ergenekon davası'nda savcının istediği cezalar, muhalefetteki cumhuriyet halk partisi (chp) ile milliyetçi hareket partisi'nin (mhp) tepkisine neden oldu. chp yargıyı 'hükümetin taşeronluğunu' yapmakla suçlarken, mhp davanın amacının türk silahlı kuvvetleri'ni (tsk) etkisizleştirmek olduğunu öne sürdü.
darbe girişimi iddiaları ile 2008'den bu yana devam eden ve 67'si tutuklu 275 sanığın yargılandığı davada savcı mehmet ali pekgüzel
esas hakkındaki mütaalasını pazartesi günü açıklamıştı. ergenekon örgütünün varlığının tespit edildiğini belirten pekgüzel, 64 sanığın darbeye teşebbüsten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmalarını istemişti.
haklarında müebbet hapis istenen kişiler arasında eski genelkurmay başkanı emekli orgeneral ilker başbuğ, emekli orgeneral hasan iğsız, orgeneral nusret taşdeler, gazeteciler mustafa balbay ve tuncay özkan ile işçi partisi genel başkanı doğu perinçek de vardı.
chp genel başkanı
kemal kılıçdaroğlu salı günü partisinin tbmm grup toplantısında yapıtğı konuşmada, davanın savcılarının ve hakimlerinin 'siyasi iktidarın taşeronluğunu' yaptığını söyledi. kılıçdaroğlu, milli istihbarat teşkilatı (mit), genelkurmay başkanlığı, emniyet genel müdürlüğü ve jandarma genel komutanlığı'ndan mahkemeye "ergenekon terör örgütüne dair elimizde bilgi ve belge yok" şeklinde yazı gönderildiğini hatırlattı.
"ama savcı ergenekon terör örgütü bulundu diyor" ifadesini kullanan chp lideri, yargının siyasallaştığını belirterek, "adaleti katledenler geldikleri gibi gidecekler" dedi.
bahçeli hükümete yüklendi
mhp genel başkanı
devlet bahçeli ise ergenekon davası'nda istenen cezaları hükümetin kürt sorunu'nun çözümü için başlattığı süreç üzerinden eleştirdi. hedefin türk ordusu olduğunu belirten bahçeli şöyle konuştu:
"diyebilirim ki başbakan erdoğan, imralı canisiyle yürüttüğü pazarlıkların ana teması olan 'al başkanlığı, ver özerkliği' takasına yeni halkalar eklemiştir. bu çerçevede görünen gerçek şudur; 'al pkk'yı, al özerkliği, ne yaparsan yap tsk'yı', 'çıkar pkk'yı, içeri at tsk'yı', 'kurtar pkk'yı, mahkum et tsk'yı'. olan budur, tüm gelişmelerin istikameti buraya doğru gitmektedir. başbakan erdoğan pkk'yla birlikte, türk milletine ve türk ordusuna tuzak kurmakta, kara çalmakta ve değirmen gibi öğütmektedir"
bahçeli, sanıklardan başbuğ'un 'terör örgütü yöneticiliği' suçundan beraatinin talep edilmesinin, mahkemenin çelişkisini gösterdiğini belirterek, "yöneticisiz örgüt olur mu? saçma bir şey" diye konuştu.
gecekonduda bulunan bombalar
türkiye gündemini uzun süredir meşgul eden davada emekli askerler, siyasetçiler, gazeteciler, akademisyenler ve sivil toplum örgütü yöneticileri yargılanıyor.
davayla sonuçlanan süreç 12 haziran 2007'de ümraniye'de bir gecekonduda 27 adet el bombası bulunmasıyla başladı. ifadeler üzerine başlatılan soruşturmada emekli yüzbaşı muzaffer tekin, emekli binbaşı fikret emek ve işadamı kuddusi okkır gözaltına alınan ilk isimler oldu.
genişletilen operasyonda gözaltına alınan veli küçük ve doğu perinçek'in de aralarında bulunduğu 46'sı tutuklu 86 sanık hakkında hazırlanan 2 bin 455 sayfalık ilk iddianame 25 temmuz 2008'de kabul edildi. sanıklar 'hükümeti devirmek' ve 'terör örgütü yöneticiliğiyle' suçlandı.
ilk yargılama 20 ekim 2008'de başlarken, o dönem cumhuriyet gazetesi köşeyazarı olan mustafa balbay'ın da yer aldığı 56 kişi de soruşturmaya dahil edildi. bu kişiler hakkında düzenlenen iddianameye göre 'ikinci ergenekon' 20 temmuz 2009'da görülmeye başlandı.
Ergenekon'da sayılar
- 21 iddianame ve dava dosyası birleşti
- 4 bin 300 klasör
- eklerle beraber 1 milyon sayfalık dosya
- birleştirilen davalarla beraber 600'den fazla duruşma
- 64 sanık tahliye oldu
- 31 gizli tanık dinlendi
- iki sanık dava sürecinde, bir şüpheli dava açılmadan öldü
o dönem başkent üniversitesi rektörü olan mehmet haberal'ın da sanıkları arasında yer aldığı 52 kişiye ilişkin hazırlanan üçüncü iddianame de 5 ağustos 2009'da kabul edilirken, bu dava, 'ikinci ergenekon davası'yla' birleştirildi.
soruşturma devam ederken alınan ifadeler ve ihbarlar doğrultusunda istanbul, ankara ve adapazarı başta olmak üzere çeşitli illerde yapılan kazılarda çeşitli silahlar silahlar bulundu.
ergenekon'la bağlantılı olduğu öne sürülen farklı dava dosyaları da (ankara'da danıştay'a saldırı, istanbul'da fener rum patriği bartholomeos'a suikast girişimi, malatya'da üç hıristiyan misyonerin öldürülmesi) ana davaya eklendi. iddianameye göre amaç askerin darbe yapmasına elverişli ortam oluşturmaktı.
dördüncü iddianame ise 'irtica ile mücadele eylem planı' iddialarına ilişkin oldu. albay dursun çiçek tarafından hazırlandığı ve avukat serdar öztürk'ün ankara'daki ofisinde bulunduğu iddia edilen hükümeti yıpratmaya yönelik söz konusu plana ilişkin hazırlanan iddianamede, yeditepe üniversitesi kurucusu bedrettin dalan firari sanık olarak yer aldı.
genelkurmay başkanlığı bünyesinde faaliyet gösteren bazı internet siteleri ve 'internet andıcı'na ilişkin olarak ise türkiye'deki askerlerin terfilerine karar veren yüksek askeri şura (yaş) üyesi orgeneral nusret taşdeler'le beraber 22 kişi hakkında 29 temmuz 2011'de iddianame hazırlandı. bu da 'irtica ile mücadele eylem planı' davası'yla birleştirdi.
son isim başbuğ
son olarak mahkemenin yaptığı suç duyurusu üzerine eski genelkurmay başkanı ilker başbuğ da 6 ocak 2012'de tutuklanırken, başbuğ hakkındaki 'cebir ve şiddet kullanarak hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talebiyle iddianame hazırlandı.
davada bugüne kadar 31 gizli tanık dinlendi, mahkeye sayısız ihbar mektubu ulaştı.
1996'da yakalanan pkk'nın iki numaralı ismi şemdin sakık'ın da 'deniz' kod adıyla davanın gizli tanığı olduğu ortaya çıkmıştı.
dört yılı aşkın süredir devam eden dava, tutukluluk ve yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle eleştiriliyor.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar