Görüş
Rusya’da renkli bir devrim mi gerçekleşiyor?
Yoksa Rusya’daki seçmen Putin’e bir sonraki seferde daha iyi çalışması için bir mesaj mı gönderiyor?
bundan iki hafta önce, rusya gözlemcilerinin çoğu 3 aralık 2011 rusya parlamento seçimleri için (toplu bir şekilde) baygın bir yaklaşımda bulunuyordu: birleşik rusya (şu anki rusya devlet başkanı dimitri medvedev’in partisi) kazanacak, vladimir putin birkaç ay içinde üçüncü kez (bu sefer altı sene sürecek şekilde) devlet başkanı seçilecek ve çok az şey değişecekti.
ancak çar vladimir’in taç giyme töreninden önce komik bir şey oldu: birleşik rusya, yeni seçilen parlamentodaki çoğunluk konumunu korumasına ve abd dışişleri bakanı hillary clinton’ın da kaygılarını dile getirdiği (partinin oylarını şişirdiği yönünde) hile yapıldığı iddialarına rağmen, parti her açıdan iç karartıcı bir sonuç elde etti.
rusya’da sosyal medya tarafından desteklenen protestolar (rusça içeriğe buradan ve buradan ulaşabilirsiniz) başladı ve 10 aralık cumartesi gününün emsali görülmemiş protestoları (başta moskova olmak üzere) ülkenin her yanına yayıldı. bbc’ye göre moskova, rusya’da komünizmin çöküşünden beri en büyük gösterilere sahne oldu ve yaklaşık 50.000 kişi katıldı.
bu gelişmeler, rusya siyasetini anlayışımız üzerine bir takım sorular oluşturmaktadır. kremlin’in uzun zamandır endişeyle beklediği renkli bir devrim sonunda rusya’ya geliyor mu? arap baharı’nın rüzgarı avrupa’ya doğru mu esiyor? televizyon kanalları rusya devletinin kontrolündeyken, fakat yönetim blog dünyasını kontrol edemezken, sonunda gerçek bir twitter devrimi (@stopputin) görecek miyiz? (yale üniversitesi öğretim üyesi jason lyall’ın yorumlarına bakınız. ingilizce metin.)
yoksa bu gördüğümüz rusya’daki siyasi süreçte, putin’in altı (veya 12?) yıl daha iktidara sarılmak üzere kremlin’e dönüşü boyunca sadece küçük bir sapma mı?
rusya siyasetinin yakın geleceğinin oluşumunda şüphesiz hem kremlin’in, hem de muhalif elitlerin büyük etkisi olacağı aşikarken, ben, (gazetecilerin gözlemleri ötesinde) an itibariyle fazla bilgi sahibi olmadığımız, kitleleri harekete geçiren etkenlere odaklanmak istiyorum. siyaset bilimi teorisi, şu anda olan bitenle ilgili olarak (birbirini dışlamak zorunda olmayan) iki adet açıklama getirmekte.
ilk olarak, 2007’de ‘politika hakkında perspektifler’ dergisindeki (‘perspectives on politics’teki makalenin ingilizce metni için tıklayın) yazımda savunduğum gibi, seçimlerde hile yapmak, yolsuzluklara bulaşmış rejim yüzünden haksızlığa uğrayan bir halk için yararlı bir “odak noktası” (schelling noktası olarak da bilinir) oluşturabilir. günlük hayatta bu haksızlıkların ortadan kaldırılması için yapılacak girişimler büyük bir maliyet karşılığında çok düşük oranda başarı ile sonuçlandığından, vatandaşların çoğu rejime karşı çıkmamayı tercih eder. bu durum, artık oldukça bilinir hale gelmiş ‘kolektif eylem sorunu’nu yansıtmaktadır.
