Güney Kıbrıs
Güney Kıbrıs'ta tarım sektörü de krizde
Güney Kıbrıslı çiftçi ekonomik krizden çıkış yolu arıyor. Süpermarketlerde satılması için aracıya verilen ürünün parasını gecikmeyle alan çiftçi şimdi müzakereler sonucunda ekonomik krizin de bitmesini umuyor.
Haberin Öne Çıkanları
Güney Kıbrıs
Ekonomik Kriz
"Barış suyu"
güney kıbrıs ekonomisinde dört sektör başı çekiyor: bankacılık-finans, avukatlık hizmetleri, turizm ve tarım. tarım sektöründe de kriz çiftçinin belini büküyor. bir yanda su kaynaklarının yetersizliği, diğer yanda ekonomik krizin getirdiği zorluklar... rum yönetimi, çiftçinin sıkıntılarına şu ana kadar bir çözüm bulabilmiş değil. bir yandan da gözler, türkiye’den kıbrıs’a boru hattı ile su taşıyacak “barış suyu” projesinde.
tarım ekonominin başat aktörü
tarım sektörü yıllar içinde kıbrıs’ta geriye gitti. ada, tipik akdeniz iklimi ürünleri yetiştiriyor. patates, meyve, sebze ve üzüm tarımsal olarak değerli. limasol’ün kuzeyindeki dağlık alanda da büyük miktarlarda şaraplık üzüm üretiliyor.
tarım pek çok ülkede olduğu gibi yakın bir geçmişe kadar ekonominin en önemli kalemlerinden birisiydi. fakat başka sektörlerin de gelişmesiyle birlikte tarım sektörü inişe geçti. 2012 yılı istatistiklerine göre tarımın gayrı safi yurtiçi hasıla’ya (gsyh) oranı yüzde 2.1’di. aynı şekilde tarımda istihdam edilenlerin oranı yüzde 4.9, tarımın ihracattaki payı ise yüzde 15 civarındaydı. bu da sektörün ne kadar önemli olduğununun göstergesi.
güney kıbrıs tarım bakanlığı müsteşarı olympia stylinou, gsyh içerisindeki payı küçük gibi görünse de kıbrıs ekonomisi için tarımın öneminin güney kıbrıs ekonomisinin yeniden yapılandırılması çalışmalarıyla beraber daha da arttığını söyledi.
adanın su sorunu

stylinou, su sorununu da “kıbrıs su kaynakları yeterli olmayan bir ülke, bu karşı karşıya olduğumuz en önemli sorunlardan biri” diye tanımlayıp alınan önlemleri anlattı:
“geride kalan yıllarda geniş çaplı bir su yönetimi politikası geliştirdik. bu politikanın da üç ana ayağı var: koruma, barajlar, adada yaygın bir barajlar ağımız mevcut, burada biriken suyu suyun olmadığı bölgelere nakletmemizi sağlıyor, aynı zamanda son yıllarda tuzlu su arıtma tessisleri kurduk”.
tarım bakanlığı müsteşarı, türkiye’nin suyunu kıbrıs’a getirmeyi hedefleyen “barış suyu” projesini yakın vadede uygulanabilir planlar içinde görmüyordu. “bu bizim dahil olduğumuz bir proje değil. bizim dahil olmamız ancak genel politik durum ile bağlantılıdır” diyen stylinou, yeniden başlayan müzakerelerin sonucuna göre bir pozisyon alınabileceğini, bir teknokrat olarak şu anda bir yorumda bulunmasının mümkün olmadığını söyledi.
tahsilat yapamayınca b planı devrede
tarlasında çalışırken bulduğumuz miroulla lazarou, tarım alanındaki sorunların çokluğundan yakınıyordu. yakın zamana kadar ürünlerini aracılık yapan firmalara verdiklerini, paralarını da hemen tahsil ettiklerini söyledi. krizden sonra ise durum değişti. paralarını ürünü verdikten çok sonra alabildiklerini belirtip rutin masraflarını sıraladı: çiftçi fide, tohum ve gübre almak için para veriyor. sahiplerinden kiralanan tarlalar için her ağustos’ta bir yıllık kira ödüyor. ayrıca kendileri parayı geç tahsil etse de, tedarikçiler bizden parayı nakit olarak istiyor. bunun için lazarou ve eşi b planı yaptı: “banka kredileri durdu. paramızı tahsil etmek zorlaşınca biz de kocamla beraber bir alternatif düşündük. malımızı süpermarketlere vermek yerine kendimiz götürüp pazarda satıyoruz.”
kendi ürününü kendi satanlar

