Türkiye
'MGK’nın görev tanımı değişmeli'
TBMM Darbe ve Muhtıraları Araştırma Komisyonu'na bağlı alt komisyon, 28 Şubat sürecine ilişkin raporunda, TSK İç Hizmet Kanunu'nun 35. Maddesi ve MGK'nın misyonunda değişiklik istedi.
Haberin Öne Çıkanları
MGK'ya eleştiri
'Psikolojik harekat'
'Askeri eğitim değişmeli'

türkiye’de sivil yönetime bir daha darbe ve benzeri müdahaleler yapılmaması için, tbmm darbe ve muhtıraları araştırma komisyonu tarafından bir dizi öneride bulunuldu.
ana komisyon bünyesinde oluşturulan ilgili alt komisyon, 1997 yılında rejime şiddet kullanılmadan müdahale edildiği ‘28 şubat’ ve tsk’nın 2007 cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde internet üzerinden siyasi içerikli bir bildiri yayımladığı ‘27 nisan’ süreçlerine ilişkin raporunu tamamladı.
raporda, müdahalelere dayanak olarak gösterilen tsk iç hizmet kanunu’nun 35. maddesi’nin değiştirilmesi ve milli güvenlik kurulu’nun (mgk), etkinliğinin azaltılması amacıyla görev tanımının ‘ülke güvenliği’ ile sınırlandırılmasını teklif etti.
mgk’ya eleştiri
komisyonun, 10 başlık altında hazırladığı raporun ‘dünyada ve türkiye'de milli güvenlik kavramının ortaya çıkışı’ bölümünde, türkiye'de, milli güvenlik algısının oluşmasına etki eden unsurlar irdelendi.
raporda, mgk'nın, dayandığı hukuki mevzuatı açısından hükümete danışmanlık hizmeti vermek üzere kurulmuş gözükmesine rağmen, ülkenin kaderini etkileyecek konularda ‘yüksek siyasete’ yön verme aracı olarak kullanıldığı, hükümetlerin ise bu duruma uzun yıllar ses çıkaramadığı vurgulandı.
mgk'nın, uzun yıllar boyunca, ‘milli güvenlik’ olarak takdim edilen ‘sihirli kavramın’ arkasına sığınarak, gizlilik şemsiyesi altında, tbmm iradesinin ve kamuoyunun devre dışı bırakıldığı bir yapı haline geldiği ifade edildi.
kurumun genel sekreterliği'nin psikolojik harekata ilişkin faaliyetlerinden bahsedilen raporda, bu kapsamda, hem 28 şubat sürecinde 1997 yılında gönderilen bazı yazılardan örnekler verildi, hem de 1990'lı yıllardan itibaren ‘kürt meselesi’ hakkında bu tip çalışmalar yürütüldüğü ve bazı akademisyenlere kürt kimliğinin, türk milliyetçiliği içinde eritilmesi yönünde bilimsel çalışmalar hazırlatıldığı belirtildi.
‘askeri eğitim değiştirilmeli’
raporda, komisyonun görüşlerine başvurduğu bilim adamı ve gazetecilerin birçoğunun, türkiye'de darbe kültürünün yok edilmesi için askeri eğitimin değişmesine öncelik verilmesine dikkati çektiği, bu okulların müfredatının gözden geçirilmesini istediği ifade edildi.
27 nisan’da yayımlanan bildiriyi ‘muhtıra’ diye tanımlayan raporda, bu ve başka müdahalelere dayanak olarak kullanılan tsk iç hizmet kanunu’nun 35. maddesi’nin değiştirilmesi ve ‘tbmm iradesi ve kamuoyunun devre dışı bırakıldığı’ milli güvenlik kurulu’nun (mgk), görev tanımının ‘ülke güvenliği’ ile sınırlanmasını teklif edildi.
bildirinin içeriği, ak parti hükümetinin bildiriye yanıtı ve kamuoyunun bildiriye tepkisinin irdelendiğini raporda, şu ifadelere yer verildi:
''genelkurmay başkanlığı'nın 27 nisan tarihli basın açıklaması ve sonrasında yaşanan süreç, türk siyasi tarihi bakımından bir kırılmayı ifade etmektedir. söz konusu basın açıklaması ile demokrasiye müdahale etmeye yönelik girişim, sivil iktidarın bu müdahale karşısındaki yerinde tutumu ve tutumunu sürdüreceği yönündeki iradesi karşısında başarısız olmuştur. bu müdahale girişimi, cumhurbaşkanlığı seçim sürecini başlatmış ve bu seçimi tamamlamadığı takdirde hızla seçim sürecine girmek durumunda olan hükümetin en zayıf olduğu anına getirilmek istenmiştir.
‘siyaset etkilenmek istendi’
metinde, bildirinin açıklanma zamanının önemine de vurgu yapılarak, “ayrıca ilk tur (cumhurbaşkanlığı) oylamanın yapıldığı ve sorunun yüksek mahkemenin gündemine taşındığı bir günün gecesinde yapılmış olması da gerek siyasetin gerekse yargının tesir altında bırakılmak istendiğini göstermektedir” dendi.
komisyon, raporunu kaleme almadan önce siyasetçiden gazeteciye 28 şubat döneminin birçok etkili ismiyle görüşmüştü.
8 şubat 1997 tarihli mgk toplantısında 'irtica ile mücadele' amaçlı bir dizi kararıalınmış, dönemin başbakanı necmettin erbakan kısa süre içinde istifa etmiş ve dönemin refah partisi ile doğru yol partisi hükümeti dağılmıştı.
öte yandan, 27 nisan 2007 gecesi tsk adına genelkurmay başkanlığı’nın internet sitesinde, cumhurbaşkanlığı seçimleri bağlamında laiklikle ilgili bir açıklama yer almış ve gelişme, akp hükümeti tarafından tepkiyle karşılanmıştı. açıklamada, tsk’nın dönemin laiklik tartışmaları çerçevesinde ‘taraf’ ve ‘laikliğin kesin savunucusu’ olduğu belirtiliyordu.
kaynak: ajanslar
Yorumlar