bir rejim seçimlere hile karıştırdığında, bireylerin rejime karşı protestolara katılma hesapları büyük değişkenlik gösterebilir. eğer herkes aynı anda protesto etmeyi seçerse, protesto etme eyleminin birey üzerindeki maliyeti ciddi derecede düşebilir. seçimlere hile karıştırmak (ortaya çıkması durumunda), mağdur vatandaşlara, diğerlerinin de derhal protestolara katılabileceğine dair bir işaret olabilir. sosyal medyayı da bu karışıma eklerseniz, rejime bir zamanlar karşı çıkmak isteyen vatandaşların bir anda rejime gerçekten de karşı çıkabileceklerini düşündükleri bir durum yaratılmış olur. buna ilaveten, seçime hile karıştırmak, tam da protestoların sağlayacağı faydaları arttırma potansiyeli bakımından da çok değerli bir işarettir: eğer hileli bir seçimi protesto ederek “başarılı” olursanız, iktidardaki “eşekleri gerçekten yerinden edebilirsiniz”.
ayrıca, 2011 rusya duma seçimleri fazladan bir işaret daha göndermiş olabilir: buna göre yönetim, aslında insanların seçim öncesinde düşündüklerinden daha zayıf. putin yönetiminin (elindeki bütün imkanlara rağmen) oyların çoğunluğunu alamaması ve vatandaşların hileli davranışı kolayca fark etmiş olmaları (örneğin, 300.000’den fazla kere izlenmiş bu youtube videosunda olduğu gibi), çok güçlü olma kisvesi altında hareket eden bu rejime bir delik açmıştır. böylelikle tekrardan protesto etmenin maliyetini azaltmıştır. new york üniversitesi’nde siyaset bilimci andrew little’ın da söylediği gibi: (ingilizce tam metin için tıklayınız)
hileye karşı yapılan protestolar aslında seçim sonuçlarının rejimin zayıflığını ortaya çıkarması gerçeğinin yanında, hilenin kendisiyle ilgisiz bir hale gelebilir. protestoların çoğunun merkezinde rejimin hile yapması var, ancak rejim uzun zamandır hile yapıyordu. değişen durum ise [iktidardaki] yönetiminin bu seçimde daha az başarı elde etmesi ve bunun bir zayıflığa işaret ederek, protestoların maliyetini azaltarak faydalarını arttırması potansiyelidir. yani protestocuların, hile yapıldığını düşünmeleri sadece önceden ayarlanmış bir seçim sonucu yayını olarak bir önem taşıyorsa, hilenin yapılma derecesine dair inanç artmaktadır. bu da gözlemcilere rejimin göründüğünden daha zayıf yahut daha az popüler olduğunu düşündürtmektedir.
bu durumda rusya’da şu anda olanlarla ilgili olarak yapılabilecek açıklamalardan bir tanesi şöyledir: rejim hakikaten popülaritesini kaybetmiş, vatandaşlar büyük bir değişim istiyor ve 2011 duma seçimlerinin sonuçları hem eşgüdümlü bir eyleme girişmek için vatandaşların gözünde bir odak noktası yaratmış durumda, hem de rejimin aslında düşünülenden daha zayıf olduğunu sergilemekte.
protestolara londra'daki rus vatandaşları da destek veriyor.
[reuters]
ne var ki, burada geçerli olabilecek bir senaryo daha var. siyaset bilimciler, seçmenin en çok tercih ettiği adaya (ki buna “samimi oylama” diyoruz) her zaman oy vermeyebileceğini söyler. bunun yerine kimi zaman stratejik bir tercih gösterip başka bir adaya oy verebilir (ki buna da “stratejik oylama” diyoruz). 2006 yılı ‘siyaset dergisi’ yazımızda (‘journal of politics’ dergisindeki ingilizce makale için tıklayın), princeton üniversitesi’nden adam meirowitz ile bir sunum yapmıştık: geliştirdiğimiz formel teoriye göre, artarda iki seçimin yapıldığı ve ilk seçimin sonunda seçilecek kurumun yetkilerinin ikinci seçimlerde göreve gelecek kurumunkilerden daha zayıf olduğu durumlarda, seçmenin, ilk seçimde daha az tercih ettiği partiye oy vermesi mantıklı bir tercih olabilir. buna göre ilk seçimde stratejik bir oylama yaparak, ikinci seçimde yarışacak adaya “bir mesaj gönderebilir”.
