Avrupa
Peres: Doğalgazda tasarruf hakkı bizim
Kıbrıs'ı ziyaret eden İsrail Cumhurbaşkanı, iki ülkenin, tanımladıkları münhasır ekonomik bölgelerindeki hidrokarbon yataklarında yetkili olduğunu söyledi.
Haberin Öne Çıkanları
Sıcak mesajlar
'Sondaj çalışmaları yasal'
Türkiye'ye eleştiri

israil cumhurbaşkanı şimon peres, doğalgazın siyasi çıkarlar uğruna baskı unsuru olarak kullanılmaması gerektiğini ve ülkesi ile kıbrıs cumhuriyeti’nin bu enerji kaynağını kimsenin elinden almaya çalışmadığını söyledi.
resmi ziyaret için kıbrıs’ta bulunan peres, kıbrıs cumhuriyeti cumhurbaşkanı dimitris hristofyas'la görüştü. görüşmenin ardından, taraflar arasında araştırma, kalkınma, yenilenebilir enerji kaynakları, arkeoloji ve telekomünikasyon alanlarında dört ayrı anlaşma imzalandı.
devlet radyosunun haberine göre israil cumhurbaşkanı, görüşme ve imza süreçlerinin ardından yaptığı açıklamalarda, kıbrıs cumhuriyeti ve israil'in doğalgaz konusunu uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde ele alacağını belirterek, doğalgaz kaynaklarını kimsenin elinden almadıklarını, başkalarının da aynı şeyi yapmasını kabul etmeyeceklerini belirtti.
‘tasarruf hakkı bizde’
söz konusu kaynakları, ortak yarar sağlama yönünde kullanacaklarını kaydeden peres, iki ülkenin ortaklaşa tanımladıkları münhasır ekonomik bölgelerindeki doğalgaz yataklarında tasarruf hakkının kendilerinde olduğunu savundu.
israil cumhurbaşkanı, müşterek ekonomik çıkarların, iki taraf arasındaki ekonomik ilişkilerin daha da gelişmesine katkıda bulunabileceğini belirtti. peres, yatakların tüm bölge halklarının yararına bir sıçrama tahtası olacağını fakat siyasi çıkarlar uğruna baskı unsuru olarak kullanılmaması gerektiğini ifade etti.
kıbrıs cumhuriyeti ile israil ilişkilerindeki ilerlemenin ‘fevkalade büyük’ olduğunu dile getiren cumhurbaşkanı, iki taraf arasındaki ilişkilerin askeri güç temelinde değil, barışçı zeminde ilerlediğini belirtti.
bölgedeki petrol ve doğalgaz girişimlerine yönelik türkiye'nin tavrıyla ilgili bir soru üzerine peres, ‘devletlerarası ilişkilerin uluslararası hukuk temelinde olduğunu ve her devletin buna saygılı olması gerektiğini’ söyledi. israil cumhurbaşkanı, “israil ne kimseyi tehdit edecek, ne de kimseden tehdit kabul edecektir” ifadesini kullandı.
peres’in temasları kapsamında, rum başpiskopos ii. hrisostomos ve meclis başkanı yannakis omiro ve ana muhalefet demokratik seferberlik partisi’nin (disi) başkanı nikos anastasiades ile de bir araya gelmesi bekleniyordu.
cumhurbaşkanına ziyaretinde, resmi heyetinin yanı sıra, israilli yatırım şirketi olan delek şirketinin üst düzey yöneticileri de eşlik ediyor. bu şirketin, adanın güneyi açıklarında sondaj çalışması yapan amerikan noble energy şirketi ile anlaşması bulunuyor.
‘sondaj çalışmaları hukuka uygun’
dimitris hristofyas ise, doğu akdeniz'deki hidrokarbon (petrol ve doğalgaz) rezervlerinin rum tarafı ile israil arasında ‘yeni işbirliği alanları açtığını’ söyledi. cumhurbaşkanı, ‘rezervlerin kıbrıs ve israil halklarının refahı ve bölgede barışın yerleşmesi için mümkün olan en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini’ kaydetti.
ada açıklarında sondaj çalışmalarına başlanmasının uluslararası hukuka dayandığını savunan hristofyas, 'türkiye'nin tepkisinin kabul edilebilir olmadığını' ifade etti.
hristofyas, new york'un long island bölgesindeki greentree'de sona eren iki günlük kıbrıs görüşmeleri sonrasında çarşamba günü adaya dönmüştü.
birleşmiş milletler (bm), kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti (kktc) ve kıbrıs cumhuriyeti arasında, sorunun çözümüne yönelik olarak düzenlenen dördüncü ‘üçlü görüşme’ pazartesi günü sona ermişti.
ilişkiler kötü durumda
türkiye’nin hem israil, hem de kıbrıs cumhuriyeti’yle ilişkileri gergin seyir izliyor.
noble energy şirketinin, eylül ayında kıbrıs cumhuriyeti’nin kendi tanımladığı münhasır ekonomik bölgesinin 12’nci parselinde petrol ve doğalgaz aramaya başlaması, bölgede gerginlik yaratmış, türkiye de kktc ile imzaladığı anlaşma çerçevesinde doğal kaynak araştırmaları yapan piri reis gemisini ada çevresine yollamıştı. söz konusu gelişmelerin, kıbrıs müzakere sürecine sekte vurabileceğinden korkuluyor.
israil, gazze ablukasını kırmak için mayıs 2010’da yola çıkan mavi marmara gemisine uluslararası sularda askeri operasyon düzenleyerek, dokuz türkiye vatandaşını öldürmüştü. ankara’nın resmi özür talebine olumsuz cevap veren israil’le türkiye’nin ilişkileri gerilmişti.
aylar süren görüşmeler sonuç getirmeyince, defalarca ertelenen birleşmiş milletler’in (bm) mavi marmara baskınına ilişkin raporu eylül ayında açıklanmıştı. raporun içeriğine sert tepki gösteren türkiye, israil ile diplomatik ilişkilerin ikinci katip düzeyine düşürülmesi de dahil olmak üzere bir dizi kararı hayata geçirmişti.
kaynak: al jazeera ve ajanslar
Yorumlar