2015 Genel Seçimi

Kılıçdaroğlu'ndan 'vicdansız büyüme' benzetmesi

CHP lideri TOBB Genel Kurulu'nda konuştu, iktidarı "2001'de nüfusun en zengin yüzde 1'i toplam servetin yüzde 39'una sahipti. Bugün yüzde 1 yüzde 54,3'üne sahip. Buna vicdansız büyüme diyoruz" diye eleştirdi.

CHP lideri Türkiye'nin gelişmesinin, hedeflerin akıl üstüne inşa edilmesine bağlı olduğunu söyledi. [Fotoğraf: AA]

türkiye odalar ve borsalar birliği (tobb) genel kurulu'nda konuşan chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, başbakan ahmet davutoğu'ndan sonra söz aldığı konuşmasında, ağırlıklı olarak hükümeti ekonomi politikaları sebebiyle eleştirdi. kılıçdaroğlu "işsiz sayısı ilk kez türkiye’de çalışan sayısını geçti. istihdam yaratmak önemli. 13 yıldır işsizlik sorununu çözememişsiniz, 'efendim bilmem kaçıncı yılda yüzde 5 olacak' diyorsunuz. 2001'de nüfusun en zengin yüzde 1'i toplam servetin yüzde 39'una sahipti. bugün yüzde 1 yüzde 54.3'e sahip. bu para kobi'lere mi gitti. hayır. bu yüzden vicdansız büyüme diyoruz" ifadelerini kullandı. 

'baskı sistemi kuruluyor'

6572 sayılı ceza muhakemesi kanunu'nda değişim ile birlikte maddedeki 'somut delil' ifadesinin 'makul şüphe' ile değiştirildiğine işaret eden kılıçdaroğlu, bu maddenin işadamlarına da uygulanabileceğini söyledi:

"bir işadamı hükümeti eleştirdiğinde makul şüphe gerekçesiyle gözaltına alabilir, tutuklayabilir, mal varlığınıza el koyabilirler. makul şüpheye dayanarak sizin dosyanıza gizlilik kararı koyabilirler. böyle bir uygulama dünyanın hangi demokrasisinde var? sizin aklınıza genelkurmay başkanlarının tutuklanması geliyor muydu? bu işadamlarına da olabilir. dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir baskı sistemini kurmaya çalışıyorlar. makul şüphe kime göre? savcıya, polise… bunlar kime bağlı, siyasi iktidara. böyle bir ortamda siz sağlıklı büyümeyi bekleyemezsiniz."

'ekonomik gelişim için insani gelişmişlik'

türkiye'nin gelişmesinin, hedeflerin akıl üstüne inşa edilmesine bağlı olduğunu söyleyen kılıçdaroğlu, "2023’te dünyada ilk 10’a gireceksek neden geriye düştük? hedefi akıl üstüne inşa ederseniz tabii ilk 10’a girersiniz. insani gelişmişlikte ilk 10’a giren, ekonomide ilk 10’a girer. türkiye 69'uncu sırada. ilk 20'deki ülkelerde kişi başı gelir 45 ile 60 bin dolar arasında değişiyor" dedi. 

kılıçdaroğlu, "bizi 'siz geleceksiniz; diyanet işleri'ni, imam hatipi kapatacaksınız' diye eleştiriyorlar. biz kimsenin inancına yasak getirmeyiz. asıl türkiye’nin bu yasakçı zihniyetten kurtulması lazım, bunu da herkese söylüyorum" diye ekledi.

'teşviklerin hepsi avm'lere gitti'

iktidarın yatırım politikalarını eleştiren chp lideri, "bir işadamı çip üretecekse ona istediği tüm parayı veririm, yeter ki üretilsin. dünyada sadece üç, dört ülke yapıyor. ama biz teşvikleri avm’lere verdik. bütün tasarruflarımızı götürdük. sanayici de riskle uğraşmak istemeyip, o da bina dikiyor. vergi ve sigorta primi borcu olmayan kobi’ler ne kadar vergi ve sigorta ödediyse, o kadar faizsiz kredi kullanacak. yine 'kaynak nerede?' diye soracaklar. başbakan'a rica ediyorum, uygar ülkelerde yapıldığı gibi projelerimizi tartışalım" diye konuştu. 

iki trakya büyüklüğü alanda son 10 yılda tarım yapılmadığını çünkü çiftçinin üretmediğine de değinen kılıçdaroğlu, "öyle bir ekonomi ki üretme değil tüketme odaklı. sadece istanbul’daki avm sayısı londra, berlin ve paris’teki avm sayısından daha fazla. oysa bu kaynakların sanayiye, üretime, istihdama gitmesi lazımdı" dedi.

