darbe girişimi davalarına konu olan 2002-2004 döneminde kara kuvvetleri komutanlığı yapan aytaç yalman, yaşadıklarını iki ciltlik bir kitapta topladı. hürriyet gazetesi'ne konuşan yalman röportajın ikinci bölümünde ergenekon sanığı eski genelkurmay başkanı ilker başbuğ'u sorumlu tuttu. 2003'te birinci ordu komutanlığı'nda yapılan plan semineriyle ilgili verdiği "hassas" bir talimatının yerine getirilmediğini söyleyen yalman, o dönemde kendisinin kurmay başkanı olan daha sonra da genelkurmay başkanlığı görevine getirilen orgeneral ilker başbuğ'u işaret etti. yalman'a göre, başbuğ "yetkisini aşarak usûl hatası" yaptı ve "disiplin suçu" işledi.

"başbuğ görevini yapmadı"

balyoz, 1. ordu komutanlığı'nda hükümeti devirme amaçlı hazırlandığı iddia edilen bir askeri darbe planıydı. plan mart 2003’te yapılan bir “plan semineri”nin parçası olarak sunuldu.

aytaç yalman, “yani birinci ordu’daki seminerin çerçevesini ilker başbuğ biliyormuş ama size bilgi vermemiş. neden bildirmedi?” sorusuna, “işte ben bu sorunun cevabını veremiyorum. kötü niyetle bakamıyorum. herhangi bir hareket olursa… ne bileyim… ben bu sorunun cevabını veremedim. ama bu bilgiyi bana vermedi, yani görevini yapmadı” cevabını verdi.

"seminer yok diyecektim"

yalman başbuğ'a, "siz görevinizi yapsaydınız balyoz olarak isimlendirilen dava olmayacak, yüzlerce suçsuz insan cezaevinde olmayacaktı" dediğini aktardı. başbuğ’a sitem etmediğini “bayağı kızdığını” söyledi.

peki başbuğ bildirseydi yalman bunu engelleyebilecek miydi? yalman, “ne yapacaktınız?” sorusuna şöyle yanıt verdi:

“seminer yok diyecektim. tabii seminerle plan arasında bir korelasyon var mı, mahkemede de sordular, ‘yok’ dedim. bilmiyorum ki planı… ‘böyle bir şey yok, olmayacak’ deseydim, bu açık bir şekilde yapılmayabilirdi.”

"evimde oturuyordum"

yalman, başbuğ’un kendisine seminer planını bildirmediğini öğrendiğinde bunun hesabını sorup sormadığı konusunu ise 2010 yılını kastederek, “emekli olmuştum, evimde oturuyordum” diye yanıtladı. birinci ordu’nun 31 ocak 2003 tarihli yazısına işaret ederek de, “o genelkurmay başkanı’ydı. o tarihe kadar bilmedim” dedi.

söz konusu yazı, eski birinci ordu komutanı orgeneral çetin doğan’ın 31 ocak’ta kara kuvvetleri’ne gönderdiği yazı. o yazıda çetin doğan, seminerde “dış tehditle irtica ve bölücülük faaliyetlerinin yarattığı iç tehdidin birleştiği bir olasılığı en yüksek tehdit senaryosu”nu tartışacağını bildirmişti. bu yazısına karşı karargâhtan bir bildirim alamamıştı. seminerin birinci günü de söz konusu senaryo ele alındı. işte orgeneral yalman’ın, “emrime aykırı davranıldı” demesinin nedeni de, giden emirdeki “senaryoyu daha sonra incelersiniz” şeklindeki hükmün dikkate alınmaması.

"seri yanlışlar yaptı"

yalman’a başbuğ’dan “benim için artık yoksunuz” diye bahsetmesi sorulduğunda ise, “öyle yazmışsam öyledir. tüm bunlara, bu kadar sıkılmama, yanlış yapmasına rağmen hapishaneden çıkıp eve geldiği vakit iki kere aradım. telefona çıkmadı. iki kere aradım iki… böyle yanlış işler yaptı, seri yanlışlar yaptı. bunlara rağmen acı çekmiştir, semboldür, şahıs olarak olmasa bile makamı itibariyle bir arayayım, geçmiş olsun dileyeyim, dedim. telefona çıkmadı” diye yine başbuğ’a sitemini sürdürdü.

başbuğ bunun nedeni sorulduğunda da, “neden olacak, bana olan şeyinden… ben bu bilgileri üç, dört sene sakladım. hep göğüs gerdim. benim bunlardan haberim yok”, demedim sonuna kadar. ne zaman ki ‘yeter artık’ diye uzun bir açıklama yaptım, her şey kesildi. bir daha kimsenin ağzı açılmadı” ifadelerini kullandı.

kaynak: hürriyet gazetesi