Göç
Türkiye'deki göçmenlerin 43 bini yasa dışı
Dünya nüfusunun yüzde 3,2'si göçmen. Türkiye'de de OECD verilerine göre 263 bin göçmen var. Al Jazeera Türk Dünya Göçmenler Günü öncesinde İstanbul sokaklarında göçmenlerle yaşadıkları sorunları konuştu.
Haberin Öne Çıkanları
18 Aralık Dünya Göçmenler Günü
Göçmenler zor şartlarda yaşıyor
Yasal ve yasa dışı yollarla bir ülkeden diğerine göçüyorlar

anahit danoyan kumkapı’daki tek göz evinde yaşıyor. o bir göçmen. tam 15 yıldır türkiye’de. ekonomik zorluklar onu istanbul’a sürüklemiş. kumkapı’daki ermeni kilisesinin çevresindeki odasının bir bölümünde günlük hayatını sürdürmeye çalışıyor.
odanın diğer bölümünü ise ermenistan’dan gelirken yanında getirdiği, istanbul’da yaşayan diğer ermenistanlılara sattığı turşu, salam, pastırma gibi mallara ayırmış. “erivan’da 1988 depreminin ardından çalıştığım fabrika kapandı. uzun sure iş bulamadım. bunun üzerine türkiye’ye geldim. uzun yıllardır türkiye’deyim, artık buralı oldum” diyor. 75 yaşındaki danoyan yasal olarak göçmen statüsüne sahip, oturma ve çalışma izni var. o sırada anahit danoyan’ı ziyarete gelen akrabası karina petrosyan alıyor sözü, “anahit uzun yıllardır burada, onun evi burası, şimdi ermenistan’a gitse bir ay yaşayamaz, onun hayatı burada” diyor, iyi türkçesiyle.
karina petrosyan da 9 yıl once geldiği istanbul’da bir türk ile evlenmiş. ilk evliliğinden olan çocukları ermenistan’da ama kendisi eşiyle beraber istanbul’da yaşıyor. eskiden erivan’da ticaretle uğraştığını söylüyor. ancak işleri bozulunca parasız kalıp göç ettmek zorunda kalmış.
göçmenlik zor zanaat
aslında hemen bütün göçmenlerin hikayeleri birbirine benziyor. ülkelerinde yaşadıkları ekonomik sıkıntılar onları yabancı topraklara sürükledi. kimisi yasal yollardan geldi, bir kısmı da illegal olarak… ama hepsinin kaygısı aynı; kendi ülkelerinde ekonomik zorluklar nedeniyle yakalayamadıkları refahı bir başka ülkede bulmak. zaten göçmen kendi ülkesini, ekonomik sebeplerle gönüllü olarak terk eden kişiye deniyor.
birleşmiş milletler’e (bm) göre, “göçmen” tanımı, “mülteci”den farklı. bm, “göçmen ekonomik saiklerle, gönüllü olarak ülkesini terk eden” kişidir diyor:
“göçmenler, özellikle göçmen işçiler, kendileri ve aileleri için geleceklerini garanti altına almak adına bulundukları yeri terk etmeyi seçerler. mülteciler ise, hayatlarını kurtarmak ve özgürlüklerini korumak için evlerini terk ederler. kendi hükümetleri onlara herhangi bir koruma sağlamaz, aslında genellikle mültecilere zulüm tehtidi yaşatan kendi hükümetleridir”.
18 aralık her yıl “dünya göçmenler günü” olarak kutlanıyor; göçmenlerin sesi bugün biraz daha yüksek çıkıyor, sorunları daha güçlü dile getiriliyor. dünyanın çeşitli büyük kentlerinde de, istanbul’da da göçmenlerin yaşadığı bölgelere biraz daha dikkatle bakılıyor. kumkapı, aksaray, tarlabaşı, istanbul’da göçmenlerin en çok tercih ettiği semtler. istanbul’a geldiklerinde kendi vatandaşlarının önceden gelip yerleştiği mahallelerde oturmayı tercih ediyor. eğer bir iş bulabilirlerse yine o mahallelerde çalışıyorlar.
onlardan biri de uluğbek mirvohidov. o da özbekistanlı bir göçmen, 22 yaşında. türkiye'ye 2 yıl önce gelip, türkçe'yi burada öğrendi: “çalışmaya geldim. burada üniversitede okumak istedim ama olmadı. restoranda çalışıyorum. özbekistan'da üniversitede doğalgaz üzerine çalışıyordum. ama birinci sınıfı bitirince buraya geldim. evli değilim, laleli’de yaşıyorum. oturma iznim var ama henüz çalışma iznim yok. başvurdum, bekliyorum”.
illegal hayatlar

