Görüş

Ataerkil kapitalist uygarlık ve yolsuzluk

"Niçin akıl ve vicdanın çocukluktan itibaren yüce insani değerlerle eğitilmesi amacıyla ülkelerimizdeki eğitim ve öğretimin temellerini değiştirmiyoruz?"

Konular: Dünya, Ortadoğu
Mısırlı kadın çocuğunu taşıyor.
"Fakirlere, zayıflara ve kadınlara yönelik zalim ve çifte standartlı yasaları gözden kaçırmamız mümkün değil." [Reuters]

‘kendinize nükleer silaha sahip olma hakkı veriyorsanız bu haktan beni alıkoyma hakkınız olmaz.’

bu aksiyom veya adil ahlaki ilke, amerikan ve israil zihniyetinde yer almıyor. her ikisi de iran’ın, kendilerinin sahip olduğu nükleer gücü elde etmesini engelliyorlar. dünyada her ülkenin bilimsel açıdan ilerlemesi, barış ve savaşın farklı alanlarında nükleer kapasitesini geliştirmesi hakkı. özellikle de en güçlü askeri silaha sahip olanın üstün olduğu ormana benzeyen bir dünyada yaşıyorsak…

dünya niçin israil ve abd’deki yüzlerce nükleer başlığa susuyor da iran veya bir başka ülke nükleer başlık veya başlığın yarısını geliştirmeye başladığı zaman çığlığı koparıyor?

bu durum dünyanın bozulduğunun kanıtı değil mi?

ahlaki olarak hangisi üstün. yaptırımdan korkarak yalan ve zulümden imtina eden mi, yoksa doğruluk ve adalet aşkıyla yalan veya zulümden kaçınan mı?

bazı bilim adamları (modern psikiyatrinin babası sigmund freud bunlardandır) adalet veya ahlakın değil, gücün yönettiği ataerkil kapitalist toplumların gölgesinde yetiştikleri için ahlakı yanlış anlamlandırdılar.

birçokları uluslararası hukukun adil olduğunu, birleşmiş milletler veya uluslararası adalet mahkemesi’ni adil hukukun yönettiğini düşünüyorlar, ancak bu uluslararası örgütler üzerinde yapılacak tarafsız bir araştırma, yasalarının çifte standartlığını, ikircikli tutumlarla hükmettiğini, zayıfı cezalandırıp güçlüyü akladığını ortaya koyar.

altmış yıldan fazla süredir israil işgali gölgesinde filistin halkına, geçen 20 yıldır amerikan işgali gölgesindeki irak halkına ve bugün nato saldırısı altında libya halkına yapılanlar, bunu teyit eder nitelikte. nato ülkeleri libya petrolündeki payları üzerinde çekişiyorlar. tıpkı ormanın sırtlanlarının parçaladığı av olan irak petrolleri üzerinde çekiştikleri gibi.

ortada adı mutlak özgürlük veya mutlak adalet olan hiçbir şey yok. her şey göreceli, ancak göreceli kuramı adı altında fakirlere, zayıflara ve kadınlara yönelik zalim ve çifte standart yasaları gözden kaçırmamız mümkün değil.

uygarlık nedir?

uygar devlet bir hukuk devleti midir? hukuk, insanları sınıf, cinsiyet ve din temelinde ayıran ataerkil bir kapitalizm ise, uygarlık bu mudur? bugün batıda ve doğuda patlak veren halk devrimleri, batıda ve doğuda hakim rejimlerin halklar için uygun olmadığı ve devam edemeyeceği gerçeğini gözler önüne seriyor.

amerikan hukuku bir başka ülkeyi işgal etmeyi ve petrolünü ele geçirmeyi yasalaştırıyorsa, bir amerikalı asker, kendi kimliğini bırakıp vicdanı doğrultusunda savaşı reddedebilir mi?

