cumhurbaşkanı tayyip erdoğan kuveyt'e hareketinden önce gündemdeki konulara ilişkin soruları yanıtladı. erdoğan 'paralel yapı' soruşturması kapsamında aralarından samanyolu yayın grubu başkanı hidayet karaca ve 70 polisin de bulunduğu kişiler hakkında verilen tahliye kararını değerlendirdi. erdoğan, hâkimlerin "yetki gaspı" yaptığını savundu. erdoğan hâkimler ve savcılar yüksek kurulu'nda bu hâkimleri incelemek üzere yapılan toplantıyı "geç kalmış" olarak değerlendirdi: 

"öncelikle burada yetki kullanımı açısından şu anda kendilerine ait olmayan bir yetkiyi kullanmak suretiyle yetki gaspı yapan bir yargı mercii var. bir defa şu anda hsyk’nın saat 14’te başlattığı toplantı bana göre geç kalmış bir toplantı. bunlar biliyorsunuz 23 nisan tatil günü bu işi başlattılar, ardından cumartesi, pazar da sürdürdüler. ve çok daha ilginci gece sabaha kadar odasında çalışma yürüten bir hâkim ve oda kilitli, kimseye bu odayı açmayacak derecede de bu işi anlaşılmayacak şekilde sürdüren bir ya da iki hâkim. bu tabii türkiye’de bu işlerin nerelere geldiğini göstermesi bakımından çok çok tehlikeli, sıkıntılı bir süreç. şu anda gönderilen başmüfettişlerin raporunu biliyoruz, öyle zannediyorum ki hsyk da bu raporlar istikametinde kararı verecektir. bu verilmeden, benim herhangi bir açıklama yapmam doğru olmaz."

'talimat pensilvanya'dan'

cumhurbaşkanı erdoğan tahliyelere destek için istanbul adliyesi'ne giden milletvekilleri ve avukatları da eleştirdi, "yargı baskı altına alınamaz" dedi: 

"anayasamızın 138. maddesinde bir defa yargı esnasında ister milletvekili olun ne olursanız olun, yargıyı baskı altına alamazsınız, gelip adalet sarayı'na giriyorlar. bu milletvekillerinin oraya sokulması yanlış, avukatların da orada bir baskı oluşturma gayreti, o da ayrı bir sorun. bunların hukukla alakası yok, hukuk dışı ve pensilvanya’dan aldıkları talimatlarla, aldıkları dualarla bir yönlendirme söz konusu."

erdoğan hsyk 2. dairesi'nden çıkacak kararla ilgili beklentisini de dile getirdi:

"temenni ederim ki hsyk’nın alacağı kararla ideal netice yakalanmış olur ve tahliye kararı ve bu kararla bir taraftan sosyal medyada bir algı operasyonu sürdürülmesi, arşiv resimlerle adeta artık dışardalar gibi onları yayınlamak gerçekten çok çirkin. nasıl bir örgüt çalışması olduğunu göstermesi bakımından önemli, şimdi bu örgüt içinde yer alanların hepsinin a’dan z’ye hepsinin bedelini ödemesi lâzım. bu ülke, rastgele bir ülke değil. hukuk, adalet yerini bulacak artık. isteyenin istediği gibi adaleti şekillendirme hakkı kimsede yoktur, daha başka şey de anlatmak istemiyorum."

'muhalefet çanakkale'ye hiç gelmedi'

cumhurbaşkanı'na çanakkale savaşı'nın 100. yıldönümü için yapılan törenlere muhalefetin davet edilip edilmemesiyle ilgili bir soru da yöneltildi. bu soruya "açıkçası davet edilip edilmediklerini bilmiyorum" yanıtı veren erdoğan, " 12 yıl başbakanlık yaptım. 12 yıl boyunca her yıl 18 mart’ta ordaydım ama ne bahçeli, ne baykal, ne kılıçdaroğlu’nu orada gördüm. hiçbir zaman gelmediler" dedi. 

'putin'e kırgınım'

erdoğan, rusya devlet başkanı vladimir putin'in 1915 olaylarını 'soykırım' olarak nitelendirmesini de değerlendirdi. moskova büyükelçisi'nin geri çekilip çekilmeyeceği sorusuna "arkadaşlar rusya’nın ilk defa kullandığı bir ifade değil. ben tabii şahsen putin’in böyle bir adımı atmasına üzgünüm, kırgınım. kendisine de söyledim. şu anda ukrayna’da olanlar ortada. kırım, donetsk ortada, bunun da hesabını versinler. türkiye asla soykırım yapmamıştır" diye yanıt verdi.  
 

kaynak: al jazeera