'yargı neden bu halde?'

chp genel başkanı kılıçdaroğlu, "biz yüzde 10 seçim barajını kaldıracağız. iki: milletvekili listelerinin kapalı kapılar ardından yazıldığı siyasi partiler yasası'nı değiştireceğiz. yasadışı medya havuzu oluşturmayı değiştireceğiz. bu toplantıya bile bazı gazetecileri almadılar. neden engelliyoruz? medyası özgür olmayan ülkede gerçek demokrasi olmaz" ifadelerini kullandı. 

demokrasi tanımı yapan kılıçdaroğlu, "demokrasinin kökleşmesi gerekiyor, içselleştirilmesi gerekiyor. demokrasi devletin kurumlarına, sıcak siyasetin etki edemediği alanın genişletilmesidir. eğer merkez bankası varsa, onun yasal tanımları olursa, sıcak siyaset merkez bankası'na doğrudan müdahale edememelidir. siyasi otorite ancak hedef gösterir ama doğrudan müdahale ederse, orada demokrasi yok demektir" dedi. 

konuşmasında hâkimler ve savcılar yüksek kurulu'ndan örnek veren chp lideri, "hâkimler ve savcılar yüksek kurulu, şu kadar paralelci, şu kadar ülkücü vs diye oluştu. ben adalet beklediğim kişini siyasal kimliğini bulmak zorunda değilim. yargı neden bu halde? 13 yıldır soruyorum" diye ekledi.

'vicdanlı siyaset eksik'

türkiye'de eksik olanın vicdanlı siyaset olduğunu savunan chp genel başkanı şu sözleri söyledi: 

"bakın kamu ihale mevzuatında son 10 yılda 140’ın üzerinde değişiklik yapıldı. sonra fiyat ucuz diye iptal edildi ama yandaşa vermek için iptal edip, daha ucuza yandaşa veriyorsunuz. bu olamaz. 'tarımda 'avrupa birincisiyiz' dedi başbakan. bunu söylemesinin sebebi hollanda ve türkiye’yi karşılaştırması. o 121 milyar dolar ihracat yapıyor, biz 12 milyar. neyimiz eksik? eksik olan vicdanlı siyaset."

'darbe hukuku yenilenmeli'

iktidarın şeffaf olmadığını söyleyen ve devlete saydamlık getireceklerini söyleyen chp lideri, "birinci sınıf demokrasi olmadan büyüyemeyiz, bunu türkiye’ye getireceğiz. türkiye dünyanın en garip olaylarından birini yaşadı. meclis'e bütçe geldi, sayıştay raporu gelmedi" dedi.

türkiye'de basın özgürlüğünün kağıt üzerinde kaldığını vurgulayan kılıçdaroğlu, "12 eylül darbe hukukunu yenilemek lazım. elbette yeni bir anayasa yapacağız. anayasa'da ‘basın hürdür’ der ama türkiye’de basın özgürlüğü yok. mesele anayasayı değiştirmek değil zihniyeti değiştirmek; uygar devlet olmaya inanmamız lazım. ingiltere’de yazılı anayasa yok ama demokrasi var. çünkü orada siyasette ahlâk var. türkiye’de siyaset kirli" dedi.

'türkiye kendi bölgesinden dışlandı'

chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu, "siz mısır'a, israil’e, libya’ya, suriye'ye rahat girebiliyor musunuz. dört büyük kentte büyükelçi yok. mısır'a göndermek istedik, mısır istemedi. türkiye kendi bölgesinden soyutlanmış durumda" dedi. 

konuşmasında başbakan ahmet davutoğlu ve cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan'ı hedef alan kılıçdaroğlu şu sözleri söyledi: 

 "bir dönem türkiye çözüm merkeziyken türkiye bundan soyutlanmış durumda. eğer bir ülkenin başbakanı, cumhurbaşkanı bir başka ülkeyle ilgili konuşma yapar ve o konuşma üzerinden iki saat sonra yalanlanırsa, bu benim onurumu rencide eder. o makamlar çok önemlidir, o makamlardakiler konjonktürü iyi bilmeli ve dikkatli konuşmalı. irak ve suriye politikalarının maliyeti 16 milyar 750 milyon dolardır."

kaynak: al jazeera

Yorumlar

Bu sitede yer alan içerikler sadece genel bilgilendirme amacı ile sunulmuştur. Yorumlarınızı kendi özgür iradeniz ile yayınlanmakta olup; bununla ilgili her türlü dolaylı ve doğrudan sorumluluğu tek başınıza üstlenmektesiniz. Böylelikle, Topluluk Kuralları ve Kullanım Koşulları'na uygun olarak, yorumlarınızı kullanmak, yeniden kullanmak, silmek veya yayınlamak üzere tarafımıza geri alınamaz, herhangi bir kısıtlamaya tabi olmayan (format, platform, süre sınırlaması da dahil, ancak bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla) ve dünya genelinde geçerli olan ücretsiz bir lisans hakkı vermektesiniz.
;