irak’ta bazı amerikalı askerlerde bu durum yaşandı ve vatana ihanet suçlamasıyla askeri mahkemelere sevk edildiler. mısır hukuku erkeğe birden fazla kadınla evlenme ruhsatı veriyorsa, mısırlı erkek, sırf hukuk kendisini cezalandırmayacağı için ahlaki olmayan bir eylemde bulunabilir mi?

birçok mısırlı erkek için bu durum yaşandı. hukuka uydular ancak vicdanlarına aykırı davrandılar.

dürüst insan aklı ve canlı vicdan, hakim ataerkil kapitalist hukuktan daha ince ve adildir. zira hukuk, iktidar ve muhalefetteki güçlü partiler arasında ekonomik siyasi dengelerden ortaya çıkar. hukuk dünyada veya bir devlet yahut kabile içinde iktidar çekişmesine giren güçlerin sonucudur.

bu yüzden küçük ülkelere, çocuk ve kadın gibi zayıf kesimlere yönelik yasal adaletsizlik ile haklarını alabilen, hukuku ve anayasayı değiştirebilecek güçlü partiler ve birlikler içindeki düzensiz uygulamaların hepsi adaleti gerçekleştirmek içindir.

tarihteki halk devrimleri adil olmayan anayasa ve yasaları değiştirmek için meydana geldi. mazlumlar (aydın, işçi, çiftçi ve köle) gasp edilmiş haklarını devrimle alıyorlar. devrime kapitalist üst sınıftan veya üstün erkek cinsinden bazı bireyler de katılmış olabilir, kendi ataerkil, ayrımcı, milliyetçi, dini ve diğer miras kalmış kimliklerindeki çıkarları aşmış olabilirler. bu kimseler ince insan aklını ve canlı vicdanını temsil etmektedirler. insan aklı ve vicdani adaleti sever, cennet arzusu ve cehennem korkusu olmadan adalet için çalışır. bu kimseler kadın ve erkek olarak dünyada az sayıdalar, ancak her dönemde insanlığı uygarlığın en üst derecesine çıkarmaktadırlar.

bizler, insani yönü olmayan, farklı derece ve şekillerde sınıf, din, cinsiyet ayrımcılığı yapan ataerkil bir uygarlık yaşıyoruz. aklen ve vicdanen insanlık medeniyetine giden yol hala uzun ve meşakkatli.

niçin akıl ve vicdanın çocukluktan itibaren yüce insani (gerçek insanlık) değerlerle eğitilmesi amacıyla ülkelerimizdeki eğitim ve öğretimin temellerini değiştirmiyoruz?

bazı siyasi ve dini güçler, göreli ve gerçekçi teorilerin sahipleri beni ütopik, idealist veya hayalcilikle suçluyorlar, ancak yalan ve yolsuzluk dünyasında hayalcilik gerçekçilikten daha dürüsttür. önceki rejimlerin yolsuzluğuyla ilgili dürüst bir edebi roman, siyasi makalelerin söylediğinden daha fazlasını ifade etmektedir. edebiyatın ve hayalciliğin sahipleri, hapislerde, sürgünlerde veya tahrir meydanı devriminde iken, siyasetin liderleri, göreceli ve gerçekçilik teorilerinin sahipleri felsefe yapıyorlar, hakim iktidarla işbirliği yapıp görüşüyorlar.

yolsuzluk sadece mübarek, sedat veya bir başka rejiminde değil, doğuda ve batıda derebeylikten ve kölelikten miras kalmış ataerkil kapitalist medeniyetin göbeğindeki bütün hakim rejimlerde vardır. rejim her dönem kendini yeniden üretir. çünkü yolsuzluğun gerçek sebepleri hâlâ mevcuttur.

nevval es saadavi, insan ve kadın hakları savunucusu mısırlı doktor, eleştirmen, yazar ve romancıdır.

bu makalenin ilk nüshası el mısri el yevm gazetesinde yayımlandı.

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Nevval Es Sadavi

insan ve kadın hakları savunucusu mısırlı doktor, eleştirmen, yazar ve romancıdır. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;