ürününü komisyocuya vermeden doğrudan pazara getirip satan çiftçilerin sayısı artıyor. 81 yaşındaki michalis kyprianou portakal üreticisi. fakat piyasa koşulları onu ilerleyen yaşında pazarcı da yaptı:
“ben hasattan sonra arada kabzımallar olmadan çalışmayı istiyorum. hasat yaparken amacım meyve bahçemi işlemeye devam edebilmek. pazara kendim getirmezsem para kazanamıyorum. krizden sonra pazara gelen tüketici sayısı ciddi biçimde azaldı. daha önce buraya çok daha fazla ürün getiriyor, kaşla göz arasında hepsini satıyordum. şimdi getirdiğim miktarın ancak yarısını satabiliyorum. örneğin bugün şu ana kadar 80 euro kazandım. buradan benim köye gidiş gelişim için harcadığım yakıt parası 40 euro zaten.”
tarım bakanlığı müsteşarı olympia stylinou’nun da belirttiği gibi ekonomik sistemdeki bütün sektörler kadar tarım sektörü de bankacılık krizinden yoğun bir şekilde etkilendi. kredilerin geri ödenmesindeki zorluklar, tahsilat zorluğu sadece çiftçilerin değil güney kıbrıs’ta iş yapan herkesin problemi. çiftçilerin bu sorunlarla nasıl baş edeceği, ekonominin yeniden canlanması için alınacak tedbirlere bağlı.
çiftçi çözümden umutlu
kıbrıs çiftçi birliği genel sekreteri nikos kouzoupis’e göre, krizin şu anda en önemli etkisi tarım sektöründe para akışının olmaması. tarım üreticileri bu sıkışıklık nedeniyle faaliyetletlerine devam edebilecek fonları bulmakta zorluk çekiyor:
“çiftçi tohum, fide ve gübre alamıyor. çiftçi giderek daha fazla borçlanıyor. avrupa birliği ya da hükümetten gelen sübvansiyonlar bu borçlara gidiyor. kıbrıs ekonomisinin temel

kouzoupis, kıbrıs sorunu çözümsüz kaldıkça bunun sonuçlarının da olumsuz yansıyacağını düşünüyordu. çiftçi biriliği genel sekreteri, bir anlaşmaya varılarak sorunun çözülmesinin tarım sektörü için fayda sağlayacağını, ada ekonomisinin birleşeceğini, ürünlerin de böylece daha doğru ve verimli şekilde değerlendirileceğini söyledi. üreticiye göre çözüm, adadaki kaynakların da daha doğru kullanılmasını sağlayacak. üretim ve ürünlerin dağıtımı, satışı doğru bir zemine oturacak.
barış suyu projesi çiftçinin gündemindeydi. çiftçi birliği genel sekreteri , çözüm olursa türkiye’den kıbrıs’a gelecek suyun adadaki bütün çiftçilerin faydalanacağı bir proje olacağını düşünüyordu. kouzoupis, “suyun aslında savaşlara neden oluşturan bir kaynak olduğu geçmişte görüldü. türkiye’nin bu suyu siyasi amaçlarla kullanmayacağını göstermesi, kıbrıs sorununun çözümüne katkı vermesi lazım” diye konuştu.
adanın güneyindeki üretici, likiditenin azalması yüzünden en temel kaynağa, tohuma ulaşmakta sorun yaşıyor. ayrıca su sorununun giderilmesi, türkiye suyunun boru hattıyla adaya getirilip kıbrıs’ın tamamında kullanılması için çözüm önem taşıyor. kıbrıslı çitfçi bu nedenle başından beri müzakere sürecini yakından takip ediyor.
Yorumlar