Görüş

Libya ile ilgili üç soru

Al Jazeera siyaset uzmanı, Trablus’un düşmesinin Libya, Arap Baharı ve Batı için anlamını değerlendiriyor.

Konular: Afrika
Libyalılar, isyancıların Pazartesi sabahı Trablus’a ulaşmasını muhaliflerin kalesi Bingazi’de kutladı. [EPA]

altı aydır devam etmekte olan ve nato’nun yardım ettiği isyan, libya’nın kırk iki yıllık lideri muammer kaddafi’yi devirmek amacıyla trablus’a ulaştı.

al jazeera’nın önde gelen siyaset uzmanı marwan bishara üç temel konuyla ilgili düşüncelerini anlattı.

libya ve ulusal konsey için sırada ne var?

libyalılar için kırk yıllık diktatörlüğün sona ermesini kutlama zamanıdır. ancak, hak ettikleri zafer şenlikleri sonrasında yorgunlukları geçip kendilerine geldiklerinde, bunun sadece bir başlangıç olduğunu görecekler.

kaddafi, askeriye dahil, devletin birçok kurumunu etkisiz bıraktı, hiçe saydı veya imha etti; ve siyasi partileri, aslında ülkedeki siyasi yaşamı yok etti. yenilenecek ve sıfırdan inşa edilecek çok şey var.

libyalıların karşısında güvenlik, yeniden yapılanma ve siyasi geçiş gibi, bir an önce yüzleşmeleri gereken birçok zorluk var. daha da önemlisi, bağımsızlık, özgürlük ve refah için her şeylerini vermiş olanların beklentilerini iyi idare etmeleri gerekiyor.

bununla birlikte, telaşa gerek yok. en azından şimdilik... devrim sonrası zorluklar hakkında kötümser ve hatta olumsuz olmak kolay ve kalıplaşmış bir davranış. gerçekliğe dayanan bir iyimserliğe ihtiyaç vardır.

geçtiğimiz beş ay boyunca tanık olduklarımıza bakarsak, bir yönetim konseyinin kurulup iyi koordine edilen ve büyük ölçüde disipline olmuş yerel merkezli devrimci grupların tabandan yaratılmasını birçok açıdan kutlamak gerekiyor. 

son haftalarda abdül fettah yunus’un öldürülmesiyle ilgili anlaşmazlıklar ve şüpheler su yüzüne çıktı; ve bu öykünün bütün ayrıntıları hâlâ net değil. ve evet, intikam almayı amaçlayan suçlar ve ihlaller de gerçekleşti; ancak on yıllardır süren dikta yönetiminin ardındaki bastırılmış gerilimleri ve şiddeti ve bu diktatörlüğün son birkaç ayda işlediği suçları göz önüne alırsak, bunlar kural değil istisnadır.

devrim, çoğulcu ve toplumun her kesiminden kişileri bütünüyle içine alan bir koalisyon niteliğindeydi. yerellerin ve kabilelerin hassasiyetlerine dikkat edildi ve mahalli devrimcilerle ulusal yürütme komitesi arasında mükemmel bir koordinasyon stratejisi oluşturuldu.

rejimin payandalarının, özellikle de askerlerin iktidarda kalmaya devam ettiği mısır ve tunus’un aksine, libya devrimi her şeyi silip baştan başlayabilir. bunun başarıya ulaşması için tek yol ise demokrasidir.

geçiş konseyi, görevinin sadece, adında olduğu gibi geçişi sağlamak oluğunu unutmamalı ve kontrole tâbi olmayan yetkilerinin süresini uzatacak her tür manevradan kaçınmalıdır.

mısır ve tunus’tan bahsettiniz. libya’daki bu gelişme arap baharı açısından ne anlama geliyor?

libya, komşuları mısır ve tunus’a göre çok daha küçük ve nispeten daha az gelişmiş. ayrıca, yapması gereken çok şey var ve önümüzdeki yıllarda, hatta on yıllar boyunca, kendi içişlerini düşünmekle meşgul olacak. bu yüzden, trablus’taki yeni liderlerin yakın gelecekte bölgede büyük bir rol oynaması beklenmiyor.

ancak, libya’daki devrimin başarılı olmasının ardından devrimler sirayet etmeye hızla devam edecektir. devrimin en son domino taşının devrildiği bugün, esad ve salih rejimlerinin geçtiğimiz haftaya göre kaygı duymaları gereken çok daha fazla konu var.

arap rejimleri, halklarının baskısının etkisiyle harekete geçmek zorunda kalacaktır. sırada yemen var ondan sonra ise, her ne kadar daha karmaşık olsa da, suriye.

aynı şey, kuzey afrika’nın kalanı için de geçerli. mısır ve tunus arasında zaruri bir köprü olan, petrol açısından zengin libya, üç ülkenin gelecekteki yeniden yapılanma stratejilerinin yanı sıra bölgenin kalanı ve batı’yla olan ilişkilerini koordine etmekte önemli bir rol oynayabilir.

peki ya batılı güçler, özellikle de fransa, britanya ve abd? libya’daki bu ‘başarı’ onları nereye götürüyor?

her şeyden önce, batılı liderler yüzlerindeki o itici memnuniyet ifadesini kaldırmalı ve araplara iyilik ettikleri iddiasıyla böbürlenmediklerinden emin olmalılar.

nato’nun hava bombardımanın muhakkak etkisi olmuştur; ancak bu, devrimcilerin kazandığı mükemmel bir zaferdi. savaş öncelikle libyalıların kalplerinde kazanıldı, tıpkı onlardan önce mısırlılar ve tunuslular için olduğu gibi.

üstelik, arap diktatörlerle on yıllar boyunca suç ortaklığı yaptıktan sonra batılı güçlerin telafi etmeleri gereken çok şey var. libya devrimine, kaddafi halkına karşı soykırım tehditleri savurduktan sonra kendileri eklendiler. ancak müdahalelerinin arkasına tam olarak insani amaçlar değil, daha çok kaddafi, bin ali ve mübarek’in ilk başta arkadaş olmasına yol açan olan jeopolitik amaçlar vardı.

suriye, çok daha karmaşık ve askeri açıdan britanya ile fransa’nın buradan uzak durması gerekiyor.

bunlar, libyalılar onlara uzatılan yardım elini takdir etmesinler demek anlamına gelmiyor. batılı güçlerin bu kez (daha önce pek rastlamadığımız gibi) arap tarihinin haklı tarafında olması daha iyi. ayrıca, gelecekte işbirliği ve koordinasyon için önemli olanaklar var. ancak bunlar, karşılıklı saygı ve özellikle de pozitif ayrımcılığa çok ihtiyaç duyan arapların çıkarları gözetilerek karşılıklı çıkarlar temelinde gerçekleşmelidir.

batılı liderler, ‘ılımlı’ olarak gördükleriyle, ‘islamcı’ olarak addedilenleri ayırmak yoluna gitmemeli çünkü libya’nın bütün vatandaşlarının işbirliğine ihtiyacı var.

marwan bishara, al jazeera'nin baş siyaset uzmanı. 'palestine/israel: peace or apartheid: occupation, terrorism and the future' (2003) ve 'palestine/israel: peace or apartheid: prospects for resolving the conflict' (2001) kitaplarının yazarı.

twitter'dan takip edin: @marwanbishara

bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera'nin editöryel politikasını yansıtmayabilir.

Marwan Bishara

al jazeera'nin baş siyaset uzmanı. Devamını oku

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;