, ancak son aylarda başkentteki şiddet olayları da arttı.
cesetlere kötü muamele
öte yandan ortaya çıkan bazı video görüntüleri, türkiye sınırına yakın idlib kentinde suriye askerlerinin muhaliflerin cesetlerini istismar eder şekilde davranışlar sergilediklerini ortaya koydu.
mart aynında çekilen ancak cuma günü yayınlanan görüntülerde suriyeli askerler cesetleri tekmeliyor ve üzerlerine basıyor. cesetlerin, yaralıların sınırdan türkiye’ye geçmelerine yardımcı olan gönüllülere ait olduğu sanılıyor.
suriye insan hakları gözlemevi’ne göre cuma günü gerçekleşen sıcak çatışmalarda askerler muhaliflerin kalesi konumundaki hums’un halidiye mahallesini yoğun bombardımana tuttu.
gözlemevi’ne göre kuzey batıdaki idlib kentide de bir polis merkezinde meydana gelen patlamada iki güvenlik gücü de dahil olmak üzere toplam beş kili hayatını kaybettii.
örgüte göre, cuma günü çatışmaların tümünde 20’den fazla kişinin hayatını kaybettiği sanılıyor.
ululararası kızılhaç örgütü suriye’nin bazı yerlerinde durumun ‘çok hassas’ olduğunu ve örgütün şiddet olaylarından doğrudan ya da dolaylı olarak etkilenen 1,5 milyon kişiye yardım dağıtmayı planladığını söyledi.
suriye insan hakları gözlemevi’ne göre şu ana kadar esad karşıtı gösterilerde 13 bin 500 kişi hayatını kaybetti.
ikna çabaları yoğunlaşıyor
öte yandan clinton’un rusya’ya gönderdiği diplomart fred hof, esad’ın görevden ayrılması konusunda baskı yapması için rusya’yı ikna etmeyte çalışıyor. rusya ve çin, bm güvenlik konseyinde esad'a ve şam'a karşı baskının artırılması için alınması planlanan kararları şu ana kadar iki kez veto ederek engelledi. bu iki ülke, suriye'ye yönelik olası bir askeri müdahaleye de karşı çıkıyor.
bm-arap birliği suriye özel temsilcisi kofi annan, washington’da abd dışişleri bakanı hillary clinton ile esad’a nasıl daha fazla baskkı uygulanabileceği konusunda görüşmeye hazırlanıyor. görüşmedetarafların barış planına uymaları için yapıması gerekenler de ele alınacak.
annan nisan ayında altı maddelik bir barış planını şam yönetimi ve muhaliflere sunmuştu. ülkede şiddetin sona ermesini sağlaması umulan plan yetersiz kalmıştı.
annan “bazıları planın artık öldüğünü söylüyor. acaba gerçekten sorun plan mı yoksa bunun uygulanışı mı? eğer sorun uygulamaysa, bunu yeniden ne şekilde düzelteceğimize bakacağız. eğer sorun plansa o zaman başka ne seçeneğimiz olduğunu araştıracağız” diye konuştu.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar