oecd'nin ''geçici ekonomik değerlendirme'' raporunda, hükümetlerin kemer sıkma politikaları, düşen tüketici ve iş dünyası güveni gözönüne alındığında gelişmiş ekonomilerdeki büyümenin yılın ikinci yarısında yavaşlayacağına dikkat çekildi.

rapora göre, sanayileşmiş g-7 ülkelerinin (abd, japonya, almanya, fransa, italya, ingiltere ve kanada) üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 1,6 ve dördüncü çeyrekte ise sadece yüzde 0,2 büyüyecek. japonya hariç g-7 ülkelerinin yılın ikinci yarısında yıllık bazda yüzde 1'den az büyüyeceği belirtildi.

oecd baş ekonomisti pier carlo padoan, raporu sunarken yaptığı açıklamada, ''üç ay öncesiyle karşılaştırıldığında büyüme görünümünün daha da kötüleştiğini, büyümenin durgunlaştığının söylenebileceğini'' belirtti.

padoan, ''oecd ülkelerinde büyümenin yavaşladığına tanıklık ediyoruz'' dedi.

raporda, abd'de mali politika konusundaki tartışma, avro bölgesi'nde bazı ülkelerdeki borç sorunu ve hükümetlerin büyümeyi desteklemede çok az seçeneğe sahip olması gerçeğinin tüketici ve işletmelerin güvenini düşürdüğüne işaret edildi. 

g7 ülkeleri

raporda, dünyanın en büyük ekonomisi abd'nin üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 1,1 büyüyeceği ve dördüncü çeyrekte büyümenin yavaşlayarak yüzde 0,4'e düşeceği belirtildi.

büyümedeki yavaşlamanın özellikle avrupa'nın en büyük ekonomisi almanya'yı etkileyeceğine işaret edilen rapora göre, almanya üçüncü çeyrekte yıllık bazda yüzde 2,6 büyüdükten sonra dördüncü çeyrekte yüzde 1,4 oranında daralacak.

euro bölgesi'nin üç büyük ekonomisi almanya, fransa ve italya, yılın üçüncü çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1,4 büyüyecek ve dördüncü çeyrekte ise yüzde 0,4 küçülecek.

bu yıl üçüncü çeyrekte geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4,1 büyüyecek japonya ekonomisi, dördüncü çeyrekte ise büyümeyecek.

yılın üçüncü çeyreği ve dördüncü çeyreğinde yıllık bazda olmak üzere sırasıyla fransa yüzde 0,9 ve yüzde 0,4, ingiltere yüzde 0,4 ve yüzde 0,3, kanada yüzde 1 ve yüzde 1,9 büyüme sağlayacak.

borç ve bütçe açığı sorunuyla uğraşan avro bölgesi ülkesi italya ise üçüncü çeyrekte yıllık bazda 0,1 daralacak, dördüncü çeyrekte ise sadece yüzde 0,1 büyüyecek.

merkez bankaları

oecd, büyümenin daha zayıf olabileceğine ilişkin risklerin artmasına rağmen, 2008-2009 dönemindeki finansal kriz büyüklüğünde bir resesyon beklemiyor.

ekonomideki görünümün hızla kötüleşmesi ışığında merkez bankalarına gösterge faiz oranlarını mevcut seviyelerde koruması önerisinde bulunan oecd, merkez bankalarının gerekli olduğunda menkul kıymetler piyasalarına daha fazla müdahale etmesi, faiz oranlarını uzun süre düşük seviyelerde tutmak için güçlü taahhüt vermesi ve gelişmekte olan ekonomilerde sıkı para politikalarından vazgeçmesi gerektiğini bildirdi.

ülkelerin borçları azaltmada güvenilir adımlar atması için güvenin yeniden sağlanmasının önemli olduğuna dikkat çeken oecd, orta vadeli konsolidasyon planlarının, büyüme dostu yapısal reformlarla birlikte olması gerektiğini kaydetti.

güvenilir mali çerçevelerin gerekirse kısa vadeli mali teşviklere olanak yaratabileceğini bildiren oecd, euro bölgesi'nin ekonomik ve mali konulardaki idaresinin düzeltilmesi, bankaların sermayelerinin artırılması sürecinin hızlandırılması ve kısa vadeli fon ihtiyaçlarının desteklenmesi gerektiğini vurguladı.

istihdam piyasasında daha önceki düzelmelerin şimdi zayıfladığına, yüksek işsizlik oranının sabitlenme riskinin arttığına işaret eden oecd, bazı ülkelerin ciddi mali ve yapısal reform önlemleri aldığını belirtti.

oecd, birçok ülkede yatırım seviyelerinin tarihi ortalamaların altında kaldığına da dikkati çekti.