bu mesajın içeriği temelde, ikinci seçimde yarışacak adayın kendine çeki düzen vermesi ve daha iyi performans göstermesi şeklindedir. böylece ikinci seçimde yarışacak o adayın kaybetmesi için özellikle bir tercih göstermemiş olur.
peki, bu durum 2011 rusya duma seçimlerine nasıl uygulanabilir? birkaç ay sonra seçimi yapılacak rusya devlet başkanı konumuna nazaran, duma daha zayıf bir kurumdur. böylece, modelimize göre, duma seçimlerinde putin’in partisi olan birleşik rusya’ya karşı oy vermiş kişiler bunu, putin’e, kendine çeki düzen vermesi yönünde bir mesaj göndermek üzere yapmış olabilir. bu mesajın anlamı daha az yolsuzluk, yönetimdeki seçkin kesimin dizginlenmesi veya sıradan vatandaşın ihtiyaçlarına daha fazla dikkat edilmesi isteği olabilir.
ne var ki, protestolar putinizm’in sona ermesinin yahut putin’in siyaset sahnesinden çıkmasının istendiği anlamına gelmeyebilir. eğer oylamayla ilgili bu yorumlama doğru ise, putin’in seçmenin gönderdiği mesajı duyması ve önümüzdeki birkaç ayı “yanıt vermek” üzere değerlendirmesi gerektiği sonucunu çıkarabiliriz. böyle bir durumda, birçok kişinin başkanlık seçimlerinde putin’in tarafına geri döndüğünü görmek şaşırtıcı olmaz. maalesef bir analist gözüyle, böyle bir sonuç (putin’in başkanlık seçimlerinde, birleşik rusya’nın parlamento seçimlerinde aldığından daha fazla oy alması), kremlin’in başkanlık seçimlerinde hile yapma derecesini ‘arttırdığı’ yönünde bir gözlemden ayırt edilemez hale gelecektir. rusya örneğini düşünecek olursak, bu da çok belirgin bir olasılıktır.
2011 rusya duma seçimleri ve sonrasıyla ilgili yorumların doğruluğu sadece zamanla belli olacak, ancak bu durumun rusya siyaseti üzerindeki çıkarımları büyüktür. kapatırken, iki yorumun da doğru olma ihtimalini ileri sürmek istiyorum. protestocuların (ve önümüzdeki günlerde sokağa çıkacakların) gerçekten, makul şartların oluşmasıyla sonunda şikayetlerini dile getirebilecekleri mağdur vatandaşları temsil etmesi olasıdır. ayrıca rusya’da onlardan çok ama çok daha fazlası olması mümkündür.
ancak putin’den, bir sonraki dönemde daha iyi performans göstermesinden daha fazlasını istemeyen ve cumartesi günü sokaklarda görülmemiş çok sayıda rus vatandaşı da olabilir. bu iki farklı vatandaş grubunun uzun vadede amaçları farklılık gösterebilir ve bu farklılıkların nasıl çözüleceğinin rusya’nın geleceği üzerinde büyük bir etkisi olabilir.
joshua a. tucker new york üniversitesi’nde öğretim üyesi, truman ulusal güvenlik projesi’nde ulusal güvenlik uzmanı ve ödüllü siyaset ve politika blogu the monkey cage (maymun kafesi) ortak yazarıdır.
twitter’dan takip edin: @j_a_tucker
bu makalede yer alan fikirler yazara aittir ve al jazeera’nın editöryel politikasını yansıtmayabilir.
Yorumlar