Çevre
Kuşların barınma alanları yok ediliyor
Van’da havaalanı bitişiğindeki kuşların barınma alanı olan sazlık, toprak doldurularak yok ediliyor. Arsa sahibinin akaryakıt satış istasyonu yapmayı planladığı sazlık alan hafriyat ve çöp dökülerek dolduruluyor. Çevreciler duruma tepki gösterirken, yetkili kurumlarsa sessiz.
Haberin Öne Çıkanları
Havzada ender kuş türleri yaşıyor
Çevreciler tepkili
Acil önlem alınmalı

van gölü çevresindeki sulak alanlarda yüzlerce kuş türü yaşıyor. yaban hayat için önem arz eden sulak alanlar kentleşme ve bilinçsizlikle kurutulmaya devam ediliyor.
van şehir merkezinde göçmen kuşların da barınma alanlarından biri olan sazlık alan, sahibi tarafından toprak doldurularak kurutuluyor. kuşların barınma alanını akaryakıt istasyonuna çevirecek olan arsa sahibi konuşmayı kabul etmezken, çevre ve şehircilik il müdürlüğü de sorumluluğun kendilerinde olmadığını belirterek edremit belediyesi'ni adres gösterdi. belediye de sazlık alanın doldurulması ile ilgili herhangi bir işlemlerinin olmadığını kaydetti.
sazlık alanın doldurulmasına tepki gösteren çevreciler, 'doğa katliamı' olarak adlandırdıkları bu işlemin durdurulmasını istiyorlar.
doğa gözcüleri derneği yönetim kurulu başkanı mustafa sarı, halen sulak alanların kurutulmaya ve bataklıkların işe yaramaz olarak gösterilmeye devam edildiğini söyledi.
insanların doğayla temas etme noktalarının 'vahşi bir şekilde' doldurulduğunu ifade eden sarı, ‘’buradaki dolguyu sadece kuşların habitatlarının kaybedilmesi anlamında düşünmemeliyiz. sadece olay bu değil. bu yapılanlar buraları işgal etmenin ön niyeti oluyor’’ dedi.
sazlık alanın kıyı kanununa aykırı doldurulduğuna dikkat çeken sarı, ‘’kanuni olarak buraların hiçbir şekilde doldurulması izni yoktur. ama kanunlar uygulanmıyor. sahipsiz bir şekilde buralar kapanın elinde kalıyor. görüyorsunuz kıyı boyunca hepsi işgal edilmiş. bir taraftan da birileri orayı doldurtuyor ki bir müddet sonra orayı işgal etsin. soruyorum bu kanunları uygulayan belediye ile çevre ve şehircilik nerede. buna müdahale etmemiz lazım. insanların, kamunun ortak malını bir şekilde korumamız gerekir’’ diye konuştu.
sarı, van gölü çevresinde bulunan birçok sulak alanın aynı kaderi yaşadığını söylüyor:
‘’nerede böyle bir yer görürsek oraya hemen insanlar musallat oluyor. şurayı doldur, diyebiliyorlar. ne yola, ne de köprüye karşıyız. ancak yol yapılırken çevre katliamına karşıyız. azıcık hassasiyet ve dikkat istiyoruz. doğa, insan olmadan yaşamını sürdürebilir. ama insan, doğa olmadan yaşayamaz. kalkınıp ilerleyelim. ama doğayla bir bütün olarak ilerleyelim. doğaya rağmen kalkınmada insanlar çok acı bedeller ödediler. van’da depremde binlerce bina yıkıldı. halen de yıkılıyor. neydi derdimiz? doğayla uyumsuz yapılaşma. doğaya uygun yapılaşma yapsaydık bunlar başımıza gelmeyecekti. devlet olarak biz bunu engelleseydik, sahip çıksaydık, bugün bu insanlara yasalara uymadın, cezasını çekeceksin, diyebilirdik.’’
"kıyı kanunu devlete ayrı vatandaşa ayrı uygulanmaz"
sulak alanların yok edilmesi kadar göl çevresindeki kamu kurumlarının ve özel sektör yapılaşmasına da değinen sarı şöyle konuştu:
‘’kıyı kanunu der ki; bu kadar mesafeden yapılaşma yapamazsınız. bu herkese uygulanır; kamu kurumları ve özel için de geçerlidir. evet gölün çevresinde mülkiyetler söz konusudur. kıyıda göle sıfır bir tarlanız olabilir. ama orada yapılaşma yapamazsınız. tarlanızı kullanabilirsiniz. ama yapı yapamazsınız. gölün kıyı kenar çizgisi belirlenmemiştir. yıllardır söylüyoruz. ama bu kimsenin işine gelmiyor. kimse, kimsenin ayağına basmak istemiyor. herkes güllük gülistanlık devam ediyor. bize niye sorun çıkartıyorsunuz, diyorlar. kardeşim ben sorun çıkartmıyorum. siz sorun çıkartıyorsunuz. biz de o sorunları engellemeye çalışıyoruz.’’
"yüz metre, üçyüz metreye çekilmeli"
sarı, kıyı kanununun da van gölüne has bir değişiklik olacaksa, yapılaşmanın izninin yüz metre değil, üçyüz metreye çekilmesi gerektiğini belirtiyor.
"van gölü kapalı havza olduğundan iklim değişimlerine bağlı su seviyesi yükselir ve düşer. işte bu dikkate alınarak 1652 kotunun altı imara kapanmış. ben de soruyorum. bu yapılaşmaların olduğu yerlerin kotu kaç? burayı doldurup ne yapacağız? insanlar çöplerini getirip atmaya başlamışlar. her taraf çöpten geçilmiyor. peki nerede bu kanunları uygulayacak olanlar? onun için sulak alanları koruyalım. kentin buraya ihtiyacı var. biz daha yeni deprem yaşadık. toki’leri nerelere götürdük? derdimiz nedir? buradan niye kaçtık? zemin kötü, ondan kaçtık. buraları güzelce tanzim edelim. seyir terasları yapalım. insanlar kuşları seyretsinler."
siyasilerin sahil yolu projesi felaket olur
mart’ta yapılacak seçimler öncesinde belediye başkan adaylarının en büyük vaatlerinden birinin sahil yolu projesi olduğunu duyduğunda dehşete kapıldığını anlatan sarı, konuşmasına şöyle devam etti:
"yıllardır van çevresinde hep bunu görüyoruz. seçimler yaklaştı. büyükşehir ve ilçe belediye başkan adayları seçim beyannamelerini açıklıyorlar. her birini okuduğumda dehşete kapılıyorum. sahil yolu vaat ediyorlar. zaten sahil yakınından geçen yol var. bu sahile ne yol istiyorsun? van kalesinin altında 220 kadar kuşun görüldüğü van sazlığı var. kaleye çıkıldığında o muhteşem manzarayı görüyorsunuz. kuşları görüp, seslerini dinliyorsunuz. şehrin içinde ulaşım çok kolay. şimdi oraya yol yapmaya çalışıyoruz. sahili doldurarak göle paralel yol yapmaya çalışıyoruz. kullanmak istiyorsanız dikey inelim. sahile yürüyelim. doğaya temas edelim. oradan yol geçerse ne kadar değerlenecek hesabı yapıyorlar. onun için yetkilileri ben bu yanlış uygulamaları durdurmak için göreve davet ediyorum."
doğa koruma ve milli parklar genel müdürlüğü'nün verilerine göre, türkiye’de uluslararası öneme sahip 120 sulak alan mevcut. bunlardan 20’ye yakını van gölü çevresinde bulunuyor.
kaynak: al jazeera
Yorumlar