“türkiye'de hayat güzel değil. göçmenlere yardım eden yetkililer yok. ingiltere ve amerika’daki göçmen akrabalarımın gönderdiği birkaç yüz dolarla geçinmeye çalışıyorum. fırsatını bulursam yine yunanistan ya da hollanda’ya gitmek istiyorum.
kamerunlu philippe olivier de 5 yıldır türkiye'de. aksaray ve osmanbey’den ceket alıp, ülkesinde satıyor. küçük çaplı ticaret yaparak hayatını kazanıyor. burada yalnız başına yaşıyor, ailesi kamerun’da. olivier, “afrika'da hayat kolay değil. ancak burada da çalışma izni alamıyorsun. bu nedenle ufak tefek işler yapıyorsun” diyor. 6 ayda bir ülkesine giriş çıkış yapmak zorunda olduğunu söylüyor. fakat uçak biletlerinin çok pahalı olmasından yakınıyor. bir başka sorun da kiralar: “şişli'de yaşıyorum ve 700 lira kira ödüyorum. 5 yıl önce taşındığımda 500 liraydı. her yıl 50 lira daha eklendi, 700 liraya kadar çıktı”.
sıradışı göçmen öyküleri
göçmen olarak türkiye’ye gelip istisnai de olsa başarı öyküsü yazanlar da var. nizar bitar 47 yaşında suriyeli bir iş adamı. son 3 yıldır yerleşik olarak istanbul’da yaşıyor. fakat iç savaştan önce de türkiye ile ticaret yaptığını anlatıyor, “21 yıl türkiye ile çalıştım. ticaret yaptım. hatta araplar’a türkiye’yi tanıtmak için bir de kitap yazdım”. istanbul’a yerleştiğinde açtığı ilk restorana 6 tane daha eklediğini, bayrampaşa’da da bir ekmek fırını kurduğunu söylüyor.

ikinci kuşak
türkiye’ye gelip yerleşen göçmenlerin çocuklarıysa artık buralı oldular bile. bir kısmı burada doğdu, okullarını burada okudu, hayatlarını burada kurdu. abdülkerim türkistanlı ikinci kuşağı temsil eden bir esnaf. laleli’de özbek yemekleri yapan bir lokantası var. yanında özbek, uygur ve azerbaycanlılar çalışıyor. zira lokantanın müşterileri de genellikle orta asya’dan gelip istanbul’da çalışanlar.
“ben doğma büyüme istanbulluyum” diyerek başlıyor hikayesini anlatmaya:

göçmenler büyük zorluklarla yaşamaya çalışıyor. hatta pek çoğu için türkiye’deki ekonomik koşullar göçmenlere çok iyi bir gelecek sunmuyor. yine de kendi ülkelerindeki hayatlarına geri dönmek istemiyorlar. özellikle batılı ülkelerde ve türkiye’de göçmenlerin sayısı her geçen gün biraz daha artıyor. 18 aralık uluslararası göçmenler günü, her yıl göçmenlerin ve yerinden edilmiş insanların karşılaştıkları ekonomik, siyasi, psikolojik ve hukuksal sorunları masaya yatırmak için vesile oluyor.
Yorumlar